Ekonomik bünye sağlamsa, bin Trump gelse zarar veremez

Uluslararası piyasalarda ortaya çıkan veriler ile Türkiye de açıklanan resmi veriler, ekonomide bir günün bile önemli olduğunu gösteriyor. Kur ve piyasa faiz hareketleri de ekonominin  günlük ateşinin çok yüksek  gösteriyor.

Bugüne kadar alınan önlemler ya geç oldu veya  marjinal düzeyde kaldı. Söz gelimi faiz artırımında MB geç kalmıştı. Sonrasında bir artış yapmadı. Piyasa faizi ile gösterge faizi arasında  fark açıldı.

Aslında eğer alınan önemler etkili olsaydı, bu gün TL dolara karşı yüzde 45 daha düşük değerde olmazdı.

Açıklanan resmi veriler ve uluslar arası göstergele, kurdaki  istikrarsızlığın tırmanacağını gösteriyor.    

1.            Üreticinin de tüketicinin de morali bozuk, güven sorunu yaşıyorlar. Ağustos ayı itibariyle reel sektörde güven endeksleri, güven sınırı olan 100'ün altına geriledi. Hizmet sektöründe 88.0'e, perakende ticaret sektöründe 93.4 ve İnşaat sektöründe 68.8'e geriledi. Tüketici güven endeksi de 68.3' olarak dip yaptı.

Üretici ve tüketici  güveni ekonomik gidişatın barometresidir.

 

2.            Bu sene ilk 6 ayda doğrudan yatırım sermayesi girişi geçen seneye göre yüzde 15 geriledi. Yine 2017 yılının ilk 6 ayında portföy yatırımı olarak 17.5 milyar dolar net giriş olduğu halde bu sene bu net giriş sıfıra yaklaştı. (79 milyon dolar )

 

3.            Geçen sene Ocak-Haziran ilk 6 ayda 21.3 milyar dolar olan cari açık, bu sene aynı dönemde 31.2 milyar dolara yükseldi. Kur artışına rağmen cari açığın artması da yine  güven sorunu olduğunu gösteriyor. Bu şartlarda 2018 yılında Türkiye'nin cari açığının Milli Gelire oranı yüzde 7'den fazla olacaktır. Bu oran  gelişmekte olan ülkeler içinde en yüksek orandır. Kriz yaşayan Arantin'de bu oran 4.8'dir.

 

4.            Geçen sene 6 ayda dış borçlanma 5 milyar dolar, bu sene 18 milyar dolar oldu.

 

 

5.            Türkiye'nin dış borç sigorta risk primi, İMF kapısındaki Arjantin'i geçti. (Arjantin 434 baz puan Türkiye 507.08 baz puan) 

 

6.            Kredi derecelendirme kurumları Ağustos ayında Türkiye'nin notunu, İMF kapısındaki Arjantin ve borç temerrüdü yaşayan Yunanistan'la aynı seviyeye düşürdüler. Doğrudan yabancı yatırım sermayesi bu kurumların üyesidir ve bunların yönlendirmesine göre yatırım yapıyor. Türkiye'nin son not durumu aşağıdaki tabloda gösterilmiştir.

 

 

 

Raiting kurumu      Türkiye 'nin notu                Anlamı 

 

***

 

Moody's                      Ba3                                 Alt orta sınıf

 

Standart and

Poor's                         B+                                  Son derece spekülatif

 

Fitch                            B+                                   Son derece  spekülatif

 

 

7.            Bu sene 6 ayda bankaların batık kredi miktarı 74 milyar liraya ulaştı. İpotekli kredilerini ödeyemeyen 13.500 konut bankalara geçti.

 

8.            İnşaat sektöründe yarım kalmış inşaatlar oluştu. Konut sektöründe arz fazlası var.

 

9.            2004 yılında yüzde 9 olan enflasyon yüzde 15'e yükseldi.

 

10.          Fiili işsiz sayısı, 5.5 ile 6 milyon arasındadır.

 

 

11.          Banka yapılandırmaları ve iflas isteyenler arttı.

 

Bu veriler ekonomik bünyenin çok zayıfladığını ve risklerin arttığını gösteriyor. Böyle bir tablo varken elbette kurlar da artacaktır. Dahası bu verilere bakarak Ekonominin nereye gittiğini görmek için iktisatçı olmaya gerek yoktur. Her şey yorumsuz olarak ortadadır.

Hükümet siyasette sorumlu yaratabiliyor. Ancak Ekonomi global dünyayla bütünleştiği için bu defa içerde sorumlu bulamıyor ve sorumluluğu Trump' a yüklüyor. Gerçekte bir ekonomik bünye zayıfsa, Trump gibi kafasına esen herkes o ekonomiye zarar verir. Bünye sağlam olsaydı, bin Trump çıksa zarar veremezdi.

 Çözüm için:

1.            Önce güven ortamını oluşturmak için adım atmalıyız. Türkiye Avrupa Birliği Demokrasi, hukukun üstünlüğü, insan hakları standartlarına uyacağını dünyaya taahhüt etmelidir.

2.            Kısa vadeli acil önlemler içinde, MB faizi artırmalı, MB kanunu değişmeli ve Banka aynı zamanda kuru da gözetmelidir. 4 kamu bankası özelleştirilmelidir.

3.            Popülizmin dışlandığı yapısal çözümler öngören bir ekonomik istikrar programı hazırlanmalı ve ilan edilmelidir.

4.            Türkiye de mevcut 3 milyon Suriyeli Türkiye'den çıkarılmalı Suriye de oluşturulan güvenlik bölgelerine gönderilmelidir.

Yazarın Diğer Yazıları