70 yıldır Türkiye''yi yöneten "sağ kafa" lafa gelince hamasi nutuklarına "Gazi Meclis" ile başlarlar. Ancak Meclisin itibarsız hale gelmesi için tüzük, genelge, yasa ve hatta anayasayı hiçe sayarlar. Dahası TBMM''yi "Arena" haline çevirip gladyatörler gibi pervasızca saldırırlar. TBMM''nin aynı zamanda tüm kurumların "Hesap verme" yeri olduğunu unuturlar. Merkez Bankası yılda 2 defa TBMM''de hesap vermek zorunda iken "ucube rejim"in getirdiği vesayet ile Cumhuriyetin neredeyse yüzyıllık geleneklerini hiçe sayıyor.

Geçtiğimiz yıl Merkez Bankası''nın Başkanı Şahap Kavcıoğlu, CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Ankara Milletvekili Bülent Kuşoğlu için Plan Bütçe Komisyonunda "Sayın Kuşoğlu özel bir devlet adamıdır. Bütçeyi öğrendiğimiz kişidir" demişti. Bu yıl ise başta Sayın Kuşoğlu olmak üzere komisyon üyelerinin yönelttiği sorulara cevap vermeye tenezzül bile etmiyor.

Yargının vesayet altında olduğunu cümle alem biliyor. Yasama da bu dönem bürokrasinin vesayetine girdi. Yeni sistemde kuvvetler ayrılığı netleşmedi. Tam tersi ucube sistem yasama ve yürütmeyi vesayet altına aldı. Yasama o kadar güçsüz ki, yürütmedeki tek seçilmiş Cumhurbaşkanı temsilcisinin dışında bürokratik kademe de yasamayı dinlememeye başladı. Bu sebeple Merkez Bankası Başkanı TBMM''ye bilgi vermeyi reddetti. Üstelik TBMM Başkanı Mustafa Şentop''un "Merkez Bankası 2 Aralık''ta TBMM''ye bilgi verecek" açıklamasına rağmen.

Meclis''in itibarı için Sayın Bülent Kuşoğlu''nun TBMM Başkanı Mustafa Şentop''a yazdığı ibret dolu mektup ortada. Meraklıları internetten bulur. TBMM kayıtlarına da girmiştir. İşin ilginç yanı AKP''li milletvekilleri üyesi oldukları TBMM''nin yetkilerini savunmak yerine bürokrasi vesayetini destekliyorlar.

2 Aralık 2022 günkü Plan ve Bütçe Komisyonunda Bülent Kuşoğlu, 1211 sayılı Merkez Bankası kanununu gerekçe göstererek "Bilgi Veremem" diyen Merkez Bankası Başkanına "Bunun ticari sır" olmayacağını hatırlatmıştı. 57''nci maddeyi gündeme getirince AKP''nin Giresun Milletvekili Cemal Öztürk; "Hesap verir" demiyor. "Bilgilendirme yapar" diyor. Tutanaklarda ilginç konuşmalar var. AKP''li vekil kendi iradesini bürokrasiye teslim etmiş. Hesap istemiyor. Ama ortada bilgi de olmayınca Kuşoğlu "komisyon üyesi milliyetçiliğimizi, vatanseverliğimizi, yurtseverliğimizi burada göstereceğiz, ahlakımızı, dürüstlüğümüzü burada göstereceğiz; Allah aşkına yapmayalım" diye seslendi. Ama iktidarın vekilleri Allah aşkına göre değil saray aşkına hareket ediyorlar.

Bu arada TBMM Başkanının sözleri de havada kaldı. Güçlendirilmiş parlamenter sisteme geçişin zorunluluğunu da ortaya koymuş oldu.

TBMM''nin Başkanının Profesör unvanı da var. Üstelik hukuk profesörlüğü de tartışılır. Ancak "TBMM Başkanı oy kullanmaz" maddesinden bile haberi yokmuş gibi davranışı ilginç değil mi. AKP ve MHP imzaları ile verilen teklifin altında Mustafa Şentop''un imzası bulunması manidar değil mi?

TBMM''nin itibarından da sorumlu olması gereken Şentop''tan umudunu kesen Bülent Kuşoğlu, bütçe görüşmeleri sırasında bu konuyu yeniden gündeme getirerek "Yasamanın bürokrasinin vesayeti altına" alınmasına yeniden dikkat çekecektir.

Lafa gelince "Gazi Meclis" diyenlerin tavırlarına bir kez daha tanık olacağız...