Türkiye’de yakalanan uyuşturucu baronu vatandaşlık pazarlamış

Türkiye’de yakalanan uyuşturucu baronu vatandaşlık pazarlamış
Türkiye’de yakalanan Yeni Zelandalı uyuşturucu baronu Duax Ngakuru’nun lideri olduğu Komançero çetesi ile ilgili büyük skandal ortaya çıktı. Birgün gazetesi yazarı Timur Soykan, çetenin liderinin Pakistanlılara Türk vatandaşlığı almaları için yardım ettiğini yazdı.

Avustralyalı Komançero çetesinin kırmızı bültenle aranana liderleri İstanbul’da yakalanmıştı. Uyuşturucu kaçakçılığı yapan çetenin Türkiye’deki faaliyetleriyle ilgili skandal ayrıntı ortaya çıktı. Çetenin Türkiye’deki liderlerinin Pakistanlıların Türk vatandaşlığı almaları için aracılık ettiği öğrenildi.

Birgün gazetesi yazarı Timur Soykan çetenin lideri Daux Ngakuru’nun Türkiye’de oturum ve çalışma izni aldığını belirterek, “Meğer Duax Ngakuru, yabancılara oturum izni ve vatandaşlık hizmeti veren Visal Danışmanlık Hizmetleri Şirketi’nin sigortalı çalışanı görünüyormuş” ifadelerini kullandı.

Timur Soykan’ın yazısından ilgili bölüm şöyle:

ANOM mesajları çözümlendiğinde Komançero Çetesi’nin ana üssünün İstanbul olduğu ortaya çıktı. Çetenin tepe yöneticilerinin tamamı İstanbul’daydı. Hatta Şişli Esentepe’deki King Cross isimli bir otelden Kolombiya’dan Avustralya’ya Afrika’dan Güney Kore’ye uyuşturucu sevk ettikleri mesajları buradan gönderiyorlardı. Şişli Esentepe’deki otelin önünde Hakan Ayık ve Naux Ngakuru selfi çekip ANOM’dan gönderiyor, bu fotoğrafta FBI’ın önüne düşüyordu.

Ama nedense Türkiye bu küresel operasyona katılan ülkeler arasında yoktu. Haziran 2021’de 16 ülkede yüzlerce adrese baskın yapıldı. 800 kişi tutuklandı, 250 silah ve 8 ton kokain ele geçirildi. Sadece Avustralya’da 224 kişi tutuklanmıştı. Ama çeteyi yönetenler İstanbul’da olduğu için yakayı kurtarmıştı.

İşte bu ANOM mesajlarında Komançero Çetesi’nin Yeni Zelandalı Yüksek Komutanı Ngakuru’nun Türkiye’ye yabancı uyruklu kişileri yerleştirmekle uğraştığı da ortaya çıktı. ANOM’da ‘Big Chef’ kod ismini kullanan Ngakuru, Mayıs 2021’deki bir mesajında birkaç Pakistanlının Türkiye’ye yerleşmesine yardım ediyordu. Hatta bir başka mesajında Türkiye’de dokunulmaz olduklarını, güçlü tanıdıkları sayesinde korunduklarını yazmıştı.

Rezaletin büyüklüğünü anlatacak kelime yok.

Ama bu kadar değil.

Daux Ngakuru, oturum ve çalışma izni bile almıştı. Üstelik Türkiye’ye getirdiği iki çocuğu ve eşine de oturum izni alabilmişti.

Meğer Duax Ngakuru, yabancılara oturum izni ve vatandaşlık hizmeti veren Visal Danışmanlık Hizmetleri Şirketi’nin sigortalı çalışanı görünüyormuş. Üstelik serveti yaklaşık 100 milyon dolar olan bu adamın SGK’daki iş tanımı: ‘Pazarlama Danışmanı.’ Yani sadece Pakistanlıların Türkiye’ye yerleşmesini sağlamamış. Kırmızı Bülten ile dünyada aranan uyuşturucu baronu, Türk vatandaşlığını, oturum iznini pazarlamış.

‘ÇOK FAZLA MÜŞTERİ GETİRDİ’

İsmail Saymaz’ın haberine göre; Visal Danışmanlık Şirketi’nin sahibi Mustafa S. de bu olayı doğruluyor. Kendisine çok fazla müşteri yönlendirdiği için Duax Ngakuru’nun şirketinde sigortalı çalışıyor görünmesini kabul ettiğini anlatıyor. Bu şirkette sigortalıyken Duax Ngakuru hakkında Yeni Zelanda Kırmızı Bülten çıkarıyor ve Çalışma Bakanlığı 1,5 yıl sonra çalışma iznini iptal ediyor.

Acaba Duax Ngakuru, kimlerin Türkiye’de vatandaşlık ya da oturum izni almasını sağladı? Bu sorunun yanıtında büyük skandallar gizli.

BARONA DAİRE SATIP VATANDAŞLIK SAĞLADI

Üstelik sadece Duax Ngakuru değil, Hakan Ayık da çok sayıda suçluyu aynı şirkete vatandaşlık ve oturum izni içi yönlendiriyor. Mesela; Avrupa’nın önemli kaçakçılarından ve Komançero Çetesi ile bağlantılı Maximilian Rıvkın, Nikolaj Ankov adına düzenlenmiş Bulgaristan pasaportuyla Türk vatandaşı olmak için bu şirkete başvuruyor. Uyuşturucu baronu, diğer uyuşturucu baronu Hakan Ayık’tan 4 milyon TL’ye İstanbul Şişli’deki iki daireyi satın almış görünüyor ve bu sayede Türk vatandaşı olup Cem Cansu adını alıyor.

Komançero Çetesi’ne 2 Kasım 2023’de yapılan operasyonun ardından Olay Yeri İnceleme Şube Müdürlüğü parmak izi alınmasına karşın Maximilian Rıvkın’ın nasıl vatandaş olabildiğini araştırdı. Parmak izi kayıtları incelendiğinde Nikolaj Ankov adıyla verilen parmak izinin Maximilian Rıvkın ile aynı olduğu belirlendi. Sistemin neden uyarı vermediğini halen bilmiyoruz.

İlgili Haberler