Akciğer kanseri hastaları için beslenme alışkanlıklarının hayati önem taşıdığı, son dönemde yapılan bilimsel araştırmalar ve yabancı uzman görüşleriyle bir kez daha gündeme geldi.

Tedavi sürecinin başarısı ve hastaların yaşam kalitesi açısından kritik rol oynayan beslenmenin, özellikle bağışıklık sistemini doğrudan etkilediği vurgulandı.

GLİKOJEN BİRİKİMİ VE YÜKSEK YAĞLI DİYET MERCEK ALTINDA

Florida ve Kentucky Üniversiteleri'nden bir grup bilim insanı, Nature Metabolism dergisinde yayımlanan dikkat çekici bir çalışmada, beslenme alışkanlıkları ile akciğer kanseri arasında bir bağlantı bulunduğunu duyurdu.

Moleküler biyolog Prof. Ramon Sun, vücudun glikozu depolama şeklinin (glikojen molekülü) bazı akciğer kanseri türlerinin gelişiminde rol oynayabileceğini ifade etti.

Araştırmada kullanılan "mekânsal metabolomik" adlı ileri düzey analiz tekniğiyle, glikojenin belirli kanser hücrelerinde yoğunlaştığı gözlemlendi.

Prof. Sun, fareler üzerinde yapılan deneylerin de bu bulguyu desteklediğini belirtti.

Yüksek yağ ve karbonhidrat içeren diyetle beslenen farelerde, normal diyetle beslenenlere kıyasla çok daha yüksek oranda tümör gelişimi saptandı.

Prof. Sun, yüksek kalorili ve şekerli yiyeceklerin kansere adeta "yakıt" sağladığını, bu durumun beslenmeye dayalı kanser önleme stratejilerinin önemini artırdığını vurguladı.

İŞLENMİŞ GIDALAR AKCİĞER KANSERİ RİSKİNİ %41 ARTIRDI

ABD merkezli bir başka büyük ölçekli ve uzun süreli kohort çalışması, ultra işlenmiş gıdaların (UPF) tüketiminin akciğer kanseri riskini önemli ölçüde yükselttiğini ortaya koydu. Ortalama 12 yıl boyunca 101.732 yetişkinin diyet alışkanlıkları izlendi ve sonuçlar şaşırtıcıydı: En çok ultra işlenmiş gıdaları tüketen bireylerde akciğer kanseri riski, en az tüketenlere göre yüzde 41 oranında daha yüksek çıktı. Bu ilişki, özellikle sigara içmeyen bireylerde daha belirgin bir şekilde gözlemlendi. Bilim insanları, bu beslenme tarzının sigara dışı kanser yükündeki rolünün altını çizdi.

ANTİOKSİDANLAR VE AKDENİZ DİYETİ VURGUSU

Dünya Kanser Araştırma Fonu (WCRF) verileri de beslenmenin koruyucu etkilerini doğruladı. Diyetle alınan günlük 40 mg C vitamininin akciğer kanseri riskini genel bireylerde yüzde 8 azalttığı bildirilirken, özellikle sigara içen bireylerde bu oranın yüzde 13'e ulaştığı tespit edildi. Öte yandan, günlük 100 gram kırmızı et tüketiminin akciğer kanseri riskini yüzde 22, 50 gram işlenmiş etin ise yüzde 14 oranında artırdığı belirtildi.

Uzmanlar, tedavi sürecinde hastaların kilo kaybından korunması ve bağışıklık sistemini güçlendirmesi için protein ağırlıklı ve antioksidanca zengin bir beslenme planının uygulanması gerektiğini ifade etti.

Renkli meyve ve sebzeler, tam buğdaylı ürünler gibi besinlerin antioksidan içeriği sayesinde semptomların azalmasına yardımcı olduğu belirtildi.