Sabahattin Önkibar, Bahçeli’nin AKP ile birlikte hareket ederek terör örgütü PKK ve İslamcı çevrelerle işbirliği yaptığını iddia etti ve bu sürecin gerekçelerini kamuoyuna açıklamak zorunda olduğunu söyledi. Önkibar, Bahçeli’nin “Yakında ülkemizde çok şey değişecek. İnşallah Türkiye’ye kalır” sözlerine dikkat çekerek, bu ifadenin ne anlama geldiğinin açıklığa kavuşturulması gerektiğini belirterek son dönemdeki tutumunun tehditlere boyun eğme sonucu olup olmadığının araştırılması gerektiğini savunarak şöyle konuştu:
AKP ile beraber Türklük adeta öldüren virüs muamelesi görüyor. Devlet Bahçeli'nin aynı rüzgara kapılması ise hakikaten dehşet ötesi bir durum. Bakın tarihe not düşme adına söylüyorum. Türkiye'de milli üniter cumhuriyet yıkılacaksa bunun en büyük faili, en büyük sorumlusu Bahçeli olacak. Çünkü o destek vermezse AKP ile PKK böyle bir şey yapamaz. Hatta böyle bir şeye kalkışamazlardı. İnanılır gibi değil. Lakin Doğu Perinçek gibi biri bile dün Bahçeli'yi anayasadaki Türk tanımını tartışmaya açmakla ve devletin temeline mayın döşemekle suçladı. Bahçeli Apo, Barzani, PKK ve İslamcılarla yaptığı bu korkunç işbirliğinin gerekçelerini halka anlatmak zorundadır. Çünkü bunun tarihi ve vebali var ve sorumluluğu büyük. Susarak ve "terörsüz Türkiye" masalı diyerek bu konu geçiştirilemez. Yine kendi ifadesi olan “Yakında ülkemizde çok şey değişecek. İnşallah Türkiye'ye kalır." ifadesini de açıklık getirmek zorundadır.
Bahçeli'deki ani değişim ve boyun eğme olayı yapılan tehditlerin eseri mi değil mi ortaya çıkmalı, ortaya konmalı. Yaşı 77'ye gelen Bahçeli'nin artık kişisel ifşaatlardan korkmamalı, ürkmemeli. Vatan demeli, millet demeli, bayrak demeli. Bakın elbette kanıtlı değil. Ancak sokaktaki iddia ve fısıltı şudur: iktidar Amerika'ya, Devlet Bahçeli de iktidara mecbur deniliyor. Allah korusun eğer bu doğruysa Türk devleti şahsi dosyalar sebebiyle esir düşenlerin esareti altında demektir. Üniversite yıllarımda gençliğimi verdiğim Ülkü Ocakları ve MHP bünyesinin bütün bu olanlara tepkisiz kalması ve teslim olmasıysa bu yapının artık fikir ve inançla alakasını tamamen kesmesindendir. Devlet Bahçeli ile beraber korkunun ve şahsi hesapların hükümranı olduğu, asla zerre bir sorgulamanın yapılamadığı, fikirsiz, inançsız şiddet tarikatını çağrıştırıyor. Ona dönüştürülmüştür.
