Başbakan Erdoğan’a önceki gün Kuveyt’de Üstün Müslüman Şahsiyet Ödülü verildi.
Hatırlayacaksınız Tayyip Bey’e Suudi Arabistan’da da Kral Faysal İslam’a Hizmet Ödülü verilmişti..
İlginçtir aynı Tayyip Erdoğan’a ABD’li Siyonistler de Cesaret Ödülü vermişti ki Erdoğan bu ödülü alan Musevi olmayan ilk ve tek isimdir.
Gelin hep beraber bu üç fotoğrafı harmanlayıp analiz yapalım:
Yahudilik, Kur’an-ı Kerim’de defalarca zikredilip lanetlenen bir din, hal bu iken Tayyip Bey, hem İslam’a hem de Musevilere hizmet adına ödüllendiriliyor.
İyi de İslam’ın kutsal kitabı Kur’an-ı Kerim’de örtülü olarak değil, açıkça hedef alınan Yahudiliğe hizmet etmek doğru ya da uygun mudur?
Bu soruya AKP güruhunun,  “Tayyip Bey, Yahudilere hizmet etmedi ama Museviler öyle algıladı!” cevabını verecekleri mutlaktır.
Böyle bir karşılığın açılımı, Yahudiler salaktır ve Tayyip Bey onları uyutuyordur ki böyle bir bakışın komikliğini sorgulamak bile abesle iştigaldir!
Gelelim Suudi Arabistan ve Kuveyt’de verilen ödüllere?
Önce bir hususun altını ısrarla çizelim, malum hem Kuveyt hem de Suudi Arabistan yönetimleri Washington’un kuklalarıdır ve bu iki ülkede ABD çıkarlarının dışında yaprak bile kımıldayamaz!
Ve tam bu noktada soralım, sahi gerek Kuveyt’in verdiği Üstün Müslüman Şahsiyet Ödülü gerekse de Suudilerin verdiği İslam’a Hizmet  Ödülü, Erdoğan’a acaba İslam’a olan hangi somut hizmetinden ötürü verilmiştir?
Evet soruyorum; Tayyip Bey, İslam düşmanlarına karşı Mustafa Kemal Atatürk ve Selahattin Eyyubi misali Haçlıları mı kovmuş, Müslümanların şerefini mi kurtarmıştır, ne yapmıştır?
Benim hatırladığım böyle bir hizmeti yok!
Pardon pardon, az kalsın unutuyordum, çok önemli bir hizmeti(!) var ve muhtemeldir ki bu ödüller, o hizmetin karşılığı olarak  veriliyordur!
Ne midir o?
Irak’da bir buçuk milyon Müslüman’ı katledip, on binlerce Müslüman hanımefendinin ırzına geçen yeni Haçlı Ordusu ABD askerlerinin muzafferiyeti için dua etmesi!
Evet ABD kuklası Kuveyt ve Suudiler’in verdiği İslam’a Hizmet Ödülleri, ancak bunun için olabilir, hatırlayın Tayyip Erdoğan, ABD  Irak’da katliam yapıp ırza geçerken Batı medyasına “ABD askerlerinin başarısı için duacıyız” şeklinde demeç vermişti. (İsteyen o demeci internet arşivinden bulabilir.)
Kuşkusuz Tayyip Erdoğan o mesajı, o gün eşbaşkanı olduğunu göğsünü gere gere açıkladığı Büyük Orta Doğu Projesi bağlamında vermiştir ve Kuveyt ile Suudilerden aldığı ödüller de bu kapsamda değerlendirilmelidir. Dahası, Siyonistlerin verdiği Cesaret Ödülü de Erdoğan’ın yüklendiği bu görev sebebiyledir, yoksa aynı anda iki dinin kahramanı olunamaz!
Fotoğraf açık ve nettir, Tayyip Bey bölgede bir misyonu icra ediyor ki bunun adı ’Ilımlı İslam’ambalajı ile Orta Doğu’nun ABD tarafından yeniden
dizaynıdır.
Tam bu süreçte, bazı din adamları tarafından ortaya atılan  “İbrahimi dinlerin (Musevilik-Hıristiyanlık-Müslümanlık) üçü de haktır ve mensuplarının tamamı cennete gideceklerdir” bakışının servise sokulması da tam bir ibret vesikasıdır!
Evet Lailahe İllallah, Muhammeden Resulullah’ın yerine Lailahe İllallah’ın yeterli olduğunun sürpriz bir şekilde tedavüle sokulması her şeyi ortaya koymaktadır!
Bütün bu analizin sonunda diyeceğimiz şudur:
-İslam ve Türkiye adına eyvahlar olsun!

TİYATRO...
Heykel ve haremle Hizbullah’ı unutturmak!
Hizbullahçıların tahliye edilmesi rezilliği AKP’yi olumsuz etkilemeye başlayınca AKP’li sözcüler ve medyadaki görevlileri hemen harekete geçti ve gündemi değiştirmek için seferber oldular.. Yeni konu başlıkları Kars’daki heykel hikayesi ile Kanuni Sultan Süleyman’ın dönemini ve haremi anlatan malum televizyon dizisi. Evet insanları diri diri gömen Hizbullahçıların serbest bırakılması toplumda infial yaratınca  AKP hemen yapay bir gündem oluşturdu... Kars’daki heykel olayında adımı atan, yani heykelin inşa iznini veren AKP’li belediye başkanıdır. Hal bu iken Başbakan niye gürültü çıkarıyor anlamış değiliz.. Keza Kültür Bakanı Ertuğrul Günay önceki gün, Başbakan heykel sözcüğünü kullanmadı diyerek, aslında Başbakan’ın ucube dediği heykele de sahip çıktı... Öte yandan harem filmi gürültüleri ise tam bir tiyatrodur, zira daha önce de yazdığımız gibi hadise belgesel değil, sadece bir dizi filmdir ve en önemlisi
Osmanlı’da asla tasvip edilemeyecek harem diye bir müessese mevcuttu.

ÜÇ ADAY... 
DP’den haber ve Çiller’e
Albayrak sorusu? 
DP delegasyonu anlamıyor, Çiller’in Cindoruk’un sözlerini gerekçe yapması bahane, yani görevden kaçışa kılıf uydurmasıdır.
İlhan Kesici noktasında sürprizler olabilir.
Halihazırdaki adaylardan üç önemli isim; Hüsamettin Cindoruk, Namık Kemal Zeybek ve Ahmet Özal’dır.
Zeybek ve Özal’la konuştum ve adaylıklarını açıklayacaklarını ifade ettiler... Cindoruk’un ise arkadaşları ve örgütün baskısıyla yeniden aday olacağı ifade ediliyor.
Önümüzdeki üç gün önemli!..
Ve Tansu Çiller’e bir soru:
Zekeriyaköy’de yapacağınız onlarca villayı AKP destekçisi Yenişafak gazetesinin sahipleri Albayraklarla yapacağınız iddiaları var, doğru mudur, açıklama gönderirseniz yayınlayacağım.

DEVAMI ANKARA’DA...
İstanbul’da ittifak toplantısı!
İşçi Partisi Genel Başkan Yardımcısı Ferit İlsever, geçtiğimiz hafta önemli bir organizasyon yaptı ve seçim öncesi uyuyan muhalefeti ateşleyip toparlamak için siyasi parti temsilcilerini, akademisyenleri, bazı sivil toplum önderlerini, işadamlarını, gazetecileri ve kanaat önderlerini buluşturdu. Galatasaray’daki Ricmont Otel’in salonunda yapılan ve saatler süren istişari toplantıda 12 Haziran’a doğru muhalefetin durumu masaya yatırılarak, AKP’nin sandıkta nasıl yenileceğinin fikirleri üretildi. Prof. Batum’dan Ufuk Söylemez’e ve Hasan Erçelebi’ye kadar parlamentoda bulunan muhalefet parti  temsilcilerinin hazır bulunduğu toplantının devamı Ankara’da yapılacak ve AKP’ye karşı demokratik bir cephenin oluşturulması çalışmalarına hız verilecek.