Soğanı nasıl tüketmeliyiz? Soğanın faydaları neler?

Soğanı nasıl tüketmeliyiz? Soğanın faydaları neler?
Çoğu yemeklerin vazgeçilmezi soğan hem pişirilerek hem de çiğ tüketilmektedir. Uzmanlar soğanın besin değerinin kaybolmaması için tüketilme yöntemine dikkat edilmesi gerektiğini söylüyor. Bunların yanında soğanı sanılanın aksine patates ile saklamakta yanlış. Peki, Soğanı nasıl tüketmeliyiz? Soğanın faydaları neler?

Mutfakların vazgeçilmez sebzesi soğanın pişirme yöntemine dikkat edilmesi gerekiyor. Uzmanlar besin değerini koruması için soğanın nasıl pişirilmesi gerektiğine dair tavsiyelerde bulundu. Peki, Soğanı nasıl tüketmeliyiz? Soğanın faydaları neler?

Hem çiğ olarak hem de pişirilerek kullanılan soğanın besin değerinin kaybolmaması açısından uzmanlar soğanın tüketilme şekline dikkat edilmesi gerektiğini belirtiyor. Peki, soğanı nasıl tüketmeliyiz?

Vücuda birçok faydası olan soğan, özellikle kış mevsiminde bağışıklık sistemini güçlendirerek hastalıklardan koruyor. Ancak uzmanlara göre soğanı yağda kavurmak sağlıklı değil.

Ayrıca patates ile soğanı aynı ortamda muhafaza etmek de en sık yapılan hatalardan biri.

SOĞANIN FAYDALARI NELER?

Soğan, frenk soğanı, sarımsak ve pırasa da içeren Allium bitki ailesine aittir. Bu sebzelerin karakteristik keskin aromaları ve bazı tıbbi özellikleri vardır.

Soğanın, çeşitli kanser türlerinin riskini azaltma, ruh halini iyileştirme, cilt ve saç sağlığını koruma gibi konularda önemli yararları vardır.

Soğan özellikle A, C ve B vitaminleri açısından önemli bir kaynaktır. Ayrıca kükürt, iyot, kalsiyum, demir, folat, magnezyum, fosfor, potasyum ve antioksidanlar açısından da zengindir.

A vitamini hem enfeksiyonlara karşı bağışıklığı hem de göz sağlığını destekler, B vitaminleri ise suda eriyen vitaminlerdir. B vitamini bağışıklık ve sinir sisteminin düzgün çalışmasına yardımcı olur.

İçeriğindeki C vitamini ise özellikle kış mevsiminde hastalıklardan korunmaya destek olmaktadır.

Yapılan çalışmalar soğanın içerdiği kuarsetin adlı antioksidan sayesinde yumurtalık, kolorektal gibi kanser türlerine yakalanma riskini azaltmaya yardımcı olduğunu göstermektedir. Kuarsetin, alerjik reaksiyonlara yol açan histaminin bağışıklık hücrelerinde salınımını engellemesine yardımcı olur. Böylelikle soğanın astım veya alerjik problemleri olan kişilerde bağışıklığı desteklemeye yardımcı olduğu bilinmektedir.

Soğanının içeriğindeki kükürt kan inceltici etkisi göstererek kalp kriziyle inme riskini artıran plateletlerin birikimini önler.

Soğandan alınan kükürtün hipertansiyon başlangıcını geciktirme ve azaltmaya yardımcı olduğu diğer çalışmalarla tespit edilmiştir.

SOĞAN PATATES İLE AYNI YERDE SAKLANMAMALI

Toplum olarak kuru soğanı saklarken en sık yapılan hatalardan biri patetes ile aynı ortamda muhafaza etmek veya depolamaktır. Çünkü patatesin yaydığı nem soğanın filizlenmesine ve çürümesine yol açar.

Kuru soğanı serin ve kuru bir ortamda saklamak uzun süre taze şekilde tüketilmesini sağlar. Yarım kalan kuru soğanlar ise cam saklama kabına koyarak buzdolabında muhafaza edilebilir.

Taze soğanı ıslak olarak buzdolabına koymak yapılan diğer hatalardan biridir. Öncelikle tazeliğini kaybetmiş yapraklar varsa temizlenmeli daha sonra kağıt havluya sarılarak buzdolabında saklanmalıdır. Böylelikle taze soğanın daha uzun taze kalması sağlanabilir.

SOĞANI YAĞDA KAVURMAYINIZ

Tüketirken soğanı yağda kavurmak yapılan en büyük hatalardan biridir. Yağda kavurma esnasında yağ yanar. Yağ yandığı için kanserojen maddeler daha çok ortaya çıkar. Kızartmada olduğu gibi soğanı da yağda kavurmak sağlıklı değildir. Soğanlı yemek yapılırken tüm sebzeler tencere birlikte çiğden konularak yapılmalıdır. Sebzelerin pişme esnasında saldıkları su ile de zaten soğan pişmektedir. Etli bir yemek yapılırken de eti sotelerken yine etin bıraktığı su ile soğan kendi halinde pişmektedir.