Bayburt, davet ve Dedem Korkutça sözümleme…

22-28 Temmuz tarihlerinde Bayburt'ta olacağım, 25'inci Dede Korkut Şenliklerine davetliyim. Davet Bayburt Belediye Başkanı Sayın Hükmü Pekmezci ile Türksav Başkanı şair-yazar dost, üstad Yahya Akengin'den geldi. Davet geldi, beni de heyecan sardı, içim içime sığmıyor. Daha gitmeden oralardayım. Nasıl mı? İşte böyle; alın size Dedem Korkut'ça bir sözümleme:

"Oturmuşum Ulu Bayburt Hisarı'nın en seyrangâh burcuna. Turna donunda bir bölük ermiş görüyorum, yekûnu Yesi'dendir, sökünü Horasan'dan… Üç tuğluk şan görüyorum, bir kişnemelik bildiri. Az-uz gitmeye başlıyorum masallarında, estetik düğümlüyorum ehramlarında. Şaman yakarısı biçeminde dizeler geliyor dilime:

Karlarımı kürüseniz ne olur

Bana doğru yürüseniz ne olur

Sizler kadar eksiğimdir her dem

Bütünleyip bürüseniz ne olur

Şimdi Masat Vadisine Dedem Korkut'a gideceğim. Söz güreştireceğiz, söz verdi bana. O diyecek ki: 'Yazılmayanı, kazılmayanı, çizilmeyeni yok bil. Sınanmayanı, haklı-haksız kınanmayanı, taş gibi dayanmayanı, gönül gibi inanmayanı yine yok bil!'

Ben hüznümü diyeceğim ata yurduma:

İncecik yolunda çift sıra dost

Kavaklar telli uzun.

İncecik yolunda kavaklarla birlikte ezgilediğim

Bir türkü vardı 'şen ol'unu sevdiğim.

Yarım asırlık bir müzmin hüzündür o türkü şimdi 

Acılarım açılarım oldu olalı

Artçı artçı sarsılırım

'Sende nem kaldı'sıyla.

Birden kızacak bana 'Bırak bu kişisel üzgüleri' diyecek 'Bırak da tutarsızlıkları, boşboğazlıkları, kandırmacaları, hinlikleri dola diline! Densizlere, çapsızlara, şirretlere vur! Günceli yakala!'

Anladım Dedem Korkut anladım. Bildim kimleri kastettiğini. Söyleyeyim de gör:

Tutsak eylemiş tutku seni

Hırsa dönmüş hevesin

Düzün terse

Kamçı vurmaktasın gemsiz ve eğersiz at'a

Ölümüne sürmektesin olmayacak inat'a

Ah deyip yorulman yok

Vah deyip burulman yok

Oh deyip durulman yok

Ak alınlar ve akça yüzlere bakıp kızarman yok

Bozum bozum bozulduğunda bozarman yok

Laf ebesi siyaset cambazından kanaat önderin çok

Övgülerle dadandın iyi niyetlerime

Ağzımdan girip burnumdan çıktın

Sandın ki tekerin düze çıkar 

Oysa ki derinlerden ayıplar yüze çıkar

Güçlü Oğuz Beyleriyle ahdini bozan sen

Düzenin kaymağını yiyip düzeni bozan sen

Kızdıkça küçülüp, küçüldükçe kızan sen

Doğu hilebazlığının yan ürünü

Batı çıkarcılığının bir türevisin

Biz Bayındır Han İli'ni bayındır etmeye uğraşırken

Sen çürük söylemekte, büyük söylemektesin

Biz ararken ballar balını

Sen yal ardında, yalanlardasın

Yal anlar

Bal derim, o yal anlar

Ben doğruyu söylerim

O yalanla yalanlar

Yüzü güldü Dedem Korkut'un… Dedi: 'Dilin böyle çevik olsun yurdun uğruna'. Uçup gitti Han Tengri'nin bağrına…"

 

Yazarın Diğer Yazıları