Yapay zekâ (YZ) uygulamaları, çocukların ve ergenlerin yaşamlarında hızla temel bir unsur haline gelirken, ABD'den ve İngiltere'den önde gelen uzmanlar, bu durumun genç zihinler üzerindeki potansiyel tehlikeleri hakkında ciddi uyarılarda bulundu.
Yapılan son araştırmalar, çocukların YZ'yi bilgi kaynağından öte, duygusal destek alabilecekleri bir 'arkadaş' olarak gördüğünü ortaya koydu.
Yapay zekâ teknolojilerinin çocuklar ve ergenler üzerindeki etkisine dair bilimsel araştırmaların sonuçları, uluslararası uzmanları endişelendirdi. Özellikle ergenlik çağındaki gençlerin, YZ sistemleriyle kurduğu ilişkinin derinliği, psikolojik ve bilişsel gelişim açısından yeni riskleri beraberinde getirdi.
YAPAY ZEKÂ BİR SIRDAŞA DÖNÜŞTÜ
İngiltere'de Internet Matters kuruluşu tarafından gerçekleştirilen son araştırmaya göre, 9-17 yaş aralığındaki çocukların büyük bir bölümü üretken yapay zekâ araçlarını aktif olarak kullandı.
Araştırmadaki en çarpıcı veri, katılımcıların yüzde 35'inin yapay zekâ ile konuşurken bir arkadaşıyla sohbet ediyormuş gibi hissettiğini belirtmesi oldu. Uzmanlar, bu durumun yalnızca teknolojik bir alışkanlık değil, çocukların sosyal ve duygusal gelişiminde yaşanan ciddi bir dönüşüme işaret ettiğini vurguladı.
STANFORD'DAN “DUYGUSAL BAĞIMLILIK” UYARISI
Stanford Üniversitesi'nden klinik psikiyatristler, yapay zekanın "dost veya terapist" gibi sunulduğu durumlarda gençler için tehlikeli olabileceğini ifade etti.
Uzmanlar, "Duygusal bağımlılık, yanlış yönlendirme ve kriz anlarında yetersiz müdahale riski yüksek" uyarısında bulundu. Bu sistemlerin, özellikle yalnızlık hisseden veya destekleyici ilişkilerden yoksun genç bireylere 7/24 erişilebilir, yargılayıcı olmayan bir alan sunmasının, gerçek dünyadaki sosyal bağların yerini alabileceği endişesi dile getirildi.
Harvard Üniversitesi Eğitim Enstitüsü'nden Yardımcı Doçent Dr. Ying Xu, çocukların YZ ile etkileşimlerinin sosyal normları öğrenme biçimlerini etkileyebileceğini kaydetti.
Dr. Xu, kendi çalışmalarında çocukların bir insanla konuşurken sohbeti yönlendirme, takip soruları sorma ve kendi düşüncelerini paylaşma olasılığının daha yüksek olduğunu gözlemlediğini bildirdi.
YZ ile konuşurken ise bazen daha kaba bir dil kullanma eğilimi gözlemlendi. Bu davranışların gerçek hayattaki insan ilişkilerine yansıma potansiyeli endişe oluşturdu.
“AI PSİKOZU” KAVRAMI LİTERATÜRE GİRDİ
Uzmanlar, yapay zekâ ile kurulan yoğun ilişkinin ilerleyen aşamalarda “AI psikozu” olarak adlandırılan bir zihinsel kopuşa yol açabileceği konusunda da uyarı yaptı. TRT Haber'de yayımlanan bir haberde, psikiyatrların literatürde tartışmaya açtığı bu kavramın, gerçek olmayan bir varlıkla kurulan yoğun iletişimin gerçeklik algısında ciddi kaymalara neden olabileceğini gösterdiği belirtildi.
Amerikan Psikoloji Derneği (APA) ise yapay zekânın ergen refahı üzerindeki etkilerine dair bir sağlık bildirisi yayımlayarak, gençlerin YZ'nin altında yatan ikna amaçlı niyetten veya içeriklerin yanlış olabilme ihtimalinden habersiz olabileceklerini dile getirdi. APA, yapay zekâ içeriklerine tekrarlanan maruziyetin analitik düşünme becerilerini engelleyebileceği ve gençleri yanlış bilgiye karşı daha savunmasız hale getirebileceği konusunda ebeveynleri ve eğitimcileri uyardı.
Bilim insanları ve uzmanlar, yapay zekânın eğitimde ve kişiselleştirilmiş öğrenmede fırsatlar sunduğunu kabul ederken, gençlerin eleştirel düşünme, empati ve sosyal bağ kurma gibi temel insani becerilerinin korunması için YZ kullanımının gözetim altında tutulması gerektiğinin altını çizdi.