Yeniçağ Gazetesi'nin 1. sayfası

Yeniçağ Gazetesi'nin 1. sayfası
Yeniçağ Gazetesi bugün "Sefalet yüzyılından insan manzaraları" başlığıyla çıktı

Yeniçağ Gazetesi bu manşetle çıktı

111.jpg

Gazetemizin 1. sayfasını okumak için tıklayınız

‘TÜRKİYE’NİN YÜZYILI’NDA VİCDANLARI SIZLATAN TABLO!

Erdoğan’ın 2022’de açıkladığı ‘Türkiye Yüzyılı’ vizyonu havada kaldı. Verilen sözlere rağmen vatandaş bugün de çöpten çürük sebze ve meyve topluyor, doyasıyla sebze ve meyve yiyemiyor.

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, ‘Türkiye Yüzyılı’ projesini duyururken, başta üretim ve verimliliğin artacağını belirtip, vatandaşa ‘refah’ vadetmişti. Ancak aradan 2 yıl geçtiği halde vatandaş hâlâ çöplerin arasından sebze ve meyve topluyor, sebzeyi mutfağına sokamıyor.

Ankara Mamak’ta bir vatandaşın, yiyecek bir şey bulabilmek için çürük meyve ve sebzeleri çöp konteynerinden çıkarttığı görüldü. Bu yürek yakan tablo, halkın yaşadığı ekonomik zorlukları bir kez daha gözler önüne serdi, insanların yaşadığı ekonomik zorlukların acı bir belgesi olarak hafızalara kazındı.

Artvin Ardanuç’ta yaşayan vatandaşlar da pazardaki yüksek gıda fiyatlardan, pazarcılar ise maliyetlerini karşılayamamaktan şikayetçi.

Emekli vatandaş Emsal Gül, “Sebze alamıyorum, her şey ateş pahası, yanına yaklaşılmıyor. En düşük fiyat 50 lira, 70 lira. Gelecek için bir şey göremiyorum. Üniversitede torunum okuyor ve çocuk aç geziyor daha ne diyeyim ben. Önceleri durum iyiydi ve 5- 6 kilo sebze alıp götürüyordum eve şimdi ise bir kilo turp, bir kilo patates aldım o da ihtiyaç ne yapalım mecbur. Bir şey yapamıyoruz, bir şeyler alamıyoruz. ‘Emeklilerin ölüm yılı’ demiyor da ‘emekli yılı’ diyor. Zengin olanların sıkıntısı yok. Olan garibanlara, fakirlere oluyor. Dertleri fakiri ezmek. Ben 70 yaşına çıktım, böyle bir şey görmedim” dedi.

Pazarcı Yakup Kaya ise “Para yok, iş yok. Çuvalı 200 liraya patates mi olur Allah aşkına? Ucuz veriyoruz ama enflasyonun altından çıkamıyoruz” diye konuştu.

Ardanuç’ta yaşayan vatandaşlar geçim sıkıntısına tepki gösterdi. Emekli vatandaşlar, “Emekliyiz aç geziyoruz sokaklarda. Evet zam yaptınız ama asgari ücret 17 bin lira bana verdin 10 bin lira. Onunla yemeklik alabiliyor muyuz, domatesin kilosu olmuş 60 lira ve sen verdin beş lira. Ben ne yapayım” diye adeta isyan etti.

Yürekleri yakan bir paylaşım da Kadirli’den geldi. İlçede yaşayan fiziksel ve görme engelli Fatma Çalış, aylık 950 lira gelirle tıp fakültesine giden oğlunu okutmanın imkansız olduğunu, iş aradığını ancak bulamadığını söyledi.

Çalış, “Ben 950 lira ile ne yapacağım bana söyler misiniz? Faturamı mı yatıracağım, oğlumu mu okutacağım, ekmek mi alacağım? Oturarak çalışabiliyorum. Oturarak ne iş olsa yaparım” dedi.

Çalış, şunları söyledi:

“16 yıl önce eşimden ayrıldım. Bir kazadan dolayı görme ve fiziksel engelliyim. Kızım ve oğlum üniversite okuyor. Oğlum Tıp Fakültesinde. Babası 1 yıl önce vefat edince kızım babasının maaşına bağlandı, kızım onunla idare ediyor. Ben oğlumla ne yapacağım? Sadece 950 lira aile desteği alıyorum, başka bir gelirim yok. İş istiyorum, çalışmak istiyorum. Fiziksel engelim olduğu için ayakta duramıyorum, ayakta fazla kalamıyorum. İş arıyorum ama bulamıyorum. Bir iş buldum 3 ay çalıştım oradan da çıkarıldım. Çocuğumu okutmak istiyorum. Çocuğum bunca sıkıntımıza rağmen tıp fakültesi kazandı. Ben o çocuğumun arkasında durmak istiyorum. Geleceğin doktoru olacak çünkü.”

Kadir OK

555.jpg