AKP iktidarının Tevhid-i Tedrisat''a, yani Öğretim Birliği Yasası''na yönelik taarruzları sadece cumhuriyet devrimlerine karşı durmayı dayatmıyor, aynı zamanda dinci siyasetin arka bahçesi olarak kullanılan eğitim kurumlarını da ülke geneline yayma politikası içeriyor...

"Bir ülkenin rejimini değiştirmek istiyorsan önce eğitim sisteminden başlayacaksın"

şeklindeki ezeli saptama ne yazık ki AKP iktidarının Tevhid-i Tedrisat''a yönelik müdahaleleriyle sarsıcı benzerlikler taşıyor...

Eğitim kurumlarına imamların- vaizlerin doldurulması yetmezmiş gibi, bir yandan sübyan mekteplerine kadar indirilen sözde tesettür furyası, binlerce eğitim kurumunun bir gecede imam hatibe dönüştürülmesi ile zirve yaparken, iktidarın eğitimi kuşatma planları memleketin sosyal, siyasal ve ekonomik gidişatıyla ters düşüyor ve hesaplar da artık tutmuyor...

Çünkü dinci siyasetin egemen olduğu Afrika ülkelerinde rüşvet- yolsuzluk rezaletleri bitmeyince, (evlerinde milyarlarca dolarla yakalanan- krallar- dikatörler cezaevlerine girince) sadece siyasetin kirlendiği anlaşılmıyor, toplumun dinci siyasete inancı da tükeniyor...

İşte bu güven tükenişi ve inanç erozyonu Türkiye gibi ülkelerdeki tarikat- cemaat okullarında erkek çocuklarına zincirleme tecavüz vakaları ile büyük boyutlara ulaşırken, kendini "şeyh- hoca efendi" olarak ilan eden ve mürit orduları oluşturanlar bir taraftan devlete darbe yapıyor, diğer taraftan da İslam diniyle zerre kadar ilgisi olmayan fetva adı altındaki zırvalarla toplumu ürkütmeye- ayrıştırmaya çalışıyor ve insanların dinci siyasete güveni iyice yerle bir oluyor...

Peki bu saptamaları niçin mi yaptık?.. Çünkü son dönemde eğitim kurumlarında ortaya çıkan kontenjan açığı, AKP iktidarının eğitimi imam hatipleştirme stratejisinin nasıl çuvalladığını ve fiyasko yaşandığını da ortaya koyuyor...

MÜRİT MİLTANLAŞMANIN DARBESİ...

AKP, Tevhid-i Tedrisat''ı kuşatarak imam Hatip sayısını artırırken; Fethullahçıların "Altın nesil" yetiştirme iddiasıyla eğitimde yaptıkları oyunların "darbe"ye ulaşması unutuluyor...

Çünkü hücrelerde, Işık Evleri''nde ve daha sonra da yurt, dershane, özel ortaöğretim kurumları ve üniversitelerde eğitilen mürit-militanlar 15 Temmuz 2016''da devlete darbe yapmaya kalkışınca, dincileştirilmiş eğitimin dincileşmiş siyasetle birleşmesiyle ortaya nasıl bir tehdit çıkabildiği de gözler önüne serilmişti...

Cemaatin darbe girişimi mi dersiniz, tarikat-cemaat okullarındaki tecavüzler mi dersiniz, yoksa din eğitimi verilen okullara yönelik güvensizlik mi dersiniz, son yıllarda lise kontenjanlarında en büyük açık imam hatiplerde yaşanıyor...

AKP iktidarının dayatmalarına rağmen imam hatiplerde 2015 yılından bu yana kontenjan boşluğu giderilemiyor...

2020 yılında imam hatip liselerinde kontenjanların büyük bölümü boş kalmıştı...

İHL''lerin, üniversitelerin lisans bölümlerine yerleşme oranı da 2020''de yüzde 15 olmuştu...

2021 yılında da imam hatip liselerinin İstanbul''da yaklaşık yüzde 19''u, Ankara''da yüzde 28''i, İzmir''de ise yüzde 57''si ilk tercihler sonunda boş kalmıştı...

Yani Türkiye genelinde imam hatip sıralarını dolduracak 11 bin öğrenci bulunamamıştı...

İşte imam hatip liseleri 2002-2023 yılında da kontenjan boşluğu ile karşı karşıya kaldı...

LGS''ye giren öğrenciler, en çok fen liselerini tercih ederken ilk tercihine imam hatipleri yazanların oranı yüzde 11''de kalmış... İmam hatip ortaokulu mezunlarının yarısı imam hatip lisesini tercih etmemiş...

TOPLUMU ÜRKÜTEN BAĞNAZLIK!...

AKP, dindar nesil yetiştirme sevdasıyla imam hatip sayısını yüzde 300 arttırmışken, Milli Eğitim, tarikat ve cemaatlerle belediyelerin teşvik edici kampanyaları ve ekonomik desteklerine rağmen kontenjan boşluğu giderek büyüyor...

Aynı zamanda plansız eğitim yatırımları devlete büyük yük bindirirken, israf da devam ediyor...

Baksanıza; Türkiye''de 3 bin 427''si imam hatip ortaokulu, 1673''ü imam hatip lisesi olmak üzere 5 bin 100 imam hatip okulu varmış...

İşte medyaya yansıdığına göre, imam hatiplerdeki öğrenci sayısı 1 milyon 381 binde kalırken, Fen ve Anadolu liseleri gibi okullardaki öğrenci sayısı son 1 yılda 500 binden fazla artarak, neredeyse 4 milyona ulaşmış...

Evet; cumhuriyeti ayağa kaldıran Tevhid-i Tedrisat''a yönelik pervasız müdahalelere ve cemaatlerin baskısıyla başlayan imam hatipleştirme furyasına rağmen AKP''nin dindar nesil yetiştirme projesi büyük aksaklıklar yaşıyor...

Üstelik bir yandan milyarlarca lira harcanan okullar boş kalıyor, yatırımlar heba oluyor, buralara atanan öğretmenler de okutacak öğrenci bulamıyor...

İşte tüm bunlar toplumu kırmızı çizgilerle kuşatma projesi, laikliğe yönelik saldırılar, Atatürk''ün bağnaz çevrelerce hedef alınmasına göz yumulması ve tabii ki tarikat- cemaat yurtlarındaki rezaletlerle dinci kalkışmaların toplumda yarattığı yılgınlığın- güvensizliğin ağır sonuçlarıdır...

Gülşen adlı şarkıcının imam hatiplilerle ilgili sözleri yüzünden adeta linç kampanyası başlatanlar, imam hatiplerde fiziki yatırımların nasıl boşa gittiğini, on binlerce kontenjanın boş kalmasının devlete nasıl yük bindirdiğini ve israfın İslam dininde haram olduğunu düşünüyorlar mı acaba?..