Soğuk havalar kalp krizi riskini artırıyor

Soğuk havalar kalp krizi riskini artırıyor
Antalya'da, kardiyoloji uzmanı öğretim üyesi Dr. İsmail Ateş,soğuk havalrın kalp krizi riskinin arttığını belirterek, "Ekim ve nisan ayları arasında özellikle koroner kalp hastalarında krizler artar" dedi.

Soğukla birlikte kalbi besleyen damarlarda spazma yatkınlık oluştuğunu belirten Kardiyoloji uzmanı öğretim üyesi Dr. İsmail Ateş, bu dönemde kan akışkanlığında değişmeler meydana geldiğini söyledi. Kış aylarında özellikle üst solunum yolları enfeksiyonlarının kalp krizi riskini artırdığını vurgulayan Ateş, geçirilen enfeksiyonun hemen tedavi edilmesi gerektiğini anlattı. Ateş, araştırmalara göre koruyucu aşı yaptırmanın kalp krizi riskini azalttığını söyledi.

"KIŞ AYLARINDA HASTA SAYISI 25-30'A ÇIKIYOR"

Normal aylarda 112 Acil Servis ile hastaneye 10- 15 hasta geldiğini belirten İsmail Ateş, kış aylarında hasta sayısının 25- 30'a çıktığını anlattı. Hipertansiyon, kolesterol yüksekliği, diyabet, obezite ve genetik kalp rahatsızlığı olan kişilerin bu dönemde kendilerini soğuğa karşı koruması gerektiğini vurgulayan Ateş, "Bu tip hastaların soğuk havalarda özellikle göğüslerini sıcak tutmalarını, grip gibi bulaşıcı hastalıklar başlamadan önce mümkünse aşılarını yaptırmalarını tavsiye ediyoruz. Herhangi bir enfeksiyon hastalıkla karşılaştıkları takdirde hemen kendilerini tedavi ettirmelerini öneriyorum. Çünkü enfeksiyon geçirdiği süreçte damarlarda krizi artırıcı birtakım değişiklikler oluyor. Dolayısıyla enfeksiyonun önlenmesi kalp krizi riskini azaltmış oluyor" diye konuştu.

Sadece yaşın kalp krizi riskini belirlemediğini anlatan Ateş, "70-80 yaş üzeri daha önemli. Bu tip hastalar enfeksiyonları daha ağır geçiriyor, bu da kalp krizi riskini artırıyor. Koroner kalp hastalarında ise 40 yaş üzeri risk başlıyor. Kadınlarda ise genellikle menopozdan sonra kalp krizi riski artıyor" dedi.

YILDA BİR KEZ KONTROL YAPILMALI

Herkesin sağlık kontrollerini yılda en az 1 kez yaptırması gerektiğini vurgulayan Dr. İsmail Ateş, kalp krizlerinin yüzde 90'ının ciddi olmayan damarlardan kaynaklandığını, öncesinde ise bazen belirti vermediğini belirterek, şunları kaydetti: 

"Örneğin; yüzde 20 tıkalı bir damarın ani yırtılması, riski yüzde 100'e döndürür. Damarların yüzde 20'sinin tıkalı olmasını hasta bilemeyebiliyor. Dolaysıyla kalp krizi geçirmek önceden bilinmiyor. O yüzden önceden sağlık taraması yaptırıp, risk faktörlerini engellemek ve kontrol altına almak gerekiyor. Risk faktörleri olan hastaların en az yılda 1 kez check-up yaptırması gerekiyor. Risk faktörü olan kişilerin yaşamlarını bir düzene koyup, beslenmesine dikkat edip, spor yapması lazım. Bunları yaptıktan sonra da risk sıfır olamaz; fakat normal insanlarla aynı seviyede olur. Ailede genetik kolesterol yüksekliği, şeker, diyabet veya kalp hastalığı olan kişiler en azından 20'li yaşlarda kontrol yaptırmalı. Diğerleri ise en az 30 yaşından sonra 1 kez kontrol ettirmeli. Arkasından çıkacak sonuca göre ne kadar ne sıklıkla kontrole geleceğini söyleyebiliriz."