Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Armağan KULOĞLU

Armağan KULOĞLU

Zirveden önce son sıkıştırmalar

Zirveden önce son sıkıştırmalar

11-12 Temmuz 2023 tarihinde yapılacak NATO Zirvesinde en önemli konu İsveç’in NATO üyeliği, ikinci konu da Ukrayna savaşında bundan sonraki muhtemel gelişmelere ilişkin NATO çerçevesinde alınacak kararlar olacaktır.

Son gayretler/sıkıştırmalar

İsveç'in üyeliğini NATO Zirvesinden önce bir daha görüşmek/zorlamak üzere, Türkiye-İsveç-Finlandiya arasında oluşturulan Daimi Ortak Mekanizma Toplantılarından beşincisinin yapılması teklifi, Türkiye tarafından kabul edilmiştir. Türkiye, İsveç ve Finlandiya dışişleri bakanlarının Brüksel’de 06 Temmuz 2023’de bir araya gelmesi, toplantıya bakanların yanında istihbarat başkanlarıyla ulusal güvenlik danışmanlarının da katılması kararlaştırılmıştır.

NATO Genel Sekreteri bu toplantıya önem verdiklerini ve NATO Zirvesine kadar İsveç’in üyelik sürecinin tamamlanması için çalıştıklarını belirmiştir.

Bu toplantıdan önce 05 Temmuz 2023’de ABD Başkanı Biden, İsveç Başbakanını ağırlayacak ve İsveç’in üyeliğiyle Ukrayna savaşını görüşecektir. Beyaz Saray’dan yapılan açıklamada, iki liderin güvenlik iş birliğini gözden geçirecekleri ve İsveç’in bir an önce NATO’ya katılması gerektiği konusundaki görüşlerini yeniden teyit edecekleri belirtilmiştir. Ziyaretin odak noktası İsveç’in üyeliğidir.

İşlerine gelmeyen konular ön plana çıkarılıyor

Batı, işine gelen konularda cılız teşekkürler, gelmeyen konularda ise güçlü tenkitlerde bulunmakta, hatta şantaj yapmaktadır.

ABD NATO Daimi Temsilcisi, Türkiye’nin Rusya-Ukrayna Savaşı’nın başından beri çok etkili rol oynadığını belirterek “Bu alanda gösterdikleri takdire şayan çabalar için Türk hükümetine minnettarız ve devam etmelerini diliyoruz. Hem ABD ile Türkiye arasındaki ikili, hem de Türkiye’nin İttifak ile olan güvenlik ilişkisi büyük beğeni topluyor.” şeklinde getirisi olmayan ifadelerde bulunmuştur.

Ancak diğer taraftan, dergi ve yazılarda çıkan haber ve yorumlarda Türkiye’nin, Batı'nın Rusya'ya yönelik yaptırımlarına karşı çıktığı vurgulanmaktadır. Ukrayna savaşında başlangıçta birkaç kınama sözcüğü dışında Rusya ile her zaman iyi ilişkiler içinde olduğu, Rusya’nın Ukrayna ve batıyla ilişkilerindeki tavsiyelerinde Rusya’ya fazlaca nezaket gösterdiği, Lavrov’un, Rusya'nın Ukrayna'yı neo-Nazilerden kurtarmak için işgal ettiği iddiası için de hiçbir şey söylemediği belirtilmektedir.

Türkiye’nin, İsveç’in NATO üyeliğini veto etmesinin ittifak içindeki konumunu daha da zedelediği, Avrupa'da savaş sürerken üyeliği engellemenin, geri adım atsa bile sonuçlarının olacağı ifade edilmektedir. Vetoda ısrar ederse Batılı ülkelerinin İsveç'e güvenlik garantileri vererek Türkiye'nin bu vetosunu aşmaya çalışacakları üzerinde durulmaktadır. Bunun da Türkiye’nin ittifak içinde kenara itilmesine sebep olabileceği yorumu yapılmaktadır.

İngiltere de bir noktada Türkiye’ye gözdağı verme niyetiyle, The Ekonomist dergisinde “Türkiye, NATO için değerinden fazla mı sorun yaratıyor?” başlıklı bir yazı yayınlanmasını teşvik etmiştir.

Almanya Başbakanı ve Savunma Bakanı da söylemde geri kalmamış, Türkiye’ye İsveç'in NATO'ya katılmasına karşı çıkmaktan ve direnmekten vazgeçmesi çağrısında bulunmuşlardır.

İsveç durumunu abartıyor

İsveç Parlamentosu Savunma Komitesi, Rus ordusunun İsveç’e saldırma ihtimalinin göz ardı edilemeyeceği görüşündedir.

Aslında İsveç’in üyeliği genişlemede bir bütünlük sağlayabilir. Ancak kuzeyde Norveç, güneydoğuda da Finlandiya’nın üyeliği İsveç için koruyucu bir şemsiyedir. Baltık Denizi’nin ise neredeyse tamamı NATO kontrolündedir. Burada İsveç’in yapacağı iş, NATO’yla iş birliği içinde hareket etmektir.

Finlandiya, Rusya’yla hem sınırken, Rusya’nın Finlandiya’ya değil de, onu aşarak İsveç’e saldırma ihtimali olduğu görüşü, abartılı ve Türkiye’yi üyeliği kabule mecbur etme düşüncesinin bir parçası olduğu şeklinde değerlendirilmiştir.

***

ABD/NATO’nun amacı, Rusya, Çin ve Asya’nın tamamında kontrol sağlamak ve hegemonya yaratmaktır. Türkiye bir NATO üyesi olmasına rağmen, değişen dünya düzenindeki çıkarları, bazı alanlarda ABD/NATO ve Batı’yla örtüşmemektedir. Bu nedenle dengeli bir politika izlemek durumundadır.

Her ne kadar İsveç’in teröre destek konusunda çok şey yaptığı ifade edilse de, hâlâ istenenleri yerine getirememektedir. Getirse ve üyeliğine de onay verilse, devamını sağlaması beklenmemelidir. Çünkü iç politikasındaki anlayış buna uygun değildir. Üstelik başta ABD, NATO üyelerinin birçoğu teröre destek vermekte, ondan siyasi çıkar sağlamaktadır.

Türkiye, üyelik onayı karşılığında F-16 satışına izin verilmesi gibi konulara itibar etmemeli, çıkarları, güvenliği ve bekası aleyhindeki her konuyu masaya getirmelidir. Bu konular aynı zamanda NATO’nun güvenliği için de gereklidir.

Yazarın Diğer Yazıları