Sosyete manavında patates kavgası

Sosyete manavında patates kavgası
Habertürk yazarı Fatih Altaylı bugünkü yazısında korona virüs nedeniyle alış veriş yaptığı çarşıda yaşanan patates kavgasını köşesine taşıdı.

Fatih Altaylı bugünkü yazısında korona virüs salgınının yarattığı paniğin çarşıya nasıl yansıdığını gösteren bir olaydan bahsetti. Her zaman alış veriş yaptığı manav ile sohbetine yazısında yer veren Altaylı, manavın kendisine anlattıklarını şu şekilde aktardı;

“Dün gelsen rezalet vardı abi. (Yakındaki lüks bir sitenin adını vererek) kadınlar akın etti. Patatesleri 10 kilo, 20 kilo, soğanları 10 kilo 20 kilo aldılar. Sonunda kapıya kamyon dayadık oradan verdik. Akşama doğru bir hanım 15 kilo patates aldı ve son patatesti. Bir başka hanım ‘Birazını bıraksanız da biz de alabilsek bencillik yapmayın’ deyince kıyamet koptu. Patatesler havada uçuştu. Range Rover’ın camına portakal attılar” diye anlattı rezaleti. Bana patates kaldı mı diye sordum. 'Yok abi. Yarın hali dezenfekte edecekler. Mal gelmez. Cumaya gelirsen veririm' dedi."

Altaylı'nın yazısının ilgili bölümü şu şekilde;

Dün hazır işim gücüm yok, işe gitme derdim yok, gelen giden, randevu isteyen yok ben de çıkıp alışveriş yapayım dedim.
Normalde bunu cumartesi günleri yapıyorum ama geçen cumartesi yerli ve milli çekirge sürüsü gibi davranan bir grup ortalığı talan etmekle meşgul olduğu için ertelemiştim rutin alışverişimi.
Önce peynircime gittim.
Yorgun hatta perişan görünüyordu.
“Hayırdır hasta değilsin inşallah” dedim.
“Yok Fatih Bey, 5 gündür imanımız gevredi. 3 aylık işi bir haftada yaptık. Mal yetiştiremedik. Evden oğlan geldi, okullar kapandığı için kızım da yardıma geldi yetişemedik. Merak ediyorum bu kadar aldıkları şeyi ne yapacaklar?” dedi.
Oradan çıktım manava gittim.
Onun durumu daha beter.
“Perişanız abi” dedi.
Mal yetiştirememişler.
“Bu kadar almayın bozulur diyoruz dinlemiyorlar” meyve sebze kilo kilo gitmiş.
“Dün gelsen rezalet vardı abi. (Yakındaki lüks bir sitenin adını vererek) kadınlar akın etti. Patatesleri 10 kilo, 20 kilo, soğanları 10 kilo 20 kilo aldılar. Sonunda kapıya kamyon dayadık oradan verdik. Akşama doğru bir hanım 15 kilo patates aldı ve son patatesti. Bir başka hanım ‘Birazını bıraksanız da biz de alabilsek bencillik yapmayın’ deyince kıyamet koptu. Patatesler havada uçuştu. Range Rover’ın camına portakal attılar” diye anlattı rezaleti. Bana patates kaldı mı diye sordum. “Yok abi. Yarın hali dezenfekte edecekler. Mal gelmez. Cumaya gelirsen veririm” dedi.
Oradan kasaba geçtim.
Vitrin boş.
“Geçen çarşambadan beri talan sürüyor. Bonfile, pirzola istersen yok. Biraz kuşbaşı çıkartırım. Biraz da kıyma” dedi.
“Tavuk var mı?” dedim.
“Kara gün için sakladığım bir tane arkada var. İstersen onu vereyim” dedi.
Ne yalan söyleyeyim. Aldım.
Durum gerçekten bu.
Ve bunu yapanlar kim biliyorsunuz değil mi?
Sabah akşam sosyal medyaya “bilinçli insan” fotoğrafları koyup “Tedbirli olun ama panik yapmayın” diyenler.
Ah, ah!
Kiminiz kaçıp Bodrum’a gittiniz.
Kiminiz de bilmiş bilmiş yazıp, ilkel ilkel davranıyorsunuz.
Çok iyi biliyoruz sizi.
Çok.