Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Sabahattin ÖNKİBAR

Sabahattin ÖNKİBAR

Zekat hırsızları kadar itibarı olmayan cihan(!) ordusu!

Arşivler ortada, Tayyip Erdoğan, Deniz Feneri bağlamında  zekat hırsızlığı suçu ile yargılanan ve suçunu itiraf edenleri haber yapan gazeteler için partisinin İstanbul’daki bir ilçe kongresinde mealen şu sözleri etmişti:
- “Bu yapılan yargısız infazdır. Sennasıl oluyor da mahkeme sonuçlanmadan bu insanları suçlu ilan edersin! Bu yapılan alçaklıktır.”
Evet  Başbakanımız hırsızların mahkeme önünde suçunu itiraf etmesine rağmen mahkeme sonuçlanmadığı için haklarında haber yapılmasına bile aynen böyle feveran ediyordu zira ona göre kesin hüküm olmaksızın bu olayın haberini yapmak yani duyurmak bile  vicdansızlıktı.
Gelelim bugüne?
Dün o zekat hırsızlarının masumiyet karinesi için müthiş bir hassasiyet sergileyen ve çırpınan Başbakanımız bugün ne hikmetse yargılaması henüz başlamayan Balyoz soruşturmasında adları geçiyor diye üç generalı yargının hükmünü beklemeksizin açığa aldırdı!
Üstelik bunu Balyoz iddianamesinden 130 küsür gün sonra yaptırdı!
Tayyip Bey’e tam bu noktada soralım:
Zekat hırsızları için masumiyet karinesi var da görevleri bu ülke için ölmek olan ve bunu neredeyse her gün ispatlayan şanlı bir kurumun generalleri için yok mudur?
Bu ne menem çifte standart ve peşin hükümlülüktür!
Ne yani, bu ülke generallerinin onurları, hırsızlığı mahkeme kararı ile tescilli olanlardan daha mı aşağılardadır?
Değilse Başbakan dünkü tutumu ile bugünkü kararını açıklamak durumundadır!
Lafı dolaştırmayacağım bu idari tasarruf açık bir aşağılama operasyonudur!
130 küsür gün sonra üstelik mahkemenin tutuklu kalmasına bile gerek görmediği üç generalin bu şekilde derdest edilmesi  sadece yargıya açık bir müdahale değil aynı zamanda TSK’ya atılan okkalı bir şamardır.
Soruyorum, madem tablo generalleri açığa alacak kadar dramatikti niçin 130 gün beklendi ve üç isimle sınırlı kalındı?
Yoksa olay üç general için terfi hükmünü veren Askeri Yüksek İdare mahkemesine had bildirilmesi midir.. Eğer öyle ise hukuk bunun neresinde?
Çifte standarda bir başka örnek Zahit Akman olayıdır!
Bu adam Almanya’da zekat hırsızlığı ve kooperatif dolandırıcılığı dahil pek çok suçtan aranıyor ama Başbakan ona kollarını açıyor.
Hatırlayın, yargı dokunmasın diye Tayyip Bey apar-topar Zahit’i korumaya almış ve hakkında soruşturma açılmasını kendi onayına bağlamıştı!
Açık ve seçik olarak görülüyor ki artık bu ülkenin generalleri ,  Milli Görüşcü zekat hırsızları kadar bile muteber değildir.
Evet, “dünyanın 5. ordusuyuz” diye böbürlenen TSK’nın içene düşürüldüğü, pardon düştüğü bu durum tarihe geçecek büyüklükte bir aşağılama operasyonudur!
Düştüğü diyorum, zira bu tablonun müsebbibi aslında AKP değil TSK’nın Hilmi Özkök, Yaşar Büyükanıt ve hatta İlker Başbuğ gibi Pentagon’un izinde yürüyen komutanlardır!
Kuşkusuz, söylemek istediğimiz elbette asker hesap vermesin demek değildir, nitekim yargılama ile alakalı olarak zerre bir şey söylemiş değiliz ancak açığa alma tasarrufu hukuk davasından öte şeyleri çağrıştırıyor!
Yok yok olanlar için Tayyip Erdoğan’a ve AKP’ye kızmayın, TSK sarı öküzü teslim ettiği gün zaten teslim olmuştu!... Geçmişler ola!.....

 


TAM BİR TULUAT...
İsrail katil ise ona niye kalkan oldun!

Tiyatroyu izliyorsunuz... Başbakan Erdoğan Lübnan’da kendine yapılan Sultan karşılaması esnasında İsrail’i hedef alarak “Biz katile katil deriz” gibi bir ifade kullandı.. Tam bir tüluat!... Türk toplumu sürü ya, ne anlatırsan inanır sanıyor!Yahu katil dediğin İsrail’e son proje ile kalkan olan kendi iktidarı değil mi? Füze Kalkanı Projesinin Türkiye’ye ikamesinin gerçek sebebi İsrail’i İran’dan korumak olduğu emzikli bebelerin bile malumu olduğuna göre, nedir bu “Katile katil derim” mugalatası!... Yapma Tayyip Bey ne olur bu milletin kalite çıtasını bu kadar aşağılara çekme! Anladım medya elinde, muhalefet etkisiz ama bu toplum bu kadarını da yemez!.. Ha yerse mi? O zaman her şey mübah bu topluma!


BEN DE OLSAM...
Telekom’un patronundan sultan karşılaması!

Ne hikmetse Tayyip Erdoğan Lübnan’ı pek seviyor ve fırsat buldukça oraya koşuyor. Yahu Lübnan dediğiniz toparlama yani kağıt üzerinde bir ülke. Minnacık olmasına rağmen homojen değil, bir sürü farklı ırk ve din egemen bu ülkede! Ürettiği hiçbir şeyi ve petrolü de yok. Yani Türkiye için ne ticari, ne de stratejik bir önemi var ama buna rağmen Başbakanımız Lübnan’ı pek seviyor... Lübnan’ın Başbakanı ise malum Said Hariri.. O kim mi?.. Türk Telekom’un yeni patronu!.. İşte bu Hariri, Tayyip Bey’e Lübnan’da adeta sultan karşılaması yaptı ve onu bağrına bastı... Vallahi o şartlarla Telekom bana satılsaydı emin olun Erdoğan’ı ben İmparatorlar gibi selamlardım!


VARDIR BİR HİKMETİ...
Kurtulmuş, AKP’yi niçin eleştirmiyor?

Numan Kurtulmuş için söylenen AKP ile gizli bir ilişkisinin olduğu ve zaman içinde ona dolgu malzemesi olacağıdır... Halkın Sesi Partisi’nin mensupları öyle değil, haksızlık yapma diyorlar ama yapılanlar ortada.. Numan Bey günler, haftalar ve aylardır Tayyip Beyi ve AKP’yi bir kez olsun şöyle adam akıllı  eleştirmiş değil.. Mesela fırsat yakalamasına rağmen şu Füze Kalkanı olayında AKP’yi yerden yere de vurmadı... Ama eleştirdi demeyin sakın, eleştirmek değil, Numan Bey’in çok keskin sözler etmesi gerekiyordu, zira böyle bir tepkinin Numan Bey’in talip olduğu tabanda karşılığı vardı.. Hal bu iken Kurtulmuş yapmadı bunu... Kusura bakmasın ama Numan Bey, Tayyip Erdoğan’ı hedefe oturtmadığı sürece ben ona hep kuşku ile bakacağım!

Yazarın Diğer Yazıları