Akıllar alt üst oldu, mantık tepetaklak edildi. Ortada kötü bir şey var; o şeyi yapanı değil onun hakkında konuşanı suçluyoruz.

“Yapan” yerine “icra eden” veya “iktidar” da diyebilirsiniz. “Konuşan” yerine de “muhalefet”.

Evet bu iktidar mantığımızı da tepetaklak etti. En son örneklerden biri, Diyarbakır’da bir bulvara Şeyh Sait adının verilmesidir. Yapan, iktidar tarafından tayin edilen kayyum belediye başkanı. Yani bu adı o veriyor. Ana muhalefet partisinin lideri de Şeyh Sait’in hainliğini açıkça dile getirmeyen abuk sabuk bir konuşma yapıyor.

Vay sen misin böyle konuşan? Tabii ki böyle bir konuşma eleştirilir ve kınanır. Fakat öte yanda bir hainin adını bir bulvara ad olarak veren iktidarca tayin edilmiş bir görevli var. Bulvara adı verilerek hain kutsanıyor, bu işi yapana bir şey demiyoruz; hainliği açıkça ortaya koymayanı suçluyoruz.

Ve şehitler… Tanrı’nın bağışlayıcılığı hepsinin üzerine olsun!

Şu ülkede bölücü terör örgütü PKK, gemi azıya alıyor, iki günde 12 askerimizi şehit ediyorsa bunun sorumlusu kimdir Allah aşkına? İsterseniz bu soru için çoktan seçmeli cevaplar sıralayalım: a) Nazillili Mehmet Efendi, b) İstanbullu Terzi Orhan, c) Ana muhalefet partisi lideri Özgür Özel, ç) İYİ Parti lideri Meral Akşener.

Şirazesinden çıkarılmış akılları ve mantığı yerine oturtmak için insanlarımızın çok alışık olduğu çoktan seçmeli yöntemine başvurmaktan başka çare göremedim.

Birileri iktidarda, icra makamında ve dolayısıyla icra ediyorlar, yapıyorlar. Birileri de muhalefette, konuşuyorlar, eleştiriyorlar. Ve ortada kötü giden işler var; terör, pahalılık, enflasyon… Vur muhalefete! Yahu aklımı zedelemeyin lütfen; pahalılıktan, terörden iktidar mı sorumlu olur, muhalefet mi?

Tabii ki yanlış sayılabilecek şeyler söylüyorsa, adımlar atıyorsa muhalefet de eleştirilecek hatta kınanacaktır. Ama el insaf! Kötülüğü yapanın, kötülüğe sebep olanın hiç mi suçu yok?

Bu ülkeyi 21 yıldır muhalefet mi yönetiyor? Herkesin çok sık kullandığı böyle cümleleri kullanmayı pek sevmiyorum ama şart oldu. Belki de ülkedeki bütün reklam tahtalarını bu soruyla doldurmak gerek: Bu ülkeyi 21 yıldır muhalefet mi yönetiyor?