Bazı insanlar yaşlanırken hafızalarını ve bilişsel yeteneklerini adeta bir genç gibi korudu.

80 yaş ve üzeri bu bireyler, bilim dünyasında süper yaşlılar olarak adlandırılıyor ve onların keskin zekaları, araştırmacıların dikkatini çekti.

Son yıllarda yapılan bilimsel çalışmalar, bu olağanüstü bireylerin beyin yapılarındaki farklılıkları ve yaşam tarzlarının zihinsel berraklık üzerindeki etkisini ortaya koydu.

Uzmanlar, bu bulguların Alzheimer gibi yaşa bağlı bilişsel hastalıkların önlenmesinde çığır açabileceğini belirtti.

BEYİN YAPISINDAKİ ŞAŞIRTICI FARKLILIKLAR

Chicago’daki Northwestern Üniversitesi Mesulam Bilişsel Nöroloji ve Alzheimer Hastalığı Enstitüsü’nde psikiyatri ve davranış bilimleri doçenti Dr. Tamar Gefen, süper yaşlıların beyinlerinin 50’li yaşlardaki bireylerin beyinleriyle benzer özellikler gösterdiğini vurguladı.

Alzheimer’s & Dementia dergisinde yayımlanan bir çalışmada, Gefen ve ekibi, süper yaşlıların beyinlerinde dikkat, motivasyon ve bilişsel kontrolden sorumlu olan cingulate cortex bölgesinin, yaşıtlarına göre daha kalın olduğunu keşfetti. Ayrıca, hafıza merkezi olan hipokampus bölgesinde, Alzheimer hastalığının temel göstergelerinden biri olan tau protein yumaklarının süper yaşlılarda üç kat daha az olduğu belirlendi.

SOSYAL BAĞLAR VE ÖZERKLİK: ZİHİNSEL SAĞLIĞIN ANAHTARI

Araştırmalar, süper yaşlıların yalnızca biyolojik olarak farklı olmadığını, aynı zamanda yaşam tarzlarının da zihinsel sağlıklarını desteklediğini gösterdi.

Dr. Gefen, süper yaşlıların sosyal bağlara büyük önem verdiğini ve genellikle çevrelerinde aktif olduklarını belirterek, “Sosyal izolasyon, demans için bilinen bir risk faktörü. Süper yaşlılar ise güçlü sosyal ağlarıyla bu riski azaltıyor” dedi.

Ayrıca, bu bireylerin özerklik ve bağımsızlık duygusuna sahip olmaları, zihinsel sağlıklarını destekleyen bir diğer önemli faktör.

BİLİŞSEL REZERV VE BEYİN BAKIMI

Süper yaşlıların zihinsel keskinliğini açıklamak için bilim insanları iki temel teoriye odaklandı: Bilişsel rezerv ve beyin bakımı.

Bilişsel rezerv, bazı beyinlerin yaşlanma ve hastalıklara karşı daha dirençli olduğunu öne sürdü.

Beyin bakımı ise, sağlıklı yaşam tarzı ve sosyal etkileşimlerin beyni koruduğunu savundu.

ABD’deki Massachusetts General Hospital’dan nörolog Dr. Bradford Dickerson, süper yaşlıların beyinlerinde von Economo nöronları adı verilen sosyal zeka ve farkındalıkla bağlantılı hücrelerin daha yüksek yoğunlukta olduğunu belirterek, “Bu nöronlar, süper yaşlıların beyinlerinin genç yetişkinlerinkinden bile daha fazla olabiliyor” dedi.

UZUN YAŞAMIN SIRRI: SAĞLIKLI ALIŞKANLIKLAR

İsveç’te yapılan bir başka çalışma, 100 yaşına ulaşan bireylerin (centenarianlar) daha az hastalık geliştirdiğini ve yaşa bağlı hastalıkların ilerleyişinin daha yavaş olduğunu ortaya koydu.

Stockholm’de 170.787 kişinin sağlık kayıtlarını inceleyen araştırma, süper yaşlıların 85 yaşına geldiklerinde yalnızca %4’ünün inme geçirdiğini gösterdi.

Karolinska Enstitüsü’nden gerontolog Dr. Karin Modig, “Bu bireyler, hastalıkları geciktiren veya tamamen önleyen bir yaşlanma modeline sahip” dedi.

MAVİ BÖLGELER’DEN İLHAM

Uzun ve sağlıklı yaşamın sırlarını araştıran National Geographic araştırmacısı Dan Buettner, “Mavi Bölgeler” olarak adlandırılan Okinawa, Sardunya ve Ikaria gibi bölgelerde yaşayan süper yaşlıların alışkanlıklarını inceledi. Bu bölgelerde yaşayanların %90-95 oranında bitki temelli beslendiğini, doğal hareketi günlük yaşamlarına entegre ettiğini ve güçlü sosyal bağlar kurduğunu belirtti.

Beslenme uzmanı Dr. David Katz, “Okinawalıların düşük kalorili, besin değeri yüksek diyetleri, uzun ömrün en büyük sırlarından biri” dedi.

GELECEĞE IŞIK TUTAN BULGULAR

Süper yaşlılar üzerine yapılan araştırmalar, yalnızca bu bireylerin neden bu kadar sağlıklı olduğunu anlamakla kalmıyor, aynı zamanda Alzheimer ve diğer nörodejeneratif hastalıkların önlenmesi için yeni yollar açtı.

İspanya’daki Queen Sofia Vakfı Alzheimer Merkezi’nden Dr. Marta Garo-Pascual, “Süper yaşlılar, yaşa bağlı hafıza zayıflamasına dirençli mi, yoksa bu zayıflamayla daha iyi başa çıkma mekanizmalarına mı sahip? Bu sorunun cevabı, sağlıklı yaşlanmanın anahtarını sunabilir” dedi.

Bilim dünyası, süper yaşlıların keskin zekalarının ardındaki sırları çözmeye devam ederken, bu bireylerin yaşam tarzları herkese ilham verdi.

Sosyal bağları güçlendirmek, özerk bir yaşam sürmek ve sağlıklı beslenmek, zihinsel berraklığı korumanın anahtarları olabilir.