İnsanlar neden diziye yöneldi?

Son 30 yıldır, gazete tirajları çok fark etmedi... Çünkü hem sosyal medya ve televizyonlar arttı... Hem de tarafsız gazete kalmadı.

1984 ve 1985'te, Günaydın gazetesinin tirajı bir milyonu geçti. Günaydın bağımsız ve tarafsız bir gazeteydi. Gazete sahibi hiçbir siyasi lider ile görüşmezdi. Tuttuğu tek taraf okuyucuydu. Okuyucunun nabzını tutmasını iyi biliyordu.

Sonradan tirajı bir milyonu geçen başka gazeteler de oldu... Ancak bunlar ideolojik ve cemaat gazeteleriydi, çoğu bedava dağıtılıyordu.

Kendi ayakları üstünde duramayan, ideolojik militanlık yaparak kamu kaynaklarını kullanan medya organları eninde sonunda çöküyor.

Çökmesinin üç nedeni var...

Bir: İdeolojik ve taraflı medya, ideoloji uğruna o kadar çok yalan söylüyor ve yanlış yapıyor ki, takip eden insanlar hangi düşüncede olursa olsunlar, sonunda isyan ediyorlar.

Sabahları işe gelirken birkaç haber kanalında haberleri ve basın özetlerini dinliyordum... Bunlardan birisinde yorum yapanlar kendi aralarında havadan sudan bahsediyor ve espri yapıyorlardı. Esprili haber olur veya yorumlarda  arada bir espri yapılır ve fakat bunlar insanların zamanını boşa harcayacak boyuta gelirse, tepki de büyük olur. Ben de bu nedenle bir daha o radyoyu açmadım.

Başka bir radyoda haber dinlemeye başladım. Aynı zamanda köşe yazılarını da okuyordu... Bu radyo da önce kendi gazetesinin taraflı köşe yazılarını okuyordu... Ayrıca her gün aynı ve kamuoyu tarafından iyi bilinen taraflı militan köşe yazarlarının yorumlarını okuyordu. Doğal olarak bu kanalı da kapattım.

Konsensüs Araştırma Şirketi'nin 2011 yılında büyük tirajlı gazetelerin taraflı olup olmadığı konusunda bir anket yapmış ve ''gazetelerin hepsi taraflı'' sonucu çıkmıştı.

İki: Bizim toplum aşırı ideolojiye geçit vermiyor. Söz gelimi, ABD merkezli dünyanın en saygın araştırma kuruluşlarından PEW, Michigan Üniversitesi ile ortak 2014 yılında bir çalışma yaparak 7 Müslüman ülkede ''Orta Doğu Değerleri'' araştırması gerçekleştirdi.

Bu araştırma kapsamında Türkiye, Tunus, Mısır, Irak, Lübnan, Pakistan ve Suudi Arabistan vardı. Araştırmaya göre, sadece şeriata dayalı bir hükümet isteyen Türklerin oranı yüzde 9'da kaldı. Bu anketteki en düşük rakam oldu.

Türkiye Komünist Partisi'nin aldığı oy toplamı 14 bin dolayındadır yani seçmenin on binde üçü oy vermiştir.

Üç: Gazeteler halktan uzaklaştı. Söz gelimi birçok haberde TİM'in açılımı yapılmıyor. Gazeteci, ihracatçı bunu bili ... Ama bilmeyenler için TİM'in aynı zamanda açılımı ''Türkiye İhracatçılar Meclisi'' de yazılmalıdır.

Yine haberlerde OECD kısaltması çok geçiyor. Belki bunu televizyon  haberlerinde açıklamak imkanı olmaz ve fakat gazetelerde, aynı zamanda  OECD'nin ''Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü'' olduğu da parantez içinde yer almalıdır.

Yine borsa ile ilgilenen insan sayısı 3 veya 5 bini geçmez. Ancak her gün gazetelerin ekonomi sayfalarında en fazla borsa haberleri veya yorumları var... Sayfalarca; borsa ne olur, direnç noktası nedir yorumları yer alıyor. Halkın ekonomisi daha sınırlı kalıyor.

Sonuç: Basın yarı kamusal bir hizmettir. Medya araçları toplumsal kültürün artmasına, bilinçli insanların yetişmesine katkı yapar. Eğer bu araçlar taraflı olursa, herkes dizi seyreder. Dünya ile ilgisi azalır.

NOT: Değerli okurlarım... Yurt dışı seyahatim nedeni ile, Salı, Çarşamba ve Perşembe yazılarımı yazamayacağım. 21 Temmuz Cuma günü görüşmek üzere.

Yazarın Diğer Yazıları