"Yıldırım 23 Haziran'da hayal kırıklığına uğrayabilir"

"Yıldırım 23 Haziran'da hayal kırıklığına uğrayabilir"
Sözcü gazetesi yazarı Deniz Zeyrek, AKP'nin İstanbul adayı Binali Yıldırım'ın rakiplerine yönelik kara propagandaya bel bağlaması durumunda 23 Haziran akşamı büyük bir hayal kırıklığı yaşayacağı uyarısında bulundu.

Sözcü gazetesi yazarı Deniz Zeyrek, AKP'nin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Binali Yıldırım'ın umudunu Ordu Valisi ve Buca Kaymakamı'na bağladığını ifade etti. 

Deniz Zeyrek, iyi bir siyasetçinin projelerini anlattığını, kötü bir siyasetçinin ise rakibini kötülediğini ifade ederek son zamanlarda Türkiye'de bu siyaset tarzının kullanıldığını ve işe yaramadığının altını çizdi. Bu söylemini de 'Erdoğan Soma madencisine tokat attı' ve 'Yavaş'ın bilgisayarından porno çıktı' haberleri ile destekledi.

Sözcü yazarı Deniz Zeyrek'in Yıldırım da aynı hataya mı düştü? başlıklı yazısının ilgili bölümü şöyle:

"Birden fazla görüntüyü defalarca izledim.

Gündem

Zeyrek: Yıldırım, bu propagandaya bel bağladıysa 23 Haziran akşamı büyük bir hayal kırıklığına uğrayabilir

15 Haziran 2019 09:17

-

A

+

Sözcü gazetesi yazarı Deniz Zeyrek, AKP'nin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayıBinali Yıldırım'ın rakibine yönelik bu kara propaganda kampanyasına bel bağlamışsa, 23 Haziran akşamı büyük bir hayal kırıklığı yaşayacağını yazdı.

Zeyrek, Yıldırım'ın umudunu Ordu Valisi ve Buca Kaymakamı'na bağladığını ifade etti. Zeyrek, iyi bir siyasetçinin projelerini anlattığını, kötü bir siyasetçinin ise rakibini kötülediğini söyledi. Zeyrek, son zamanlarda Türkiye'de bu siyaset tarzının kullanıldığını ve işe yaramadığının altını çizdi. Bu söylemini de 'Erdoğan Soma madencisine tokat attı' ve 'Yavaş'ın bilgisayarından porno çıktı' haberleri ile destekledi.

Zeyrek'in yazısının ilgili bölümü şöyle:

"Birden fazla görüntüyü defalarca izledim.

Evet, “küfür” olarak nitelendirilen o hece duyuluyor. Ancak “basit” kelimesinin içinde mi geçiyor başlı başına mı söyleniyor pek belli değil. Daha da önemlisi kimin ağzından çıktığı hiç anlaşılmıyor.

Görüntü ve seslerden anlaşılan tek şey var.

O da Ordu Valisi'nin kolayca yönetebileceği bir meseleyi, partizanca bir tavırla bir krize dönüştürdüğü ve İmamoğlu'na eşlik eden Ordu Milletvekili, CHP Genel Başkan Yardımcısı Seyit Torun'un sinirden burnundan soluduğu, o öfkeyle de krizi körüklediğidir.

Bu konuda tek bir gerçek var ve bunu en iyi “gel çıkalım gurban olayım” sözleriyle Torun'u yatıştırdığı gözlenen İmamoğlu biliyor.

Eğer o sözcüğü kullanmışsa ayıp etmiş. Kullanmamışsa, günlerdir kendisine ayıp ediliyor.

Çok merak ediyorum, Ordu Havaalanı'nda o olayların yaşandığı gün, Erzincan Havaalanı'nda Vali Binali Yıldırım'ı karşılamaya gidenlerin önüne polisleri dizse ve aprona sokmasaydı ne olurdu? Sivil Havacılık Kuralları gereği yapması gereken kimseyi aprona sokmamak olduğu halde Vali'nin başına neler gelirdi?

Temiz siyaset tarzını her zaman beğendiğim, sıkça övdüğüm Yıldırım, rakibine yönelik bu kara propaganda kampanyasına bel bağlamışsa, 23 Haziran akşamı büyük bir hayal kırıklığı yaşayabilir.

Benden söylemesi."