İhracatımız Avrupa Birliği'ne, açığımız Çin'e

Ocak-Mayıs beş aylık dış ticaret verilerine göre, geçen sene 24.7 milyar dolar olan dış ticaret açığı, bu sene 35.2 milyar dolara yükseldi.

Dış ticaret açığı, cari açığın önemli bir belirleyicisidir. Bu açıktan, turizm, nakliye, sigorta gibi gelirler ile, yurt dışından gelen ve yurt dışına giden hizmet gelir farkını, işçi dövizi gelirler ve gider farkını düştüğümüzde geriye cari açık kalıyor. Cari dengede turizm gelirleri önemli bir yer tutuyor.

Birincil Gelir Hesabı; yurt dışı ücret, faiz, kâr, gelir ve giderini İkincil Gelir Hesabı ise işçi dövizleri ile yabancı yatırımlar için gelen ve yurt dışındaki yatırımlar için giden kaynak farkı transferleridir.

Bu hesapların net sonucu cari açıktır. Cari açık net döviz kaybıdır. Bu kayıp dış borçlanma ile finanse ediliyor.

Eğer yatırım malı ve teknoloji ithal ettiğimiz için cari açık vermiş olsaydık, fazla sorun olmazdı. Çünkü bu yolla yapılan yatırımlar kendi dövizini sağlardı. Ne yazık ki biz açığın bir kısmını zorunlu olarak petrol ve doğal gaz ithalatı için veriyoruz. Büyük kısmını ise AKP iktidarının geçmişte yanlış dış ticaret ve kur politikasından kaynaklanan tüketim ve ara malı ithalatı için veriyoruz.

Açıklanan Ocak-Mayıs beş aylık dış ticaret açığımız 35.2 milyar dolar oldu. TÜİK yalnızca dış ticaret verilerini açıklıyor. Cari açığı Merkez Bankası açıklıyor. Ancak MB, henüz Nisan ayı verilerini açıkladı, Mayıs ayını açıklamadı.

Açıklanan beş aylık dış ticaret açığımızın özeti şudur:

İhracatı AB'ye yapıyoruz, açığı Çin'e veriyoruz.

Oğuzlara 16 asrın yarısına kadar Terakime denilirdi. Oğuzların Salur-Terakime boyu 13. asırda İran Şirvan'a, oradan da Gürcistan'a gelmişler. Çıldırlı Terekeme'lerin Osmanlı döneminde sık söyledikleri bir söz var;

Ekinde yok, biçinde yok,

Yemede ortak Osmanlı.

Bugün Çin ihracatta yok ve fakat ithalatta ve dış ticaret açığında başı çekiyor.

İlk beş ayda ihracatımızın yüzde 51.4'ünü Avrupa Birliği'ne yapmışız. Yüzde 1.2'sini ise Çin'e yapmışız. Buna karşılık AB'nin dış ticaret açığımız içindeki payı yüzde 9.9, Çin'in payı yüzde 24.7'dir.

Toplam dış ticaret açığımızın neredeyse yarısını, yüzde 48'1'ini, Çin ve Rusya'ya karşı veriyoruz. (Aşağıdaki tablo.)

Çin'den ne ithal ediyoruz? Yatırım malı yok. İlk 6 sıra şöyle:

*             Telefon cihazları

*             Bilgisayar

*             Sentetik flamant iplikleri

*             Aydınlatma cihazları

*             Bisiklet-skuter

*             Deri ve köseleden, bavul, valiz, evrak çantası .

Çin'den ithalat, -belki beşinci baskı olacak, ama- çözülmediği sürece, cari açığın kaynağı ve Türkiye'nin en büyük sorunu olarak görüyorum.

Yazarın Diğer Yazıları