Tel örgüleri aşan o dehşet verici insan akınının çaresizliği artık geride kaldı...

Kadınlar, çocuklar, yaşlılar ve daha da çok gençler kaçıyordu savaştan... Ellerinde çantalarla, valizlerle, çuvallarla, geride bombaların kulakları yırtan çığlığını, kurşun seslerini ve kan kokusunu bırakarak kaçmışlardı sınırlarımıza...

Tüm dünyanın ürkerek izlediği manzaranın göbeğinde, sığınmacı adı altında yüz binlerce Suriyelinin en çok akın ettiği ülkeydi Türkiye...

Sınırda çadırlar kuruldu, konteynerlerden köyler yaratıldı, devlet milyarlarca liralık giyim, gıda, konaklama yardımı yaptı ve bir anda sayıları milyonlara ulaşan sığınmacıların ülkemize kaçışı uzun süre sessizce izlendi...

Çünkü sığınmacıların kaçtığı savaşın televizyonlara ve sosyal medyaya yansıyan görüntülerinde vahşet vardı...

Sığınmacılar Türkiye''ye kaçarken Suriye sokaklarında insanların kafaları kesiliyor, kurşun yağmuruna tutulan gençlerin haykırışları ekranlarda yankılanıyor, toplu katliamların dehşet verici görüntüleri tüm dünyayı sarsıyordu...

Ve adeta insan avının yaşandığı Suriye topraklarındaki, El Kaide ve IŞİD teröründen Türkiye''ye kaçanlar merhametle karşılanıyordu...

Ancak 2011''de başlayan iç savaşın üzerinden 11 yıl geçince dengeler her açıdan değişmeye başladı... "Bu kadar misafirlik yeter" şeklindeki tepkiler de giderek yükseliyor...

Esad yönetimi bir yandan IŞİD ve PKK örgütlerinin işgal ettiği topraklarını nasıl kurtaracağını düşünürken, diğer yandan da emperyalizmin tetiklediği iç savaşın kentlerdeki yıkımını ortadan kaldırmaya çalışıyor...

Aynı zamanda Beşar Esad yönetimi, ülkeden kaçanların geri gelmesi için defalarca çağrı yaparken, 4 Şubat 2022 tarihinde İçişleri Bakanlığı Sözcüsü İsmail Çataklı tarafından yapılan açıklamaya bakılırsa, sadece 484 bin 400 Suriyeli geri dönmüş... Peki ya geride kalanların yol açtığı tehdit, çıkmaz ve tartışma nereye varacak?..

Üniversite, vatandaşlık ve sonrası!!!

Türkiye''de kayıt altına alınmış "geçici koruma" statüsündeki Suriyeli sayısı 24 Şubat 2022 itibarıyla 3 milyon 750 bine yaklaşmış...

Kayıt dışı Suriyelilerin sayısının da en az 500 bin olduğu düşünülüyor...

Kayıtlı Suriyelilerin sadece 51 bini barınma merkezlerinde, gerisi ise kentlere dağılmış...

En çok sığınmacı 537 bin kişiyle İstanbul''da...

Antep''te 461 bin, Hatay''da 433 bin, Urfa''da 428 bin, Adana''da 256 bin ve Mersin''de 240 bin Suriyeli yaşıyor...

Suriyelilerin yoğunluklu yaşadığı Hatay, Antep, Adana, Urfa, Mardin ve çevresinde yüzlerce mahalle sığınmacı yerleşimine kapalı olmasına rağmen, bu kentlerin çoğunda, neredeyse tamamı Suriyelilerden oluşan mahalleler de var...

Tabii ki bir yandan kendi çevrelerine yönelik ekonomik çarklar oluşturan Suriyeliler, diğer yandan da hem ucuz iş gücü ile istihdam sorunu yaratıyor, hem de 20 bin şirket üzerinden büyüyor, rekabeti tetikliyor...

İşte tüm bu manzaralar tek gerçeği gözler önüne seriyor;

Suriyeliler bırakın tamamen yerleşmeyi, kentlerimizin birçoğuna adeta entegre olmuşçasına yerlerinden kıpırdamıyorlar...

Bu sırada yüksek doğum hızı nedeniyle Türkiye''deki Suriyeli sayısı da hızla artıyor....

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca''ya göre son 10 yılda 754 bin Suriyeli bebek Türkiye''de dünyaya gelmiş...

Yani nüfusu 750 bini aşan en çok 30 kentin bulunduğu Türkiye''de, bir büyükşehir nüfusu kadar bebek dünyaya gelmiş!!!

Bu kadar çok bebek dünyaya getirilmesi sadece Suriyelilerin kötü koşullarda ve gelecek belirsizliğinde yaşama pervasızlığını değil, Türkiye''ye tamamen yerleşme kararlılığını da gösteriyor olmalı!!!

Bu arada milyonlarca Suriyeliye hizmet etsinler diye 4 bin Suriyeli sağlık çalışanının istihdam edilmesi de, Suriyelilerin kalıcı olacağının işareti sayılıyor!..

Çünkü yapılan anketlerin çoğunda Suriyelilerin yüzde 70''i ülkelerine dönmek istemediklerini söylemişler... Çünkü büyük bölümü devletin yardımlarıyla ayakta duruyor...

Bu arada Suriye çıkmazına harcanan paranın da 80 milyar doları aştığı tahmin ediliyor...

Türkiye''de bir yandan "işgal" olarak nitelendirilen Suriyeli sığınmacıların yayılması tepki çekerken ve onlara sınavsız üniversite ve istihdam olanağı sağlanırken, diğer yandan da sığınmacılara hızla vatandaşlık verilmesi siyasiler arasında ciddi kuşkular yaratıyor...

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, 31 Aralık 2021 itibarıyla toplam 193 bin 293 Suriyeli''nin Türk vatandaşı olduğunu açıklamıştı...

Bu rakamın 2022''nin ilk 2.5 ayı itibarıyla 200 bine yaklaştığı tahmin ediliyor.

Bu rakam Türkiye''deki 81 kentten en az 20''sinin nüfuslarından fazla bir topluluğu da tarif ediyor...

Peki, bir yandan kentlerde yerleşik düzene geçen, bir yandan ayrıcalıklı kadrolarla devlete alınan ve 48 bini de sınavsız olarak üniversiteye yerleştirilen Suriyeliler tartışması, en çok hangi tehlikeleri haber veriyor?..

Erdoğan neyi planlıyor?..

Suriyelilerin kalması ya da geri gönderilmesi ikilemi siyasiler arasında da polemiğe yol açıyor...

Ve bu sırada ürkütücü bir tehlikeye de ısrarla dikkat çekiliyor;

Sınır ötesinde de 4 milyon civarında Suriyeliye baktıklarını açıklayan Erdoğan''ın asıl planı sığınmacıların tamamına vatandaşlık vermek mi acaba?..

Bu endişe, Erdoğan''ın önceki gün, "İktidara geldiklerinde Suriyelileri göndereceklermiş... Biz göndermeyeceğiz" şeklindeki açıklamasıyla biraz daha büyüdü...

CHP lideri Kılıçdaroğlu bu kaygıya dikkat çekerken; "Sen sığınmacılara oy kullandırarak koltuğunu korumak mı istiyorsun" diye sordu, sonra da  Erdoğan''a "Sığınmacılara vatandaşlık vermek istiyorsan referanduma gidelim" çağrısını yaptı...

Evet; Türkiye''de, aralarında Suriyelilerin de bulunduğu ''sığınmacı-kaçak-göçmen'' adı altında 8 milyon yabancının olduğu varsayılıyor...

Yani 80 milyonluk Türkiye nüfusunun yüzde onu kadar yabancı dolaşıyor topraklarımızda...

İşte bu devasa kitle, aralarındaki IŞİD, El Kaide, Taliban üyeleri, silah/uyuşturucu kaçakçıları, cinayet ve benzeri suçlarından arananlar yüzünden sadece iç güvenlik sorunu yaratmıyor, aynı zamanda demografik yapının bozulması, kültürel mozaiğin dağılması, istihdam çıkmazının derinleşmesi gibi ürkütücü tehlikeleri de büyütmeye devam ediyor...

Zafer Partisi lideri Ümit Özdağ da (başta demografik yapıya yönelik tehditler olmak üzere) Suriyeli sığınmacıların yol açtığı ciddi tehlikelere dikkat çekiyor ama, iktidar bildiğini okumaya devam ediyor...

Peki; erken seçim çağrılarına olumsuz yanıt veren AKP, tüm Suriyelileri vatandaşlığa alarak seçmen yaparsa gidişat nereye varacak?..

Baksanıza; Mart ayı itibarıyla Suriyeli genç nüfusun toplam sığınmacı sayısındaki oranı yüzde 19,8''i aşmış durumda....

Türkiye''de oy kullanma yaşında toplam 2.5 milyon Suriyeli bulunuyor...

İşte anketlerde oy kaybettiğine dikkat çekilen AKP, "bu devasa kitleye vatandaşlık verirse, seçmenler üzerinden Türkiye''nin politik dengeleri nasıl değişir, nasıl bir tehlike ortaya çıkar" soruları artık daha çok tartışılıyor...

Yani ilk seçimde Suriyeliler, Türkiye Büyük Millet Meclisi''ne girerse nasıl bir tartışma ortaya çıkar acaba?..

Erdoğan''ın "Suriyelileri göndermeyeceğiz" şeklindeki açıklaması belli ki yeni bir siyasi planı ve seçim stratejisini de deşifre ediyor...

Muhalefet bu açıklamayı yabana atmamalı ve çok ama çok dikkatle izlemeli...