Avrupa Birliği, ABD ve İngiltere''nin oyununa gelerek Rusya''ya kafa tutmaya kalkışan ve ülkesini uçuruma sürükleyen, halkına zulüm çektiren Ukrayna Cumhurbaşkanı Zelenski''nin içine düştüğü açmaz ibretliktir. Zelenski''nin Yüce Atatürk''ün Nutuk kitabını okuması, tam bağımsızlığa dayalı anti emperyalist siyasetini, Kurtuluş Savaşı''mızın tarihini öğrenmesi ve Yurt''ta Sulh Cihan''da Sulh söyleminin anlamını geçte olsa anlamasında fayda vardır.

Kıbrıs Türk halkının çilesi adanın 1878''de İngiliz İdaresi''ne geçmesiyle başlamıştır. O tarihten günümüze gelene kadar başta ABD, İngiltere, Rusya olmak üzere emperyal devletlerin kendi çıkarlarını gözeten siyasetleri nedeniyle Kıbrıs Türk halkı hep mağdur olmuş, uluslararası anlaşmalardan doğan haklarımız gözardı edilmiştir. Kıbrıs Türk halkına en büyük haksızlığı Birleşmiş Milletler ve Avrupa Birliği yapmıştır. Kıbrıs Türk halkına reva görülen kararların  arkasında BM Güvenlik Konseyi Daimi üyeleri ABD, İngiltere ve Rusya vardır.

ABD, bir taraftan iki Nato üyesi Yunanistan ve Türkiye''nin sıcak çatışmasını önleyerek Kıbrıs''ta sözde bir denge siyaseti izlemiş, kendi çıkarlarını korurken Kıbrıs Türk halkını bu çirkin siyasetine, emellerine alet ve kurban etmiştir.

İngiltere, sömürgesi altındaki Türk ve Rumları böl ve yönet siyaseti ile idare ederken, 1960''ta kurdurduğu Kıbrıs Cumhuriyeti''nin garantörü olarak stratejik adada iki egemen üs bölgesini alarak işin içinden sıyrılmasını bilmiştir.

Rusya ise Rumlarla kurduğu Ortodoks dayanışması çerçevesinde adanın tamamen ABD ve İngiliz hegemonyası altına girmesini önlemiş, özellikle eli kanlı Makarios ile kurulan sağlam ilişkiyi günümüze kadar getirebilmiştir.

BM Güvenlik Konseyi (BMGK) Daimi Üyesi ABD, İngiltere ve Rusya''nın son dönemde yaşanan gelişmeler çerçevesinde Kıbrıs siyasetlerinde ince ayar yapmaları bir zorunluluk olarak ortaya çıkmıştır. Avrupa Birliği''nden ayrılan İngiltere''yi ilgilendiren adadaki üslerini korumaktır. ABD, Kıbrıs ve Doğu Akdeniz''in Rus ve Türkiye''nin etkisi altına girmesini engellemek için Rum-Yunan ikilisi ile stratejik ortaklığını geliştirmekte, bunun için de AB ile bölge ülkeleri Mısır ve İsrail''i kullanmaktadır.

Kıbrıs Türk Halkının kuyusunu kazan BM Güvenlik Konseyi kararlarıdır ve bu kararların hemen hemen hiçbirinin sağlam ve haklı hukuki bir zemini yoktur, kararlar emperyalist ülkelerin siyasi çıkarlarının, dayatmalarının yansımasıdır. Bu bağlamda tekrar Zelenski''ye dönmek önceki gün BM Güvenlik Konseyi''ne hitap ettiği konuşmasına gelmek istiyorum. Zelenski Rusya''yı Ukrayna''ya saldırısı nedeniyle suçladığı konuşmasında BMGK''ne de ağır eleştirilerde bulunmaktan kaçınmadı. Zelenski şunları söyledi: "Güvenlik Konseyi nerede? Dünya barışını sağlamakla sorumlu kilit kurumun etkin bir şekilde çalışamadığı ortada. Rusya''nın veto yetkisinin kaldırılması gerekiyor. Suriye''den Somali''ye dünyanın eşit bir şekilde temsil etmesi gerekiyor. Uluslararası hukukun üstünlüğünün zamanı bittiyse o zaman BM''yi kapatalım. BM''yi kapatmaya hazır mısınız? Dünyanın çoğu yerinde yaşanan katliamları çok önceden durdurabilmemiz gerekirdi. Belki o zaman savaş sona erer… Küresel bir konferans talep ediyorum. 1945''de anlaşılan bu anlaşmanın reforma ihtiyacı vardır. Yeni bir BM''ye ihtiyacımız var, kimsenin ayrıcalığı olmamalı, herkes eşit olarak temsil edilmeli. Barış ve adaletin gücü muzaffer olmalı. Güçle değil insanlık değerleri ile barış sağlanmalı… Önünüzde iki seçenek var ya Rusya''yı buradan bir saldırgan olarak çıkarın ya da bize nasıl reform yapabileceğimizi gösterin. Barış için yapabileceğiniz bir şey yoksa bu BM''nin çökmesi anlamına gelir." Benzer şeyleri Anavatan Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan da yıllardır söylemekte, dünyanın 5''ten büyük olduğuna dikkat çekmektedir.

BMGK kararlarının adaletsizliği, hukuksuzluğu sadece bu kararlardan olumsuz yönde etkilenenlerin, canı yananların konusu veya sorunu olmamalıdır. Mazlum devletler muhakkak birleşmelidir. Haksızlığa, hukuksuzluğa, adaletsizliğe ve insan haklarının çiğnenmesine karşı ayaklanmalıdır. BMGK kararlarından olumsuz olarak etkilenen Kıbrıs Türk halkının bir bireyi olarak Ukrayna''daki krizin, dünyada barışı, huzuru, adaleti sağlamak görevini yerine getirmekten aciz BM''nin işlevsizliğini ortaya koymak ve bu bağlamda da Kıbrıs Türkünün haklı davasını anlatmak için bulunmaz bir fırsat olduğunu vurgulamak istiyorum… Son söz olarak da Ukrayna''da katliamlar olduğu iddiasında olan ve Rusya''yı suçlayan kan emici batılı ülkelere, AB, ABD ve İngiltere''ye seslenmek istiyorum: Kıbrıs''ta 1963-74 arasında Rum EOKA katilleri tarafından Sandallar''da, Muratağa''da, Atlılar''da, Taşkent''te ve adanın dört bir yanında kadın, yaşlı, çoluk, çocuk demeden masum siviller katledilirken, göçe zorlanırken neredeydiniz? Rum-Yunan soykırımına neden tepki koymadınız, niye bugün dahi ada gerçeklerini duymak, kabullenmek istememektesiniz? İşlenen savaş suçlarına, vahşete daha ne kadar sessiz kalacaksınız? Kıbrıs Türk halkının ve egemen KKTC''nin haklarını daha ne kadar gasp edeceksiniz?