Atina Okulu Tablosu'ndaki önemli detaylar... Raffaello Sanzio aslında ne anlatmak istedi?

Atina Okulu Tablosu'ndaki önemli detaylar... Raffaello Sanzio aslında ne anlatmak istedi?
1509-1511 yılları arasında Raffaello Sanzio tarafından yapılan Atina Okulu freski felsefe ve astrolojiyi ilahiyat ile bağdaştırdığı ile bilinir. İşte bu tablonun bilmediğimiz ve her baktığımızda "bu detayı nasıl kaçırmışım" diyeceğiniz detaylar...

WebTekno''dan alınan bilgilere göre; Rönesans döneminin bilinen eserlerinden olan Atina Okulu tablosu (freski) aynı dönemin ünlü isimlerinden olan Leonardo Da Vinci’nin Antik Yunan felsefesinin yeniden doğuşu hakkındaki düşüncelerinden ilham alınarak Vatikan’da bulunan Apostolik Sarayı’nın duvarlarına yapılmıştır.

İŞTE TABLOYA AİT DETAYLAR:

Öncelikle tablonun sahibi Raphael, tam adıyla Raffaello Sanzio da Urbin; Rönesans döneminin en genç isimlerindendir. Döneminin Süperstar''ı olarak kabul edilir. Atina Okulu tablosundan önce de benzersiz eserlere imza atmış olan ressam, daha sonra Stanza Della Segnetura''daki dört duvarı daha boyadığıyla bilinir.

Atina Okulu’nda bilginin farklı dalları temsil edilmektedir. Tablonun adı da bu sebeple Scuola di Atene yani Atina Okulu olmuştur. Her bir figür, döneminde farklı yollarla bilgiyi arama mücadelesini anlatmaktadır.

Atina Okulu tablosunda felsefe ve bilgi üzerine çalışmış 50 kişi resmedilmiştir. Bu kişilerin her biri klasik Antik Yunan filozofu, bilim insanı, matematikçi ve diğer bilgi arayışında olan kişilerdir. Aralarında da bilinen isimler vardır. Bu kişilerden en bilinenleri resmin merkezine yerleştirilmiş olan Platon ve Aristoteles''tir.

Bu çizim görevini Raphael, Vatikan’da bulunan Apostolik Sarayı’nın duvarlarına Atina Okulu’nun da içlerinde bulunduğu dört duvar resmini çizme görevini bizzat dönemin papası II. Julius’tan almıştır. 

Ancak Raphael, Apostolik Sarayı’nda yalnızca Atina Okulu freskini çizdiği odada çalışmamıştır.

Resimde bir karmaşaya dönüşecek olan farklılıkları göstermek için ressam, resmettiği her bir kişide farklı bir cübbe ayrıntısı kullanmıştır. Bu sayede sonraki yıllarda sanat tarihçileri resim üzerinde çok daha detaylı çalışmalar yapabilmişlerdir. 

Raphael, Apostolik Sarayı’nın duvarlarına büyülü imzasını atarken hemen yan tarafta bulunan Sistine Şapeli’nde, Rönesans döneminin diğer önemli isimlerinden biri olan Michelangelo çalışıyordu. İkilinin ortak noktası ise bu görevi dönemin papası olan II. Julius’tan bizzat almış olmalarıdır. 

 

İlgili Haberler