Üniversiteliler Hocalı Soykırımı'nı unutmadı

Üniversiteliler Hocalı Soykırımı'nı unutmadı
Üniversiteliler, Eskişehir ve Edirne'de Hocalı Soykırımı'nı ve Ülkücü şehit Fırat Yılmaz Çakıroğlu'nu andı.

Üniversite öğrencileri, Eskişehir'de Hocalı Soykırımı'nı andı.

2 Eylül Caddesi'nde toplanıp Adalar mevkiine yürümek isteyen 150 kişilik grup, polis engeliyle karşılaştı.

Orhun Türkçüler Derneği üyesi olduğu öğrenilen öğrenciler, Adalar mevkiinde Hocalı Soykırımı'yla ilgili resim sergisi açtı ve bildiri okudu. Sergide, Ege Üniversitesi'nde PKK'lı öğrenciler tarafından şehit edilen Fırat Yılmaz Çakıroğlu da unutulmadı.

Başkanlık sistemine karşı oldukları için referandumla ilgili açıklama yapması engellenen ve etkinliği kısıtlanan üniversiteli gençler, çok sayıda çevik kuvvet polisi ve TOMA'nın eşliğinde 150 metrelik alanda yürüdükten sonra olaysızca dağıldı.

HOCALI, EDİRNE'DE DE UNUTULMADI

Hocalı'da Azerbaycan Türklerine yapılan vahşet Edirne'de de unutulmadı.

Çilingirler Caddesi'nde toplanıp Saraçlar Caddesi'ne yürüyen gençler, Hocalı ve Fırat Yılmaz Çakıroğlu ile ilgili etkinlik düzenledi. 

Üniversiteli gençler, bildiri okuduktan sonra olaysızca dağıldı.

İşte o bildiri:

26 Şubat 1992 gecesi, Ermeni ordusu, 336 tank ile baskın düzenleyerek yaklaşık 7000 kişinin yaşadığı Hocalı'yı kan gölüne çevirdi. 

Aralarında çocuk ve kadınların da bulunduğu 2000 kişi, akla hayale gelmeyecek işkenceler ile öldürüldü, cesetler üst üste konularak yakıldı. Geriye kalan 5000 kişi yurtlarından sürgün edildi. 

Bir Ermeni gazeteci, Azerbaycan Türklerine yapılan soykırımı şu sözlerle ifade etmiştir:

"Ölü vücutları yakmak ile görevli olan ve 'gaflan' denilen grup, 2 Mart günü Hocalı'nın bir kilometre batısında Azeri Türklerinden oluşan 100 cesedi topladı ve yaktı. Son kamyonda başından ve ellerinden yaralanmış 10 yaşında bir kız gördüm. Kızın yüzü mosmordu. Fakat açlığı, soğuğa ve yaralarına rağmen halen yaşıyordu. Zorlukla nefes alıyordu. Küçük kızın gözlerindeki ölüm korkusunu unutamıyorum. Aniden Tigranyan isimli bir asker kızı tuttu ve cesetlerin üzerine attı. Sonra cesetleri yaktılar."

Hocalı, Ermeni gazetecilerin bile 'vahşet' olarak adlandırdığı büyük bir soykırımdır. 

Fakat AKP hükümeti, soydaşına sahip çıkmamakta ve bu büyük katliamı uluslararası arenaya taşıyamamaktadır. 

Çünkü hükümetin öncelikleri Hocalı, Kıbrıs, Yunan işgalindeki Türk adaları değil; partili Cumhurbaşkanlığı adı altında dayattıkları ucube Anayasa'dır.

Yeni Anayasa, Türk milleti için köprüden önceki son çıkıştır.

Önce Cumhurbaşkanı'nın fiili durumunun Türkiye'ye zarar verdiği, bu duruma hukuki bir kılık olması gerektiğini gerekçe gösterildi.

Türk milleti bu komedyaya inanmayınca, 'beka sorunu' olduğu ve bunun ancak Başkanlık sistemi ile düzeltilebileceği söylendi.

Habur'da, Oslo'da, Dolmabahçe'de beka sorunu yoktu da şimdi mi var?

AKP ve AKP'nin arka bahçesi MHP bu sorunun cevabını açıklamalıdır!

Yeni Anayasa; Parlamenter sistemden çıkılıp, ülkenin eyaletlere bölünmesi ve Doğu'da Kürt devleti kurulması için ilk adımdır. 

Türk Cumhuriyeti'nin kurucu unsurları olarak, bu ucube Anayasa'nın referandumdan geçmesine izin vermeyeceğiz.

Şehit Fırat Çakıroğlu'nun da dediği gibi;

'Bu mücadeleyi 20 kişi kalsak da, 30 kişi kalsak da; Kürtçülere, radikal İslamcılara, içimizdeki kripto hainlere, kurt görünümlü çakallara karşı devam ettireceğiz.'

Tanrı Türk'ü korusun, Türk ırkı sağ olsun!"