Bana çok iyi gelen şiirler!

Bayram sabahı, Türkiye''nin ve dünyanın yaşadığı kaosu düşündüm ve her bayram olduğu gibi Yahya Kemal Beyatlı''nın "Süleymaniye''de Bayram Sabahı" şiirini hatırladım… Şiiri her bayram yaptığım gibi bir defa daha okumaya karar verdim. Bana çok iyi geldi. Eminim bütün Türklere iyi gelecektir. Türkiye''nin bu ruha ihtiyacı var.
Şiirin tamamı, gazete sütununa ancak sığar. Herkes İnternet''ten bulabilir ama yine de bir bölümünü hatırlatayım:
 
Ulu mâbed! Seni ancak bu sabah anlıyorum;
Ben de bir vârisin olmakla bugün mağrûrum;
Bir zaman hendeseden âbide zannettimdi;
Kubben altında bu cumhûra bakarken şimdi,
Senelerden beri rüyâda görüp özlediğim
Cedlerin mağfiret iklîmine girmiş gibiyim.
Dili bir, gönlü bir, îmânî bir insan yığını
Görüyor varlığının bir yere toplandığını;
Büyük Allah`ı anarken bir ağızdan herkes
Nice bin dalgalı Tekbîr oluyor tek bir ses;
Yükselen bir nakaratın büyüyen velvelesi,
Nice tuğlarla karışmış nice bin at yelesi!
Gördüm ön safta oturmuş nefer esvaplı biri
Dinliyor vecd ile tekrar alınan Tekbîr`i
Ne kadar saf idi sîmâsı bu mü`min neferin!
Kimdi? Bânisi mi, mîmârı mı ulvî eserin?
Taa Malazgirt ovasından yürüyen Türkoğlu
Bu nefer miydi? Derin gözleri yaşlarla dolu,
Yüzü dünyâda yiğit yüzlerinin en güzeli,
Çok büyük bir iş görmekle yorulmuş belli;
Hem büyük yurdu kuran hem koruyan kudretimiz
Her zaman varlığımız, hem kanımız hem etimiz;
Vatanın hem yaşayan vârisi hem sâhibi o,
Görünür halka bu günlerde teselli gibi o,
Hem bu toprakta bugün, bizde kalan her yerde,
Hem de çoktan beri kaybettiğimiz yerlerde.
...
Ulu mâbedde karıştım vatanın birliğine.
Çok şükür Allaha, gördüm, bu saatlerde yine
Yaşayanlarla beraber bulunan ervâhı.
Doludur gönlüm ışıklarla bu bayram sabahı.
***
O ön safta oturmuş nefer esvaplı biri bu bayram namazında da yine ön saftaydı. Malazgirt ovasından yürüyen Türkoğlu da o neferdi, Kocatepe''den yürüyen de... Türk Milleti''ni yaşatan o neferin ruhudur…
***
Karamsar mesajlar gönderenlere de Namık Kemal''in, milletteki ümitsizliği kırmak için yazdığı mısraları tekrar tekrar hatırlatmak isterim...
Namık Kemal,
"Kaza her feyzini her lutfunu bir vakt için saklar,
Fütur etme sakın milletteki za''f u betaetten..." diyordu.
"Ne gam pür âteş-i hevl olsa da gavgâ-yı hürriyet
Kaçar mı merd olan bir can için meydân-ı gayretten
Felek her türlü esbâb-ı cefasın toplasın gelsin
Dönersem kahbeyim millet yolunda bir azîmetten
Anılsın mesleğimde çektiğim cevr ü meşakkatler
Ki ednâ zevki âlâdır, vezaretten, sadaretten..." diyordu.
Milletine olan inancını bir de şöyle dile getiriyordu:
"Fıtrat değişir sanma! Bu kan yine o kandır."
Magosa''da yer altındaki hücresinden bile
"Altı da bir, üstü de birdir yerin,
Arş yiğitler arş vatan imdadına" diyordu.
Hatta Magosa zindanından,
"Merkez-i hâke atsalar da bizi
Küre-i arzı patlatır çıkarız" diyordu.
***
Milli ve dini bayramlar, ülkeyi yönetenler tarafından iman tazelemek için değerlendirilirse, Türk Milleti her türlü belayı defeder… Bu itibarla, milli veya dini bayramları önemsemeyenler, yok etmeye çalışanlar, gerçekte millete düşman olduklarını ifşa etmiş oluyor! Millete karşı suç işlediklerini bildikleri için de çok ama çok korkuyorlar...
Millet, bunların hepsini değerlendirecektir…
 

Yazarın Diğer Yazıları