Tayyip Erdoğan, seçimi kazanıp, İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ni aldıktan sonra oturdu, düşündü, taşındı, önemli adımlar atmaya karar verdi..

Deniz yolunu daha etkin kullanmanın İstanbullular için iyi olacağına karar verdi.. İstanbul Deniz Otobüsleri İşletmesi bu yüzden önemliydi.. Özel işler yapılmalı ve İstanbullularda güzel izler bırakmalıydı.. İktidara böyle yürüyecekti..

Parti kadrolarında yeterli insan sayısı, denizde kum gibiydi.. Tayyip Erdoğan çevresindeki "binlerce" kişi arasından O'nu seçti..  Dedi ki; Binali Yıldırım..

Her ne kadar bu görevden usulsüzlük nedeniyle alınmış olsa da, olsundu.. Binlerce kişi arasından, bu büyük atılıma layık görülmüş tek kişiydi..

**

Yıllar geçti.. O İDO özelleşti.. Bugünlerde de seferleri durduruyor..

Yıllar geçti dedim ya; Tayyip Erdoğan bu kez Başbakan oldu.. Çağ iletişim çağıydı.. Dolayısıyla Ulaştırma ve Haberleşme Bakanlığı için, çevresindeki "onbinlerce" kişi arasından öyle bir isim bulmalıydı ki, işin hakkı verilmeliydi..

Ak Parti kadroları her işin en iyisini yapabilecek donanımdaydı.. Haaa, bir de bu zenginliğe sahipti Ak Parti kadroları..

Tayyip bey düşündü taşındı, karar verdi.. Bakanlığın adında Denizcilik de vardı zaten.. Dedi ki; Binali Yıldırım..

Hızlı Tren'in, yaptığı hız dolayısıyla kaza yaptığı dönemin Bakanı oldu Binali bey..

**

Yıllar yılları kovaladı.. Ahmet Davutoğlu'nu, giydiği kareli ceket de kurtaramadı ve Tayyip beye bir Başbakan lazım oldu.. Ustalık dönemine giriyordu.. Ve çevresinde artık yüzbinlerce kişi vardı.. Ak Parti kardolarındaki yüzbinlerce kişi arasından öyle birini seçmeliydi ki; ustalık döneminin hakkı verilmeli, emaneti güvenle Cumhurbaşkanlığı sistemine teslim edecek kişi olmalıydı..

Tayyip bey yine uzun uzun düşündü.. Öyle ya, dile kolay yüzbinlerce yetenekli insandan oluşan Ak Parti kadrolarından seçim yapmak zordu.. Yine uzun uzun düşündü ve karar verdi.. Dedi ki; Binali Yıldırım..

**

Bütün bunlar olurken de, haftada bir kez mutlaka partisinin ne kadar zengin bir kadroya sahip olduğunu.. Hatta sürekli yenilendiklerini söylüyordu Tayyip bey.. Sürekli yenilenen şey makamdı ama olsundu..

**

Derken o gün geldi çattı.. Cumhurbaşkanlığı yönetim sistemi uygulamaya girdi.. Eeee, Başbakanlık tarih oldu.. Bu durumda, Meclisin Başkanlığı önem arz ediyordu.. Neden? Çünkü Meclis Başkanı, devlet protokolündeki 01 numaralı plakayı kullanıyordu ve protokolde de 2 numaraydı..

Tayyip Erdoğan, çevresindeki milyonlarca kişi arasından öyle birini seçmeliydi ki, diğer kurumlara oranla görece etkili olabilecek meclisi, tam saha pres kontrol altında tutabilmeliydi..

Ak Parti'nin milyonları bulan kadrosu arasından düşündü, taşındı ve kararını verdi.. Dedi ki; Binali Yıldırım..

**

Ve geldik "Kader seçimi" dediği Mart 2019 yerel seçimlerine.. Önce belediyeleri alıp, sonra iktidara geldiler.. O yüzden belediyeler, hele de İstanbul Büyükşehir Belediyesi Tayyip bey için vazgeçilmezdi.. İstanbul giderse, her şey giderdi.. O yüzden, 1 Kasım 2018 tarihi itibarıyla, 10 milyon 300 bin üyesi bulunan Ak Parti içinden, öyle birini bulmalıydı ki, "Geldikleri gibi gitmemeliydiler.."

10 Milyon 300 bin üye arasından, yepyeni, atılımcı, seçimi koparıp getirebilecek, dinamik birini bulmalıydı.. Hem zaten Ak Parti kadrolarındaki herkes de bu niteliklere sahipti..

Tayyip bey yine düşündü, taşındı, kararını verdi.. 10 milyon 300 bin kişi arasından birini işaret etti ve dedi ki; Binali Yıldırım..

**

Dolayısıyla, 10 milyon 300 bin kişi bir nevi Burhan Kuzu'dur Ak Parti'de..

Her defasında umutlanan.. Her defasında bekleyen.. Her defasında hayal kırıklığı yaşayan..

Ve sürekli yenilenmekle.. Donanımlı kadrolara sahip olmakla.. İçinden 100 tane devlet çıkarabilecek kadroyla övünen Tayyip bey, bu kez de yenilendi ve İstanbul için Binali Yıldırım'ı işaret etti..

**

Vallahi O bıkmadı ama, iş uzadığına göre, bu kez Binali bey de bıktı..

"10 milyon 300 bin kişi içinde bula bula hep beni mi buluyorsunuz" der gibi..

 Kulislere göre, artık şart mart öne sürüyor..

Tayyip bey sözünü ikileteni sevmez..

Beklentim o ki, 10 milyon 300 bin kişi şimdi heveslenebilir..

Ama yine de çok heveslenmesinler derim..

Zira Binali bey için bu kadar tecrübeden sonra, sırada İş ve İşçi Bulma Kurumu olabilir..