Münih'te düzenlenen ve görüntüleri EPA kaynaklı olarak teyit edilen Münih Güvenlik Konferansı'nda, Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelensky çarpıcı açıklamalarda bulundu. Zelenski, "Artık eskiden ABD'nin Avrupa'ya sağladığı destek döneminin sona erdiğini görüyoruz. Ardımızda yapılacak anlaşmaları kesinlikle kabul etmeyeceğiz" diyerek, Amerika Birleşik Devletleri'nin eskiden Avrupa güvenliğinde oynadığı rolün artık geçerliliğini yitirdiğini ifade etti.

imrs.jpeg

Zelenski ayrıca Rusya'nın artan tehdidine karşı Avrupa'nın kendi askeri gücünü oluşturması gerektiğini savunarak “Gerçekten artık zamanı geldi; Avrupa'nın bağımsız bir orduya sahip olması şart,” diye konuştu. Bu noktada Fransız Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un uzun süredir gündeme getirdiği Avrupa ordusu fikrine de atıfta bulundu. Zelenski’nin sözlerine şöyle devam etti:

Bir süre önce, ABD eski başkanlarından Donald Trump’ın Putin ile yaptığı görüşmeden, ABD’nin artık Avrupa’yı toplantı masasına almayaceğini net bir şekilde anladım. Bu, eski dostluk ilişkilerinin artık sona erdiğinin en açık göstergesi.

Konferansta, ABD Başkan Yardımcısı JD Vance da söz aldı. Reuters kaynaklı görüntülerle desteklenen Vance, Avrupa’nın savunma politikalarında “büyük bir adım” atması gerektiğini belirtirken, Avrupa'nın kendi kendini koruma kapasitesinin artırılması gerektiğini vurguladı. Bu açıklamalar, ABD Savunma Bakanı Pete Hesgeth’in daha önce yaptığı; Rusya’nın Ukrayna’ya yönelik geniş çaplı işgalinin NATO için adeta “fabrika yeniden başlatması” olduğunu söyleyen açıklamalarıyla paralellik gösteriyor. Hesgeth, NATO’nun daha sağlam, güçlü ve gerçekçi bir savunma stratejisi geliştirmesi gerektiğini dile getirmişti.

Zelenski sözlerine şöyle devam etti:

Rusya'nın bu hamleleri yalnızca askeri değil, diplomatik ve stratejik bir oyun niteliği taşıyor. Putin, ABD'yi tek taraflı görüşmelere çekerek müttefiklerimizi kenara bırakmaya çalışıyor. Bir sonraki adım olarak, Trump’ın 9 Mayıs’ta Moskova’daki Kızıl Meydan’da gösterilmek istenmesi, onu saygın bir lider olarak görmekten ziyade, sadece bir araç olarak kullanma girişimi olarak değerlendirilmeli.

who-is-ukrainian-president-volodymyr-zelensky.webp

Öte yandan, Almanya Şansölyesi Olaf Scholz, ülkesinin dışarıdan dikte edilen bir barış düzenine asla onay vermeyeceğini ifade ederken; Polonya Başbakanı Donald Tusk, “Avrupa, Ukrayna meselesi için kendi planını oluşturmazsa, geleceğimizi küresel aktörler belirleyecek,” diyerek uyarıda bulundu.

d4525d74-38ff-4931-ac2a-a032db1c22e2.jpg

Bu gelişmeler, Rusya’nın Ukrayna’ya yönelik geniş çaplı işgalinin neredeyse üç yıla yaklaşmasıyla birlikte, ABD ve Batı ülkelerinin desteğinde belirsizlik sinyalleri verirken; Trump ile Putin arasında geçen ve barış görüşmelerini konu alan telefon görüşmesinde, önemli müttefiklerin yeterince temsil edilmediğine dair eleştirileri de beraberinde getiriyor. Trump, görüşme sonrasında kendisinin ve Putin’in Suudi Arabistan’da buluşacaklarını ve karşılıklı olarak başkentlerini davet ettiklerini sosyal medyada paylaşsa da, Zelenski bu gelişmeyi eleştirerek, “Putin, ABD’yi izole etme oyunu oynuyor,” şeklinde sert açıklamalarda bulundu.

Kremlin Sözcüsü Dimitri Peskov, geçtiğimiz hafta yaptığı açıklamada, Kiev’in müzakerelere kaçınılmaz olarak dahil olacağını belirtirken, bu sürecin adil ve dengeli yürütülmesinin önemine vurgu yaptı. Böylece, hem askeri hem de diplomatik arenada yeni bir düzenin sinyalleri verilirken, Avrupa’nın geleceği yeniden şekillenmeye başladı.

Avrupa’nın askeri, diplomatik ve ekonomik alanda daha bağımsız hareket etmesi gerekliliği, sadece Ukrayna’nın değil tüm kıtanın güvenliği için kritik bir dönemeç olarak değerlendiriliyor. Zelenski’nin çağrısı, Avrupa'nın kendi stratejik varlığını güçlendirmesi gerektiğini gösterirken; ABD'nin geleneksel desteğinin yerini, daha bağımsız ve öz yetenekli bir savunma politikası alıyor.

Avrupa’nın geleceği ve küresel güvenlik dengeleri yeniden tartışılırken; bu yeni stratejik yaklaşım, sadece askeri alanda değil, diplomatik ilişkilerde de önemli değişimlere işaret ediyor. Yakın gelecekte, Avrupa’nın kendi ordusunu kurması ve Rus tehdidine karşı tek başına hareket edebilmesi, bölgedeki güvenlik ve istikrarı yeniden tanımlayacak gibi görünüyor.

ap23040377845081-1.jpg