Al Jazeera'den Claire Thomas, Gana'nın "cadı kampı" diye anılan Gambaga'nın hikayesini kaleme aldı. Bu köyün en eski sakini 85 yaşındaki Bachalibanoya Anaberi'ye mikrofon uzattı. Anaberi, Thomas'a 45 yıldır sürgünde bu kampta yaşadığını anlattı.
Habere göre Anaberi, kocası öldükten sonra, diğer eşinin çocukları tarafından "cadılıkla" suçlandı. Aile onu başlarına gelen talihsizliklerden sorumlu tutmuş ardından da Gambaga’ya gönderilmiş.
Gambaga kadınlarını 1997 yılından bu yana destekleyen Presbiteryen papaz Gladys Lariba Mahama ise Anaberi’nin durumunu şöyle anlatıyor:
“Çocuğu yoktu. Diğer eşin bir çocuğu hastalandığında bunu ona bağladılar. Daha sonra birinin ölümüne sebep olmakla suçlandı ve buraya getirildi.”
Anaberi, aileleri tarafından benzer suçlamalarla dışlanan ve sürgün edilen yaklaşık 80 kadınla birlikte yaşıyor. Saz çatılı kerpiç kulübelerden oluşan Gambaga kampında hayat ağır. Kadınlar birlikte yemek yapıyor, ev işlerini paylaşıyor ve birbirlerinin çocuklarına bakıyor.
Habere göre "cadı kampı" kadınları dış dünyanın tehlikelerinden uzak tutuyor. Ancak "cadı" damgasından kurtuluş çok zor olduğu için bu kadınların eski hayatlarına dönme ihtimali hayli düşük.
Accra’daki Sanneh Enstitüsü Direktörü John Azumah Al Jazeera'ye verdiği demeçte, Gana’daki cadılık suçlamalarının arkasındaki sosyolojik dinamiklere dikkat çekiyor.
“Bu sadece Gana’ya özgü değil. Doğaüstüne inanç Afrika’nın pek çok yerinde güçlü. Ama Gana’yı farklı kılan şey, kuzeydeki bu kamplar.”
Azumah’a göre, en sık hedef alınanlar:
- Yaşlı
- Eşini kaybetmiş ya da boşanmış olanlar
- Aile koruması olmayan
- Aşırı yoksulluk içinde yaşayan kadınlar
Bu kadınlar ya linç tehdidiyle yüzleşiyor ya da ömür boyu sürgüne zorlanıyor. Bu durum bazen ölümle sonuçlanıyor. Temmuz 2020’de 90 yaşındaki Akua Denteh, bir pazarda cadılıkla suçlanıp linç edilerek öldürüldü. Olay, ülkede büyük tepki yarattı.
Azumah’a göre bu açıkça cinsiyet temelli bir şiddet: “Bu, kadınların şeytanlaştırılmasıdır. Erkekler cadılıkla suçlandığında güç sahibi olarak görülürken, kadınlar yok edilmesi gereken bir tehdit gibi görülüyor.”
Haberde, suçlanan kadınların geleneksel bir ritüele tabi tutulduğu yazılıyor. Gnani kampının ruhani lideri Alasan Shei, şöyle anlatıyor:
“Bir tavuk kesiliyor. Hayvan sırt üstü düşerse kadın cadıdır. Yüzüstü düşerse masumdur.”
Ancak bu ritüele göre kadınların "cadı olmadığına" kanaat getirse, köylerine ve ailelerine dönmeleri çok nadir gerçekleşiyor. Shie şöyle diyor: "Toplum onları geri kabul etmeye hazır olmuyor."
BİR KAMP DAHA: KPATİNGA
Kuzey Gana’da bulunan Kpatinga kampı, yaklaşık 35 kulübede 40 kadının yaşadığı küçük bir yerleşim.
En yakın köye 15 dakika mesafede ama tamamen izole.
Bu kampa sürgün edilen kadınlardan biri 68 yaşındaki Abdulia Meili. Sekiz çocuk annesi. Oğlu, amcasının mide rahatsızlığını bahane ederek onu "cadılıkla" suçlamış.
“Ağlıyordum… Sonunda babam bana ‘gitmelisin’ dedi,” diye anlatıyor.
Haberde, Meili'nin oğlunun pişman olduğu annesini geri almak istediği yazıyor. Ama köy kabul etmiyor.
AÇLIK, SÖMÜRÜ...
Bu kamplara sürgün edilen kadınların en büyük sorunu yiyecek erişimi. Ancak bazı raporlara göre tek sorun bu da değil...
Kadın hakları örgütü Songtaba’nın Direktörü Lamnatu Adam şöyle diyor:
- Kamplarda sömürüye ilişkin raporlar da var:
- Ücretsiz zorla çalıştırma
- Cinsel istismar
- Zorla evlendirme
Bazı kadınların kamplarda çocuklarıyla birlikte yaşadığı belirtilen haberde şöyle yazılıyor: "Çünkü inanca göre 'cadılık' nesilden nesile geçebiliyor.”
CADILIKLA MÜCADELE PARLAMENTONUN GÜNDEMİNDE
Mart 2025’te, Gana Parlamentosu Cadılıkla Mücadele Yasa Tasarısı’nı yeniden gündeme aldı.
Tasarı kabul edilirse:
- Cadılık suçlamaları suç sayılacak
- Polis ve sosyal hizmetlerin müdahale yetkisi artırılacak
- Mağdurların yeniden topluma kazandırılması desteklenecek
Tasarı daha önce 2023’te geçmiş ancak dönemin Cumhurbaşkanı tarafından imzalanmamıştı.
Kadının topluma dönmesi için genellikle bir “arınma ritüeli” yapılıyor. Bu ritüelin maliyeti ise yaklaşık 1.000 Gana sedisi (yaklaşık 90 dolar).
Kamplarla ilgilenen kiliselerden biri beş kadının köyüne geri dönmesine yardımcı olmuş.
"Yaşlı kadınları hedef almayı bırakın" sesleri yükselse de bu kampların varlığı sürüyor.
Kurbanlarını internet ilanından buldu: Rotenburg Yamyamı'nın hikayesiDünya