Bebeklerin ilk doğduğunda ağlaması, onların anne rahminin sıcaklığından ve rahatlığından ayrılmış olmasına bir tepki olarak bilinmektedir. Dolayısıyla depresyon, yetişkinlerde olduğu gibi bebeklerde de görülebilen psikoloji problemi olarak gösterilebilmektedir.
BEBEKLER DEPRESYONA GİRER Mİ?
Bebeklerde depresyona girebilmektedir. Modern çağın en önemli problemlerinden biri olan depresyon, bebeklerin ilk doğdukları zamanda yaşamış olduğu stresle de görülebilmektedir. Bebeklerin en önemli bağları henüz doğmadan anne ile kurulmuş olan bağdır. Bu bağ, uzmanların devamlı olarak altını çizmiş olduğu ve hayati bir önem taşıyan nitelikte olurken, bebek psikolojisi bu bağa bağlı olarak gelişmektedir.
Bebekler annelerinin kendisine seslenişine, ses tonuna, sıcaklığına ve hatta tutma şekline karşı oldukça duyarlı olduğundan anne ve bebek arasındaki sevgiye dayalı bağlılık da bebek psikolojisi açısından en az çocuğun beslenmesi kadar önem teşkil etmektedir.
NEDENLERİ VE BELİRTİLERİ NELERDİR?
Bebekler depresyona girme belirtileri genellikle bebeğe göre değişiklik gösterebilirken, durgun, üzüntülü, ağlamaklı ruh hali, hareketlerde ağırlaşma ve yavaşlama, uyarılara yanıt vermeme ya da içine kapanık, sessiz olma gibi durumlar depresyona giren bebeklerde görülen durumlardır. Bunun yanı sıra bebeğin uyku ve beslenme bozuklukları yaşaması, çevresiyle ilişki kurmada yetersiz kalması ya da isteksiz olması gibi durumlar da yine depresyona giren bebekleri işaret etmektedir. Bebeklerde görülen bu depresyon nedenleri ise çoğu zaman anne ile bebek arasındaki ilişkinin zedelenmesine dayanmaktadır. Bunun yanı sıra bebeğin annesini ya da temel bakımını yapan kişiyi kaybetmesi aralarındaki bağın net olarak bozulması ve bu kaybın ya da bozukluğun 5-6 ay kadar sürmesi gibi durumlar da depresyona neden olurken, aynı zamanda kronik bir hal alabilmekte.
