Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Yavuz Selim DEMİRAĞ

Yavuz Selim DEMİRAĞ

Tank-Palet Gerçekleri (3)

Tank deyip geçmemek lazım. Dünyanın patronu olduğunu zanneden ABD bile ünlü Abraham tanklarının motor ve şanzumanını bu konuda uzman olan Almanya'dan alır... Almanya'nın bu konudaki tek rakibi ise Kore'dir. Kore motoru ise 40 tonluk zırhlı araçların kapasitesinde olmakla beraber ana unsurlardan biri olan şanzumanı Almanya'dan temin etmek de, alternatifini gerçekleştirmek için ARGE çalışmaları yapmaktadır. Gençlik yıllarımda Koç grubuna siyasal anlamda sempatik bakmazdım. Ancak sanayi ve endüstri alanındaki şirketlerin geçmişleri özeldir. Koç, Türkiye Cumhuriyetinin kuruluşu ile yaşıttır. Dünyaca ünlü şirketler ile yaklaşık 100 yıldır irtibattadır. Ford ve Fiat gibi otomotiv devleri ile iş ortaklıkları vardır. Dünyada kendi alanlarında tek olan şirketlerin Türkiye temsilcilerindendir. Otokar'ın otomotiv sanayi yanında, savunma ve diğer endüstrilerde kendisini kanıtlamış grupdur. Nitekim Almanya'daki şirketler ile motor, defransiyel ve diğer konularda yazılı anlaşmalarını yapıp; proje dosyasına ekleyerek yapım ve teslimat tarihlerini taahhüt eder.

20'den fazla ülkeye zırhlı-tekerlekli ve paletli araçlar üretip; ihraç eden FNSS'de teklif dosyasında imkan ve kabiliyetlerini ortaya koyarlar. Hatta Savunma Sanayinin tecrübeli bazı isimleri Otokar ile Nurol'un ortaklaşa yüklenimi arzuladıklarını vurgularlar. KOÇ ve FNSS ise uluslararası rekabet koşullarına uygun kriterde olması için yalnız girdikleri ihalenin sonuçlanması durumundaki koşullara göre işbirliğinin gözden geçirilebileceği, bazı parçaların üretiminde yüklenici olunabileceğini konsorsiyum sağlanabilme yolunun açık olduğunu vurgularlar. Nitekim BMC'nin Altay tankını projesini taahhüt edilen tarihte gerçekleştiremeyeceği, motor ve diğer ekipman anlaşmasını yapamayacağın anlaşılması üzerine her iki tarafa aynı teklif yapılır. Bize gelen bilgilere göre, KOÇ ve FNSS, "Bu işin devletin kuracağı bağımsız bir şirketin kurulmasından sonra alt yükleniciler olarak değerlendirilebileceği" yönünde görüş bildirdikleridir. Tabi bu görüş bağımsız Merkez Bankası'na müdahale edilene kadardır.

Dönelim yine BMC'ye... 70'li yılların AydınlıkçıEthem Sancak'ın Hedef İlaç Dağıtım'ı satıp medya patronluğundan BMC'ye yükselirken ki "Aşkı" kartopu gibi değil çığ gibi büyümüştür. Ethem Sancak, hakkındaki iddialara göre kimilerince  "Çantacı" kimilerince "Emanetçi"dir. AKP Genel Başkanı Erdoğan'ın akrabası Talip Öztürk'ün de, Ethem Sancak'ın yanına monte edildiği iddia edenler de az değildir. Akrabalıktan siyasi desteği arkasında bulan Öztürk, Ethem Sancak'ı bile devre dışına bırakıp Katar'lılarla direkt görüşüp bir takım nakit para işlerine karışınca Sancak'ın isyan ile "Ben bu işten çekiliyorum... Ya benim hisselerimi alsınlar ya da devretsinler" sözleri üzerine Erdoğan'ın her iki tarafa ayar verdiği de iddialar arasındadır. Talip Öztürk'ün oğlu Yasin Öztürk ile ilgili Savunma Sanayi yöneticilerinin de şikayetleri saray duvarlarını aşmıştır.

Talip ile Yasin Öztürk, bakkal dükkanı işletir gibi arayışları çok ilginçtir. Altay Tankının ihalesini aldılar ya... Alt yapı için 600 milyon dolarlık ek yatırım yapma zorunluluğu üzerine bastırıp, kendilerine tahsis edilen arazilere yatırım yapmayı da kabul etmeyip hazır tesis isterler. Bu konuda yetkili, yetkisiz bir çok kesim seferber olur. Çare olarak hazırda bulunan "Arifiye Tank-Palet"in kiralanması, tahsisi, satışı ya da son Erdoğan deyimi ile "İşletme devri" çaresi bulunur. Bir gece ansızın Meclis'ten bir karar çıkarılır. Uluslararası normlara uymayan ucube bir karar ile devir gerçekleşir. Bir tarafta MSB diğer tarafta BMC ve Katar... Oysa Katar, BMC'nin yaptığı Kirpi'leri kullanmayıp, Nurol'un ve Otokar'ın 6X6 ve 8X8 zırhlı araçlarını satın almışdır. Fabrikanın yönetimi için nizamiyeden içire giren BMC, makam binalarını ilkel bulur. Derhal modernleşmesi için tadilat başlatır. Kolonlar, kirişler kırılır. Bu esnada belediyeden imardan izin ve ruhsat alınmamıştır. Ne de olsa "Astığımızı asarız, kestiğimizi keseriz" anlayışı vardır. İhbarlar, şikayetler üzerine tutanak ile depreme dayanıklı olmadığı raporu verilir. Nasıl olsa para vardır. İdare binası yıkılır. Projesi tasdik bile edilmeyen binanın hafriyatı yapılır. Envai çeşit harcama kalemi için Katar'dan yaklaşık 200 milyon dolar yatırım gerekçesi ile alınır. Eee keriz değil ya Katar'lı... Gelip, Erdoğan'a anlatılır... Reis çok öfkelenir... Birilerinin Arifiye sınırlarına girmeme kararı tebliğ edilip, Katar'lılara "rahat olun, rahatsız olduklarınızı uzaklaştırdım" mesajı verilir. Durum sakinleşti mi sanıyorsunuz? Altay Tankının teslimat tarihi geldi geçiyor bile... Cezai müeyyidesi de öteleniyor.

Peki öyle ise Altay ne olacak? Gelişmeleri yarına bırakalım...

 

Yazarın Diğer Yazıları