Ama hangi ''kimse''?

Ama hangi ''kimse''?

Adalet Bakanı Abdülhamit Gül, Hukuk Fakültesi''nden yeni mezun olan gençlere "Kimsenin önünde eğilmeyin" mesajı verdiği konuşmasında, "Yürüyen bir dava hakkında konuşma yetkisini Anayasa kimseye vermemiştir, anayasanın vermediği yetkiyi kimsenin kullanmaya hakkı yoktur" dedi.

Bu "kimse"ye; Cumhurbaşkanı, AK Partili bakanlar, Cumhur İttifakı''nı oluşturan siyasi partilerin genel başkanları, yönetici kadroları ve dahi milletvekilleri de dahil mi?

***

Soruyorum, zira, "80 milyonu kucaklayarak" başlanan konuşmalarının devamında, o 80 milyonun en az yarısının "ocu", "bucu" diye "öteki"leştirildiği bir siyaset dili egemen ülkede.

"Millet"çilik yapıp, kendisini "millet"in emrinde, hizmetinde, "millet"ine kul köle gibi konumlandırıp da, o milleti oluşturan fertleri en galiz ifadelerle horlayan, aşağılayan, hedef gösteren yahut bizatihi tehdit eden bir dil bu.

Dolayısıyla, kafamız karışıyor; kim, ne zaman "herkes"in kapsama alanında, ne zaman "herkes dışı" sayılıyor sistem nazarında.

***

Sadece kişiler değil "dosya ve davalar" içinde geçerli bu dediğim;

"Yürüyen her dava" için geçerli mi sahiden de Gül''ün söyledikleri?

Yürüyen "Elmalı Davası" dahil ve fakat henüz davaya bile dönüşmemiş olduğu halde amirallerin yargısız infazı dahil değil mi yoksa?

Cumhurbaşkanı''nın, henüz sanık bile olmayan 104 amiralin, henüz bir yargılamaya ve hükme konu olmamış, dolayısıyla da hukuken "suç" denilemeyecek bildirisiyle ilgili "Bunun adına ifade özgürlüğü diyemeyiz. İfade özgürlüğü ''aksi halde'' diyerek başlayan ve ülkenin seçilmiş yönetimini darbeyle tehdit eden cümleleri de kesinlikle kapsamaz…. Bu tarz ifadeler dünyanın her yerinde demokrasiye hukuk devletine milli iradenin üstünlüğüne saldırı olarak kabul edilir ve aynı şekilde muameleye maruz kalır…" şeklindeki sözlerini nereye koyacağız mesela?

Vicdani kanaatimiz ne olursa olsun; Demirtaş davasındaki, Gergerlioğlu davasındaki, Kavala davasındaki siyasi hüküm dayatmalarını?

"At iziyle it izinin karıştığı" bir ortamda "toplanan" binlerce insanın yargılandığı FETÖ davalarıyla ilgili olarak verilen genel siyasi hükümleri?

Ümraniye, Balyoz, Askeri Casusluk gibi kumpas süreçlerinde bizatihi AK Partili isimlerce yapılan yargısız infazlara, hatta kumpasların çökmesinden sonra sanıkların aldıkları beraatlara rağmen mağdurları hâlâ o kumpas suçlamaları üzerinden yaftalayan eski Başbakanları filan anmıyorum bile!

***

Bütün bunlar da var mı Sayın Gül''ün "hukukun üstünlüğü" uyarısının içinde? Veya tam da bunların yol açtığı baskıya, sıkışmaya örtülü bir isyan mı saymalıyız zaten bu sözleri?

 

SORU-YORUM

Anayasa Mahkemesi''nin, HDP''li Gergerlioğlu hakkında verdiği "hak ihlali" kararına itiraz ederken Anayasa''nın "Başlangıç" metnine atıf yapıp "Türk millî menfaatlerinin, Türk varlığının, Devleti ve ülkesiyle bölünmezliği esasının hilafına faaliyetler hak sayılamaz" diyenlerle, aynı "Başlangıç" metnini değiştirmek isteyenlerin aynı kişiler olması fazlasıyla ironik değil mi?

 

VARYANT TOTO

İki gündür, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca''nın "Bir bilmecem var çocuklar" tadındaki açıklamasını çözmeye çalışıyor gazeteciler.

***

Haber spikerleri, Ankara temsilcilerini, kurumlarının sağlık muhabirlerini ekrana çıkarıp soruyorlar:

- Biliyor muyuz?

- Hayır bilmiyoruz.

Neyi?

"Delta plus" varyantının teşrif buyurduğu "İstanbul dışındaki illeri".

Malum, Bakan Koca, "Delta plus 3 ilde 3 kişide görüldü.Bunlardan biri İstanbul. Ankara''da yok. Diğer iki ili söylemeyeyim" demişti.

***

Tahminleri alalım!

Bir "havuz problemi" olmadığından tahmini de çok güç değil çünkü…

Sağlık Bakanı muhtemel bir "ışık hızlı yahut ölümcül varyant"ın en çok infiale, kayba, zarara yol açması beklenen şehir olan İstanbul''un adını verip de diğer iki ilin adını söylemek istemiyorsa, bunun, mevcut koşullarda, akla yatkın tek nedeni olabilir;

Diğer iki vakanın adresleri, ekonomiye sağlayacağı katkı dört gözle beklenen turizm merkezleri!

***

Öyle ya, Bakan Koca tarafından "aşısız" oldukları da açıklanan bu vakalar "yerli ve milli(!)" ise ayrı dert, turist ise ayrı dert…

Bir yandan, turist selini sekteye uğratma ihtimali…

 Diğer taraftan, zaten tetikte bekleyen"Aşısız turisti niye sokuyorsunuz" tepkisi…

Gizlemek için, kabul edilemez ama anlaşılabilir gerekçeler değil mi?

***

Komşudan al haberi;

Yunanistan''daki "vaka patlaması"nın merkezinin de ülkenin güneyindeki "sahil bölgeleri" olduğunu belirtildi.

Yazarın Diğer Yazıları