Arkadaş, bu milletin ne çok düşmanı var. Biri çıkıyor milyonlarca Türk''ün gözünün içine baka baka "Türkçe ile düşünce üretilemez" diyor. Sanki Ekvator''da, balta girmemiş ormanların derinliklerinde yeni bulunmuş kabileden söz eder gibi anlatıyor.

Bir başkası çıkıyor, "PKK''ya kimyasal silah atılmış araştırılsın" diyor öbürü "Meclise soru önergesi vereceğinden" söz ediyor.

Türk Tabipleri Birliği''nin bütün tabip üyelerine sormak lazım: Sizin varlık sebebiniz, önceliğiniz, yasal amacınız doktorların ekonomik, sosyal, kültürel sorunlarına ilişkin çözüm aramak mı, yoksa Türk Silahlı Kuvvetleri''ni PKK lehine, kamuoyunda ve elbette dünyada şüphe uyandıracak biçimde suçlamak mı?

Türk Silahlı Kuvvetleri bu milletin varlık, dirlik ve yaşama garantisidir. O yok oldu mu Türkiye de yok olur. İyi yönetilir, kötü yönetilir, içinden darbeci çıkar, Fetöcü çıkar, ama o, kurum olarak Türk milletinin yegâne ve tek, diğerleriyle asla kıyaslanamayacak kadar değerli kurumudur.

Darbeleri, darbecileri, subay alımlarını, eğitimlerini eleştirebiliriz. Lakin onu uluslararası kamuoyunun önünde suçlu ilan edebilmemiz için elimizde kesinliğinden şüphe duyulmayacak belgelerimiz olması gerekir. Öyle önüne gelen, aklına esen, orduya laf söyleyemez. 
Sen koltuğunda sıcak kahveni içip keyif çatarken, ordu, namlunun ucunda, pusunun yanı başında can savaşı veriyor. Mehmetçik, al bayrağa sarılırken, için sızlamıyor, bir tek demecin, küçücük bir açıklaman, Türk milletinin ruhuna dokunur bir sözün yok, ama PKK zora düşüp, kara propaganda üretti mi, hemen sarılıyorsunuz. Bu durumu, solculukla, sosyal demokratlıkla izah edemezsiniz. Bizim kasabada buna ihanet derler.

Türk Tabipleri Birliği''nin genel başkanı; sağcı, solcu, liberal, muhafazakâr görüşlerden birine sahip olabilir. Lakin ulus (millet) birliğinin ana felsefesini (kaderde, tasada, kıvançta bir olma) benimsemiyorsa, anayasal anlamda yurttaş olmanın kapsamı dışına çıkmış demektir. Bir şey daha, Türk tabipleri denen seçmen kitlesi, illa solcu birini seçecekse seçsin, ama kendilerine yakışan bölücü sol mu? 

Millî savaş sanayisi

Türkiye, Millî savaş sanayisinde güzel şeyler yapıyor. ASELSAN ve ROKETSAN geçenlerde bir balistik füze denemesi yaptı. Rize''den atılan füze, 561 kilometre uzaklıktaki hedefi tam isabetle vurdu.
Aynı şekilde, birbiriyle grup oluşturan savaş robotlarımız var ve bunlar, senkronize bir şekilde ortak hedefe yürüyebiliyor. 
Daha başkaları da var.
Hepsiyle gurur duymamak mümkün değil.
Lakin Türkiye''nin bu çabalarından siyasal çıkar elde etme peşinde olanlar, savaş sanayinde de Türkiye''yi bölme çabasında. "Her alanda böldük, burada da bölelim" diyor olmalılar ki, muhalefeti, sanki bu çabanın ve gelişmenin dışında, buna karşıymış gibi anlatıyorlar.
Birlikte sevinmek, birlikte üzülmek, birlikte coşmak, gurur duymak yasak mı?
Ordu, milletin değil de iktidar partilerinin ordusu mu?
Savaş sanayisi, millî bütçeyle değil de AKP''lilerin ceplerinden ayırdıkları özel bütçesiyle mi yapılıyor?
Hayır!
Öyle yapılmıyor. Hepimizin vergileriyle yapılıyor. Yapılan her şeyin parasını millet ödüyor, keyfini bunlar sahipleniyor.
ASELSAN, AKP''den önce de vardı, sonra da olacaktır. Aynı şekilde ROKETSAN da öyle. Öyle ise kamuoyunu bölme çabası niye yapılıyor?

Konser yasağı

İktidardakilere sorsanız en büyük demokrat kendileridir. Bu nasıl bir demokratlıksa. 20''den fazla konseri saçma sapan bahanelerle yasakladılar.
Konserler ne gibi kötülük yayıyor anlayan varsa beri gelsin. Yakında maçlara da sınır koyarlarsa şaşırmayın. Beğenmedikleri takımların maçını iptal ettirebilirler. Kimin hangi lige çıkacağını dikte ettirenler onu da yapar. 
Efendiler, bu ülkede tahrip etmediğiniz ne kaldı? Şimdi sanatı ve sanatçıyı çalışamaz, iş üretemez hale getiriyorsunuz.
Vizyon, vizyon diyorsunuz ya, işte vizyonunuz bu.
2023 vizyonunun aralandığı kapı, yasaklar Türkiye''sine çıkıyor.