Uykusuzluk, sadece yorgunluk hissi vermekle kalmayıp, obezite, diyabet ve kalp hastalıkları gibi ciddi sağlık sorunlarının da tetikleyicisi olabiliyor.

Massachusetts Teknoloji Enstitüsü'nden (MIT) nörobilimci Dr. Richard Wurtman, besinlerin beyin kimyasalları üzerindeki etkilerine dikkat çekti.

Dr. Wurtman'a göre, özellikle triptofan, serotonin ve melatonin gibi uyku döngüsünü düzenleyen kimyasalların üretimi, tükettiğimiz gıdalarla doğrudan bağlantılı.

Bu bağlamda, Amerika Uyku Tıbbı Akademisi (AASM) tarafından yayınlanan bir raporda, belirli besinlerin uykuya geçiş sürecini zorlaştırdığı belirtildi.

Rapora göre, uykusuzluğu tetikleyen iki ana besin grubu öne çıktı:

İşlenmiş Et ve Şarküteri Ürünleri: Sosis, salam ve jambon gibi işlenmiş etler, yüksek oranda tiraminden oluşur. Tiramin, uyanıklığı artıran bir amino asittir ve noradrenalin salınımını tetikler. Bu durum, özellikle akşam saatlerinde tüketildiğinde beynin aktif kalmasına ve uykuya dalmanın zorlaşmasına neden olur. Johns Hopkins Uyku Bozuklukları Merkezi'nden araştırmacı Dr. Luis F. Buenaver, yaptığı açıklamalarda, işlenmiş etlerin sindiriminin de uzun sürdüğünü ve bu durumun gece boyunca mide rahatsızlıklarına yol açarak uyku bölünmelerine sebep olabileceğini vurguluyor.

Basit Karbonhidratlar ve Şekerli Gıdalar: Beyaz ekmek, makarna, hamur işleri ve tatlılar gibi basit karbonhidratlar, kan şekerini hızla yükseltip düşürür. Bu dalgalanma, insülin salınımını artırarak uyku döngüsünü bozabilir. Harvard Tıp Fakültesi'nden beslenme uzmanı Dr. Frank Hu, yapılan bir araştırmada, yüksek glisemik indeksi olan besinleri tüketen kişilerin, sağlıklı karbonhidrat tüketenlere göre yüzde 50 daha fazla uyku sorunu yaşadığını belirtiyor. Geceleri kan şekerinin aniden düşmesi, vücudun stres hormonu olan kortizolü salgılamasına neden olur ve bu da uyanıklığa yol açar.

ÇÖZÜM YOLLARI VE ALTERNATİF BESİNLER

Uzmanlar, kaliteli bir uyku için akşam yemeğinde işlenmiş gıdalardan ve basit karbonhidratlardan uzak durulmasını önerdi. Bunların yerine, kompleks karbonhidratlar (tam buğday, yulaf, esmer pirinç), protein kaynakları (badem, ceviz, somon) ve magnezyum açısından zengin yeşil yapraklı sebzeler tercih edilebilir.

California Üniversitesi Uyku Merkezi'nden Dr. Michael Grandner, "Uyku, bir düğmeye basılarak çözülecek bir sorun değildir. Beslenme alışkanlıklarımızı gözden geçirmek, uyku kalitemizi artırmak için atacağımız en önemli adımlardan biridir" diyerek, bu konunun önemini bir kez daha vurguladı.

Uyku ve beslenme arasındaki bu karmaşık ilişki, sadece bir yorgunluk meselesi olmaktan çıkıp, yaşam kalitesini doğrudan etkileyen bir bilimsel gerçek haline geldi. Bu nedenle, günlük beslenme tercihlerimizi yaparken, sadece midemizi değil, beynimizi de düşünmek büyük önem taşıdı.