İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, iddianamede İBB’de yapılan yolsuzluklardan CHP’nin de finansman sağladığı, bunun da demokratik düzenle bağdaşmadığı yönünde tespit yaptı. İstanbul il başkanlığı binasının satın alınmasında kullanılan parayı bu kapsamda değerlendiren başsavcılığın, Anayasa’nın 68 ve 69’uncu maddeleri ile Siyasi Partiler Kanunu’nun 101’inci maddesi ile takip eden maddeleri uyarınca işlem yapılmak üzere Yargıtay Başsavcılığı’na yazı gönderdiği iddia edildi.
İlgili anayasa ve yasa maddeleri siyasi partilerin hangi koşularda cezalandırılacağını ve yargılamanın hangi kıstaslarla cezalandırma kararı verileceğini düzenliyor.
Söz konusu yasalar partini hazine yardımının kesilmesinden kapatma kararına kadar varan cezalandırılabileceğini düzenliyor. Buna göre parti suç işlemişse para cezası, suç odağı olduğuna kanaat getirilmişse kapatma kararıyla yüz yüze gelebiliyor.
Konu, basına ve televizyonlara 'CHP'ye kapatma davası açılıyor' başlığı ile çıkınca gündem karıştı, borsa çakıldı. Gelişmelerin ardından savcılık durumu şu şekilde izah etti.
Savcılığın gönderdiği iddia edilen yazı şöyle:
"Değerli basın mensupları Cumhuriyet Halk Partisi'nin kapatılması yönünde bildirimde bulunulmamıştır, iddianamede de açıkça belirtildiği gibi siyasi partiler kanunu gereği bildirimde bulunulmuştur. Bildirim Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’na yapılan ihbar vasıfındadır."
İşte açıklamanın tamamı:

İDDİANAMEDE BİLDİRİMDE BULUNULACAĞI İFADE EDİLDİ
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından açıklanan İBB iddianamesinde CHP kapatma davası başvurusuyla ilgili olarak şu ifadeler yer aldı:
"Yine siyasi partiler, başta 2820 sayılı Kanun olmak üzere ilgili kanunlar gereğince kuruluş, üyelik, seçimlerde aday belirleme faaliyetleri, yetkili organlarının seçimi ve bunların ilgili mercilere bildirimi vb. işlemler kapsamında kişisel verileri işlemekte, bu verileri yine ilgili hükümler çerçevesinde aktarabilmekte olup siyasi partiler de Kanun kapsamında veri sorumlusu olduğu anlaşılmıştır. Bu bağlamda “özel nitelikli kişisel veri” olan sandık verilerinin örgüt lideri Ekrem İMAMOĞLU tarafından tanıtımı yapılan ve bir nevi kullanımı zorunlu hale getirilen İBB uygulaması olarak gösterilen “İBB HANEM” uygulaması içerisine işlenmesi ve bunu örgütle bağlantılı olduğu değerlendirilen firmalara sızdırılması bulunmasının hem Anayasa İhlali hem de 2820 sayılı Siyasi Partiler Kanunun ihlali olduğu tespit edilmiştir.
(Soruşturma dosyamız kapsamında temin edilen USOM raporu uyarınca 11.360.412 vatandaşın sandık verilerinin usulsüz temin edildiği ve sızdırıldığının tespit edildiği, 2820 sayılı Kanun uyarınca anılan “özel nitelikli kişisel verilerin” siyasi partilerin tüzel kişilik olarak veri sorumlusu olduğu anlaşılmıştır. Bu kapsamda Yüksek Seçim Kurulunun 24/10/2025 tarihli yazısı ile “21/9/2023 tarihli ve 2023/1423 sayılı Kararı ile; güncel yurt içi ve yurt dısı seçmen kütüklerinin Cumhuriyet Halk Partisi Genel Merkezinin talebi ile ilgili parti Genel Merkezine gönderildiği anlaşılmıştır. Bu verilerin temin edildiği yerin, Etkin Pişmanlık hükümlerinden faydalanan örgüt üyesi şüpheli Erol Naim ÖZGÜNER alınan ifadesinden de görüleceği üzere (Hatırladıgım kadarıyla 2023 yılının eylül veya ekim ayı gibi Cumhuriyet Halk Partisi Genel Merkezinde Bilgi Islem Sorumlusu olarak çalısan Orhan ERDOGAN'dan son seçmen verisini vermesini talep ettim. Tam nasıl oldugunu hatırlamamakla beraber ya WhatsApp'dan .rar dosyasıiçerisinde ya da bana tanımlayıp göndermis oldugu linkten bu verileri bana verdi) Cumhuriyet Halk Partisi Tüzel kişiliği olduğu tespit edilmiş olup (veri sorumlusu KVKK’da tüzel kişilik olarak belirtilmiştir.)
YSK’dan temin edilen veriler Cumhuriyet Halk Partisi sorumlusu tarafından 3. Kişilere sızdırılmıştır. Verileri temin eden şüpheli Naim Erol ÖZGÜNER’in bu verileri şüpheliler İsmet KORKMAZ ve Sezgin PAYDAŞ’a göndererek başkaca kişisel verilerin işlenmesini sağlamış ve bunların 2024 yerel seçimlerde bir çok kişi tarafından kullanıldığı ifadeler ile sabittir.
Sandık verileri ile diğer kişisel veriler eşleştirildikten sonra şüpheliler İsmet KORKMAZ ve Sezgin PAYDAŞ son halini şüpheli Iraz BIYIK’a göndermişlerdir. Şüpheli Mehmet Çaglar KURU tarafından da 08.11.2023 tarihinde ÇEKINO isimli firma çalışanı Hüsnü Can SEN’e gönderildiği ifadeler ve USOM raporuyla tespit edilmiştir.) (seçim sandık verilerinin Cumhuriyet Halk Partisi tüzel kişiliğinden usulsüz yayıldığı anlaşıldığından Anayasa 68–69. maddeleri ve 2820 sayılı Siyasi Partiler Kanunu’nu kapsamında gereğinin taktiri için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilecektir.)"
ANAYASA’NIN 68. VE 69. MADDELERİNDE NELER VAR?
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın bildiriminde atıf yapılan Anayasa’nın 69. Maddesi siyasi partilerin hangi şartlarda kapatılacağı belirtiyor. 68. Maddede ise parti kurma, partilere girme ve partiden ayrılma konusunda hükümler içeriyor.
Söz konusu maddeler şöyle:
MADDE 68- (Değişik: 23/7/1995-4121/6 md.)
Vatandaşlar, siyasî parti kurma ve usulüne göre partilere girme ve partilerden ayrılma hakkına sahiptir. Parti üyesi olabilmek için onsekiz yaşını doldurmuş olmak gerekir.
Siyasî partiler, demokratik siyasî hayatın vazgeçilmez unsurlarıdır.
Siyasî partiler önceden izin almadan kurulurlar ve Anayasa ve kanun hükümleri içerisinde faaliyetlerini sürdürürler.
Siyasî partilerin tüzük ve programları ile eylemleri, Devletin bağımsızlığına, ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğüne, insan haklarına, eşitlik ve hukuk devleti ilkelerine, millet egemenliğine, demokratik ve lâik Cumhuriyet ilkelerine aykırı olamaz; sınıf veya zümre diktatörlüğünü veya herhangi bir tür diktatörlüğü savunmayı ve yerleştirmeyi amaçlayamaz; suç işlenmesini teşvik edemez.
Hâkimler ve savcılar, Sayıştay dahil yüksek yargı organları mensupları, kamu kurum ve kuruluşlarının memur statüsündeki görevlileri, yaptıkları hizmet bakımından işçi niteliği taşımayan diğer kamu görevlileri, Silahlı Kuvvetler mensupları ile yükseköğretim öncesi öğrencileri siyasî partilere üye olamazlar.
Yükseköğretim elemanlarının siyasî partilere üye olmaları ancak kanunla düzenlenebilir. Kanun bu elemanların, siyasî partilerin merkez organları dışında kalan parti görevi almalarına cevaz veremez ve parti üyesi yükseköğretim elemanlarının yükseköğretim kurumlarında uyacakları esasları belirler.
Yükseköğretim öğrencilerinin siyasî partilere üye olabilmelerine ilişkin esaslar kanunla düzenlenir.
Siyasî partilere, Devlet, yeterli düzeyde ve hakça malî yardım yapar. Partilere yapılacak yardımın, alacakları üye aidatının ve bağışların tabi olduğu esaslar kanunla düzenlenir.
MADDE 69- (Değişik: 23/7/1995-4121/7 md.)
Siyasî partilerin faaliyetleri, parti içi düzenlemeleri ve çalışmaları demokrasi ilkelerine uygun olur. Bu ilkelerin uygulanması kanunla düzenlenir.
Siyasî partiler, ticarî faaliyetlere girişemezler.
Siyasî partilerin gelir ve giderlerinin amaçlarına uygun olması gereklidir. Bu kuralın uygulanması kanunla düzenlenir. Anayasa Mahkemesince siyasî partilerin mal edinimleri ile gelir ve giderlerinin kanuna uygunluğunun tespiti, bu hususun denetim yöntemleri ve aykırılık halinde uygulanacak yaptırımlar kanunda gösterilir. Anayasa Mahkemesi, bu denetim görevini yerine getirirken Sayıştaydan yardım sağlar. Anayasa Mahkemesinin bu denetim sonunda vereceği kararlar kesindir.
Siyasî partilerin kapatılması, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısının açacağı dava üzerine Anayasa Mahkemesince kesin olarak karara bağlanır.
Bir siyasî partinin tüzüğü ve programının 68 inci maddenin dördüncü fıkrası hükümlerine aykırı bulunması halinde temelli kapatma kararı verilir.
Bir siyasî partinin 68 inci maddenin dördüncü fıkrası hükümlerine aykırı eylemlerinden ötürü temelli kapatılmasına, ancak, onun bu nitelikteki fiillerin işlendiği bir odak haline geldiğinin Anayasa Mahkemesince tespit edilmesi halinde karar verilir. (Ek cümle: 3/10/2001-4709/25 md.) Bir siyasî parti, bu nitelikteki fiiller o partinin üyelerince yoğun bir şekilde işlendiği ve bu durum o partinin büyük kongre veya genel başkan veya merkez karar veya yönetim organları veya Türkiye Büyük Millet Meclisindeki grup genel kurulu veya grup yönetim kurulunca zımnen veya açıkça benimsendiği yahut bu fiiller doğrudan doğruya anılan parti organlarınca kararlılık içinde işlendiği takdirde, söz konusu fiillerin odağı haline gelmiş sayılır.
(Ek fıkra: 3/10/2001-4709/25 md.) Anayasa Mahkemesi, yukarıdaki fıkralara göre temelli kapatma yerine, dava konusu fiillerin ağırlığına göre ilgili siyasî partinin Devlet yardımından kısmen veya tamamen yoksun bırakılmasına karar verebilir.
Temelli kapatılan bir parti bir başka ad altında kurulamaz.
Bir siyasî partinin temelli kapatılmasına beyan veya faaliyetleriyle sebep olan kurucuları dahil üyeleri, Anayasa Mahkemesinin temelli kapatmaya ilişkin kesin kararının Resmî Gazetede gerekçeli olarak yayımlanmasından başlayarak beş yıl süreyle bir başka partinin kurucusu, üyesi, yöneticisi ve deneticisi olamazlar.
Yabancı devletlerden, uluslararası kuruluşlardan ve Türk uyrukluğunda olmayan gerçek ve tüzelkişilerden maddî yardım alan siyasî partiler temelli olarak kapatılır.
(Değişik fıkra: 3/10/2001-4709/25 md.) Siyasî partilerin kuruluş ve çalışmaları, denetlenmeleri, kapatılmaları ya da Devlet yardımından kısmen veya tamamen yoksun bırakılmaları ile siyasî partilerin ve adayların seçim harcamaları ve usulleri yukarıdaki esaslar çerçevesinde kanunla düzenlenir.
SİYASİ PARTİLER KANUNU’NDA KAPATMA NASIL DÜZENLENİYOR?
Öte yandan siyasi partilerin kapatılmasına ilişkin esaslar, Siyasi Partiler Kanunu’nun 101. Maddesinden başlayarak düzenleniyor.
Siyasi Partiler Kanunu’nun 101. Maddesi şöyle:
Madde 101 – (Değişik: 12/8/1999 - 4445/16 md.) Anayasa Mahkemesince bir siyasi parti hakkında kapatma kararı;
a) Bir siyasi partinin tüzük ve programının Devletin bağımsızlığına, ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğüne, insan haklarına, eşitlik ve hukuk devleti ilkelerine, millet egemenliğine, demokratik ve laik cumhuriyet ilkelerine aykırı olması, sınıf veya zümre diktatörlüğünü veya herhangi bir tür diktatörlüğü savunmayı ve yerleştirmeyi amaçlaması, suç işlenmesini teşvik etmesi,
b) Bir siyasi partinin, Anayasanın 68 inci maddesinin dördüncü fıkrasına aykırı eylemlerin işlendiği odak haline geldiğinin Anayasa Mahkemesince tespiti,
c) Bir siyasi partinin, yabancı devletlerden, uluslararası kuruluşlardan ve Türk uyrukluğunda olmayan gerçek ve tüzel kişilerden maddi yardım alması, Hallerinde verilir.
(Ek:26/3/2002-4748/4 md.) Anayasa Mahkemesi, yukarıdaki fıkranın (a) ve (b) bentlerinde sayılan hallerde temelli kapatma yerine, dava konusu fiillerin ağırlığına göre ilgili siyasî partinin almakta olduğu son yıllık Devlet yardımı miktarının (...)16 (...)16 kısmen veya tamamen yoksun bırakılmasına, yardımın tamamı ödenmişse aynı miktarın Hazineye iadesine karar verebilir
İBB iddianamesi: İmamoğlu lider, 6 yönetici, 92 üyeGündem