Uzmanlar, benzersiz pişirme yöntemi sayesinde antioksidan zenginliği artan bu kadim içeceğin, özellikle beyin fonksiyonlarını güçlendirdiğini ve kronik hastalık riskini azalttığını bildirdi.

Yüzyıllardır süregelen bir gelenek olan Türk kahvesinin, sadece sosyal etkileşim ve keyif sunmakla kalmayıp, bilimsel olarak kanıtlanmış önemli sağlık faydaları taşıdığı belirlendi.

Uluslararası alanda gerçekleştirilen bir dizi araştırma ve yabancı uzman görüşü, bu eşsiz içeceğin metabolizmadan beyin sağlığına kadar geniş bir yelpazede olumlu etkiler gösterdiğini ifade etti.

ANTİOKSİDANLARIN YOĞUN KAYNAĞI: HÜCRESEL KALKAN GÜÇLENDİ

Türk kahvesinin, çekirdeklerin ince öğütülme ve cezvede köpürtülerek yavaşça pişirilme şeklinden dolayı diğer kahve türlerine kıyasla daha zengin bir antioksidan içeriğine sahip olduğu bildirildi.

ABD'deki saygın bir beslenme uzmanı olan Jackie Newgent, kahvedeki antioksidanların, vücudu serbest radikallerin zararlarından koruyarak kalp hastalığı ve kanser gibi kronik rahatsızlık risklerini azaltmada kritik bir rol üstlendiğini ifade etti.

Newgent, bu özgün demleme yönteminin, koruyucu besin içeriğini artırdığını vurguladı.

BEYİN FONKSİYONLARINDA KAYDA DEĞER İYİLEŞME

Kafein içeriği yüksek olan Türk kahvesinin, bilişsel fonksiyonlar üzerindeki olumlu etkileri bilimsel çalışmalarla desteklendi.

Araştırmacılar, düzenli Türk kahvesi tüketiminin hafıza, ruh hali ve dikkat üzerinde önemli gelişmeler sağladığını gözlemledi.

Miami Kardiyak ve Vasküler Enstitüsü'nden önleyici kardiyolog Dr. Adedapo Iluyomade, kahvenin sadece anlık bir uyanıklık sağlamaktan öte, uzun vadede Alzheimer ve Parkinson gibi nörolojik hastalıkların riskini düşürmeye yardımcı olabileceğine dikkat çekti.

Iluyomade, kahvenin beyindeki sinirsel iletimi hızlandırmasındaki potansiyelini öne sürdü.

Yapılan büyük çaplı bilimsel incelemeler, kahve tüketen bireylerde Alzheimer'a yakalanma oranının yaklaşık %60 daha düşük olduğunu işaret etti.

METABOLİZMA HIZI ARTTI, KALP SAĞLIĞI KORUMA ALTINDA

Türk kahvesinin bir diğer çarpıcı faydası ise metabolizma üzerindeki canlandırıcı etkisi oldu. Uzman diyetisyen Chrissy Arsenault, kahvedeki optimal kahve/su oranı ve yüksek kafein miktarının, metabolizmayı ve yağ yakımını hızlandıran güçlü bir enerji işlemcisi haline getirdiğini belirtti. Arsenault, kilo kontrolü veya enerji seviyelerini yükseltmek isteyenler için bu benzersiz içeceğin ideal bir seçenek oluşturduğunu kaydetti.

Son araştırmalar günde makul miktarda kahve tüketiminin kalp hastalıkları riskini azaltabildiğini gösterdi.

Kardiyolog Dr. Jeremy London gibi bazı uzmanlar, filtre edilmemiş pişirme yöntemlerinin (Türk kahvesi gibi) kahve çekirdeklerinde bulunan diterpen adı verilen yağlı bileşikleri içeceğe saldığını ve bu bileşiklerin "kötü kolesterol" olarak bilinen LDL seviyelerini yükseltebileceği uyarısında bulundu.

Dr. London, kolesterol riski taşıyan kişilerin, diterpenleri büyük ölçüde yok eden kağıt filtre kullanarak demlenmiş kahveleri tercih etmesini tavsiye etti. Bu durum, tüketim alışkanlıklarında denge ve ölçünün önemini bir kez daha ortaya koydu.