Trabzonspor'un şampiyonluk vuslatı…

Trabzonspor'un şampiyonluk vuslatı…

Futbolun 1920''lerde oynanmaya başlandığı, kuruluş bakımından tarihin en eski kentlerinden birinde, Kadim Şehir Trabzon''da:

-1967''de kurulan…

-1967-68 sezonunda İkinci Lig''de oynayan…

-1973-74 sezonunda şampiyon olarak Birinci Lig''e yükselen…

-1975-76 sezonunda Türk futbol tarihinde şampiyonluğu ilk kez İstanbul dışına taşıyan…

-1976-1984 yılları arasında 6 kez şampiyon olarak nam-ı diğer "Karadeniz Fırtınası" lâkabını da alarak futbolda, "çağ kapatıp, çağ açarcasına" Anadolu İhtilali''ni gerçekleştiren…

-Avrupa arenasında Liverpool, İnter, Barcelona, Dinamo Kiev gibi futbol devlerine Hüseyin Avni Eker Stadı''nı dar eden…

*

-Özellikle 1995-96, 2004-05, 2019-20 sezonlarında Hünkâr Hacı Bektaş Veli''nin "Her ne arar isen kendinde ara" deyişini hatırlatan, gideremediği hataları yüzünden şampiyonluğu bir sıra üstündeki takımlara kaptıran…

-2010-2011''de de Türkiye''de kupası verilmeyen, ama Avrupa tarafından "Şampiyon" olarak sayılan…

*

-2021-2022 Ahmet Çalık Sezonu''nu ise "Yeter bu hasret" diyerek haftalar öncesinden domine ederek, tescil edilmesi için matematik kitabında da yerini almasını bekleyen…

-Sonunda da ona, yani şampiyonluğa sezonun bitimine 3 hafta kalan kavuşan, bordo-mavi renklere bürünmüş TRABZONSPOR…

*

-Bu öyle bir hasretin vuslata ermesi idi ki bunu hikaye etmeye de, "Karadeniz''in suları mürekkep olsa yazmaya yetmez" dense abartı sayılamaz!

-Sıladakinin de, gurbettekinin de "aynı hasret ateşi ile yandığı bir bekleyişin vuslatı bu" dense yeridir!

*

Nihayet hasret vuslata erdi.

Ama bu hasreti vuslata erdirenleri "tek geçerek" sayacak olsak onlar kimler mi idi?

-Yeşil çimenler üzerinde kalesini elleri, ayakları, başı, bacağı kısacası aklı ile kontrol eylediği tüm vücudu ile koruyan kaptan Uğurcan…

-Kenarda, kulübede "istisnalar kaideyi bozmaz" kabul ederek ben diyeyim "futbolculara", siz söyleyin "oyuna" yerinde isabetli müdahalelerde bulunan teknik direktör Abdullah Avcı…

-Abdullah Avcı''ya, "Kimi istiyorsun?" diye sorarak, alıp önüne koyan Asbaşkan Ertuğrul Doğan…

-Futbolcusundan idari ve teknik personeline, teknik direktöründen yönetim kurulu üyesine, kısacası Trabzonspor ile ilgili her kesimden herkesle olan ilişkileri temsil kabiliyeti ile eksiksiz organize ile sevk ve idare eden, doğruyu uygun kelimelerle savunmayı iyi beceren başkan Ahmet Ağaoğlu…

*

Geriye ne kaldı?

"Meslektaşlarımın içinde teknik direktör, daha fazla teknik adamlığa soyunarak kalem oynatan, kelâm eyleyenler" diyesim de gelmiyor değil! Ancak onları şimdilik sonraya bırakalım.

Aynı şekilde "Trabzonspor taraftarı" kimliği ile stadın tribünlerini dolduranların adeta takımlarını değil de, rakipleri destekleyip, teşvik eden bir tezahüratları var ki!

İnanın, başlı başına uzmanlık derecesinde sosyolojik bir araştırma ve inceleme konusu!

Onu da sonraya bırakarak, bana göre, işe yaran ve etkili tezahürat yapmayı bilmedikleri, beceremedikleri için de çok fazla olumlu katkılarının olmadığı bir şampiyonluğun tadını çıkarmalarına şimdilik müsaade edelim.

Yazarın Diğer Yazıları