Fatih ERBOZ / YENİÇAĞ
Emekli Korgeneral Erdoğan Karakuş, Türkiye'nin Kuzey Suriye, Kuzey Irak ve Doğu Akdeniz'de AB, ABD ve Rusya tarafından oyalandığını, Güvenli Bölge konusunda ise Dicle ve Fırat nehirlerinin kıyısında konum alınması gerektiğini söyledi. Türkiye'nin zorlu bir süreçten geçtiğini belirten
Karakuş, şöyle dedi, "Türkiye güvenli bölge konusunda Dicle ve Fırat nehirlerinin kıyısında konum alabilir, Fırat'ın doğusu ile batısını kesebilirse olumlu sonuç alabilir. Doğu Akdeniz'de sorunlar sürüyor, Suriye'de Fırat'ın doğusu ve batısında durum belli. ABD ve Rusya bizi zorlarken Türkiye aynı zamanda Kuzey Irak'ta terör noktalarını temizliyor. Tüm ülkeler buna rağmen Türkiye ile kafa kafaya gelmek istemiyor. Türkiye oyalanıp zaman kazanılmaya çalışılıyor. Türkiye'yi de bu süreçte kendilerine göre sıkıştırmak istiyorlar. AB, ABD, Rusya kendi menfaatinin peşine düşmüş durumda. Suriye'de de aynı durum geçerli."
Erdoğan Karakuş, Türkiye'nin ABD'ye güvenli bölge şartını ileri sürerek Rusya'yı İdlib'den uzak tutmayı çalıştığını söyledi. Bu politikanın zorunluluk olduğunu ifade eden Karakuş, şöyle devam etti: "ABD'nin yönetimi başka, lobiler başka konuşuyor. Bu nedenle ABD ile açık bir şekilde anlaşmakta zorlanılıyor. ABD, PKK/PYD terörist örgütüne dayanarak bir şeyler yapmak istiyor. Bu mümkün değil, fırsatları kullanarak huzursuzluk çıkarıyorlar. Türkiye güvenli bölge konusunda Dicle ve Fırat nehirlerinin kıyısında konum alabilirse, Fırat'ın doğusu ile batısını kesebilirse olumlu sonuç alabilir. Suların olduğu yere Suriyeliler getirilebilir. En doğuda da Dicle nehrinin kıyısında geniş bir yer alırsa sudan daha yaralanırsınız. Kuzey Irak ile irtibat da kesilir. Bunun yanında güvenli bölge konusunda ABD'ye sert çıkılması da doğru. Terör örgütüne verilen desteğe karşı bu yapılmalı. Oradaki halkı da ABD'nin karşısında yanınıza çekmeniz gerekiyor."
Erdoğan Karakuş, S-400 füzelerinin Şanlıurfa'ya konuşlandırılmasının da son derece yanlış olacağını söyledi. "Şanlıurfa'ya S-400 füzelerini koyarsanız onları yem edersiniz" diyen Karakuş, şunlara dikkat çekti: "Şanlıurfa düz bir arazi. Alçaktan geçen uçakla bombalanır. Füze sistemlerini korumak için dünyanın yuvarlığından başka ülkelerin yararlanmasına mani olmak gerekir. Alçak yere koyarsanız görüşü 15-20 kilometreden yukarıya çıkmaz. Bu nedenle yükseğe koymak gerekir. Alçaktan gelen bir uçak 20 kilometre içine girmeden bombasını atar gider. Dümdüz bir araziye füze sistemini koyamazsınız. Alçak irtifadan gelen seyir füzesi ile alçak irtifadan gelen uçağı göremez bu sistem. S-400'den yararlanmak için örneğin Nemrut Dağı'na, Irak'ı kontrol etmek istiyorsanız Cudi Dağı'na kayacaksınız. Akdeniz'de Toroslar'dan yüksek bir yere koyacaksınız. İskenderun'daki radarımız 2 bin 400, Anamur'daki 2 bin metrede. Radarlar alçak irtifada ise alçak irtifadan gelen seyir füzesini görmez. Dünyanı yuvarlaklığını hesap etmeden ezbere hesap edemezsiniz bunları. S-400'ler en önemli hedeftir artık."
