Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi Beştepe’deki Saray için savunma istedi. Atatürk Orman Çiftliği’ne Saray inşaa edildi

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi Beştepe’deki Saray için savunma istedi. Atatürk Orman Çiftliği’ne Saray inşaa edildi
Mimarlar Odası Ankara Şube Başkanı Tezcan Karakuş Candan, Atatürk Orman Çiftliği alanında Saray davasına ilişkin AİHM'den haber geldiğini sosyal medya hesabından duyurdu. Candan, "22 kasıma kadar hükümetin savunması istenecek ve sorular sorulacak. Yargılama başlıyor." dedi. 

Atatürk Orman Çiftliği (AOÇ) arazisinde mahkeme kararları, meslek örgütlerinin uyarıları ve sivil toplum kuruluşlarının eleştirilerine rağmen inşa edilen Cumhurbaşkanlığı Sarayı’yla ilgili dava, Mimarlar Odası Ankara Şubesi tarafından Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne (AİHM) taşınmıştı. AİHM ise 22 Temmuz’a kadar müzakerenin tamamlanmaması istemiş yargı sürecinin başlayacağını bize bildirmişti. 

29 Ekim 2014 tarihinde, Atatürk Orman Çiftliği''ne yapılan Beştepe Cumhurbaşkanlığı Külliyesi için AİHM''e dava açılmıştı.

AİHM Türkiye''den Saray için savunma istedi.

Mimarlar Odası Ankara Şubesi, AİHM’e yapılan Saray davasıyla ilgili son gelişmeleri aktardı. 

AİHM’e taşınan Atatürk Orman Çiftliği alanında Kaçak Saray davası süreci devam ederken Mimarlar Odası Ankara Şube Başkanı Tezcan Karakuş Candan''dan bir açıklama geldi. 

Candan, "30 Ağustos tarihli yazı ile "dostane" çözüm olmadığı için 22 kasıma kadar hükümetin savunması istenecek ve sorular sorulacak. Yargılama başlıyor." ifadelerini kullandı. 

Candan''ın paylaşımı şöyle: 

#AtatürkOrmanÇiftliği alanında Kaçak Saray  davasına ilişkin AİHM den haber var. 30 Ağustos tarihli yazı ile "dostane" çözüm olmadığı için 22 kasıma kadar hükümetin savunması istenecek ve sorular sorulacak. Yargılama başlıyor.#SarayKaçakKralÇıplak  
@ankahabera

Atatürk Orman Çiftliği’nde Kaçak Saray inşası devam ederken plan davasında alınan  yürütmeyi durdurma kararının uygulanmaması ve iç hukuk yollarının tüketilmesi üzerine 2015 yılında, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne Mimarlar Odası Ankara Şubesi başvurmuştu. 

Konuyla ilgili daha önce açıklama yapan Mimarlar Odası Ankara Şube Başkanı Tezcan Karakuş Candan, “Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne resmi olarak bildirdik. Kamuoyuna bir kez daha açıklıyoruz. ‘İktidarla görüşmeye açığız, belirli şartlarımız var’ Atatürk Orman Çiftliği talanı ve milyon metrekare dökülen betonlar, Atatürk’ün şartlı bağışına, vasiyetine ve hukuka aykırı şekilde inşa edilmiştir” demişti. 

Candan şöyle devam etmişti: 

"Atatürk Orman Çiftliği davası, AİHM filitrasyonundan geçti ve hükümetin savunmasının alınmasından önce AİHM, ‘Taraflar müzakere etsin ve yargılama süreci başlamadan bu durum çözülsün’ çağrısını yaptı ve 22 Temmuz’a kadar süre verdi. Biz AİHM’e yazılı olarak müzakereye açık olduğumuzu bildirdik, hükümet ne bildirdi bilmiyoruz, bizimle herhangi bir iletişimleri olmadı.  AİHM bu aşamadan sonra hükümetten savunma isteyecek. AİHM’in taraflara müzakere sürecinde ilettiği soruları cevaplandırdık. Cevabımızda Atatürk Orman Çiftliği dava süreçlerinde yargı kararlarının hiçleştirildiğini ve evrensel hukuk kurallarının ihlal edildiğini ifade ettik. Dileriz ki hükümet adil yargılanma hakkını savunur, 2014 yılında uygulamadığı yürütmeyi durdurma kararını uygular. O günden bugüne geçen süreci de tazmin eder." dedi.

AİHM HÜKÜMETE VE MİMARLARA HANGİ SORULARI YÖNELTMİŞTİ?

1- Sözleşmenin 6. maddesinin 1. bendi, takip edilen davada geçerli şekilde uygulanabilir mi? İlk olarak, Anayasa Mahkemesi, davayı actiopopularis olarak değerlendirerek kişisel mağduriyet nedeniyle bireysel başvuruyu reddederken, idare mahkemelerinin başvurucuların dava açma konusunda menfaatlerini teslim etmesi durumunda başvurucuların medeni hak ve yükümlülükleri açısından söz konusu davayla bağları var mıdır?

2- İşbu davada idare mahkemelerince verilen yürütmenin durdurulması kararlarına uyulmaması, dava sürecine esas yönünden doğrudan bir etki yaratarak başvurucuların adil yargılanma haklarını, hatta bu yargılamalarda incelenen davalarını somut olarak sınırlandırmış mıdır? 6. Maddenin 1. bendinin burada geçerli olduğu varsayılarak; yerel ve/veya merkezi idarelerin, başvurucuların talebi üzerine idare mahkemelerince verilen yürütmenin durdurulması kararını uygulamadığı sürece başvurucular anılan hüküm uyarınca mahkemeye başvurabilirler mi?

İlgili Haberler