İlhan Selçuk Ergenekon’un kumpas kürsüsünde. Türkiye bu görüntüleri ilk kez izleyecek

İlhan Selçuk Ergenekon’un kumpas kürsüsünde. Türkiye bu görüntüleri ilk kez izleyecek
Cumhuriyet Gazetesi'nin eski Başyazarı İlhan Selçuk'un Ergenekon kumpas kürsüsündeki görüntülerini Oda Tv yayınlandı.

Masum Gök''ün İlhan Selçuk''la ilgili kaleme aldığı Oda Tv''deki yazısı şöyle

İlhan Selçuk 11 Mart 1925''te doğdu. Babasının asker olması nedeniyle Anadolu’nun çeşitli yerlerinde bulundu. Adana Erkek Lisesi''nin ardından İstanbul Hukuk Fakültesi''ni bitiren İlhan Selçuk gazetecilik yaşamına başlamadan önce bazı mizah dergilerinde yazdı. Gazetecilik kariyerine, 1961 yılında ‘Akşam’ gazetesiyle başladı. Daha sonra Tanin ve Vatan gazetelerinde dikkat çeken yazılar yazmaya başladı.

PENCERE AÇILIYOR

İlhan Selçuk daha sonra Yaşar Kemal''in davetiyle 1963’te Nadir Nadi’yle tanıştı; Cumhuriyet’te çalışmak için teklif aldı. Hiç para konuşmadılar. İlhan Selçuk sadece ne kadar özgür olacağını sordu. Nadir Nadi gülümseyerek, “Burası Atatürkçü bir gazetedir, burası Atatürk devrimlerini savunan bir gazetedir, burası özgürlükçü bir gazetedir, istediğinizi yazabilirsiniz” dedi. El sıkıştılar. İlk kez adını koyacağı, yani imzalı makale yazacaktı.

Köşesinin adını Cumhuriyet Genel Yayın Yönetmeni Cevat Fehmi Başkut koydu: “Pencere.” Önce bu ismi pek beğenmedi ama sonra çok sevdi.

ULUSAL SOL

İlhan Selçuk''un Cumhuriyet''te yazmaya başladığı tarihle, Türkiye''de sol da her alanda yükselmeye başlamıştı. Özellikle Doğan Avcıoğlu''nun Yön dergisi çevresinde gelişen ulusal sol özellikle aydın çevresinde çok etkili olmuştu. Bu görüşten en çok etkilenen isimlerden birisi de İlhan Selçuk''tu.

İlhan Selçuk ve Doğan Avcıoğlu yazılarıyla bu çizgiyi yaşamlarının sonuna kadar sürdürdüler. 

Bu çizginin yılmaz savunucusu olan İlhan Selçuk, bedelini 12 Mart askeri muhtırasının hemen akabinde Ziverbey Köşk''ünde işkence görerek ödedi. Günlerce gördüğü işkence İlhan Selçuk''un çizgisinde bir değişikliğe neden olmadı. Tam aksine işkencecilerle mahkeme karşısında hesaplaştı. 

HASAN CEMAL ÇİZGİSİYLE MÜCADELE

İlhan Selçuk Cumhuriyet devrimlerini temel alan ulusal sol çizgiyi savunduğu için zamanla birçok arkadaşıyla yollarını ayırdı. Bunlardan birisi de Hasan Cemal''di. Cemal''in Cumhuriyet gazetesinde hakim olan liberal çizgisine karşı çıkarak 1991 yılında Uğur Mumcu, Ali Sirmen ile birlikte istifa etti. 1992 yılında Cumhuriyet gazetesine geri dönen İlhan Selçuk, Cumhuriyet gazetesini Atatürk devrimlerini savunan çizgisine yeninden oturttu.

TEHLİKEYİ GÖRMÜŞTÜ

2000''lerin başında Fetullah Gülen tehlikesini gören az sayıdaki kişiden birisi de İlhan Selçuk''tu. 

FETÖ''yle ilişkin Cumhuriyet gazetesinde birçok yazı kaleme aldı. 

Bu nedenle 2008 yılında Ergenekon kumpasını dahil edilerek 21 Mart''ta sabaha karşı gözaltına alındı. 83 yaşında 40 saat gözaltında kalan İlhan Selçuk, kumpas sürecinin gideceği yeri görerek, gözaltı sonrası kendini ziyarete gelenlere şunları söyledi:

"Bu dava geniş çaplı bir dava, ciheti askeriyeye yönelen bir tarafı da var. Benim kaygım şu: Türkiye''de yargının ve ordunun içine de uzanan bir operasyonun hazırlığı yapılıyor."

SON YAZI

Gözaltına alındıktan sonra 7 ay sonra 27 Ekim''de Silivri Cezaevi yerleşkesi içindeki Ergenekon duruşmasına gelen İlhan Selçuk, çıkışta gazetecilere bu davanın bir komedi olduğunu ve cumhuriyetle hesaplaşıldığını söyledi.

27 Ekim 2008 yılındaki Ergenekon duruşması İlhan Selçuk''un ilk ve son duruşması oldu. Sağlık sorunları giderek artan İlhan Selçuk 21 Haziran 2010 yılında yaşama veda etti. İlhan Selçuk 15 Ağustos 2009 tarihli son yazısında ise şöyle yazmıştı:

 "MHP liderinin, Kürt sorunu üzerinde anlaşılmaz manevralar yapmaya çalışan AKP’yi vatan ihanetiyle suçlamasının toplumdaki yankıları nedir?..

Siz yalaka medyaya bakmayın!..

Bu konuda elimizde bir ölçü var mı?..

Cumhurbaşkanı’nın AKP’nin açılımına AKP’liden daha çok sarılması; ama, bu işe Norşin’in adından başlaması ilginçtir...

MHP’nin bu işe girişenleri vatan ihanetiyle suçlaması da ilginçtir...

Türkiye olağanüstü bir döneme doğru sürükleniyor...

Vaktiyle Anglo-Amerikalılar ülkedeki Ermeni ve Rumları kışkırtıp kullanarak Sevr’i tezgâhlamak istediler...

Bu kez de Kürtleri kullanmak üzerine bir strateji göze çarpıyor, Anadolu’yu bölen haritalar elden ele dolaşıyor..."