Okullara dedektörlü kapılardan girilmeli

Okulda silahlı şiddet olayları genellikle ABD’de yaşanırdı.

Örneğin geçen Aralık ayında Teksas’ta bir ilkokulu basan saldırgan 19’u çocuk 21 kişiyi öldürmüştü.

Daha önceki tarihlerde ise bir lise saldırısında 10, bir başka lise saldırısında 14, ilkokula düzenlenen bir saldırıda 26 kişi hayatını kaybetmişti. Bir üniversiteye düzenlenen saldırıda ise 32 kişi ölürken 24 kişi yaralanmıştı.

...

Okulda şiddet olayları daha sonra Avrupa’da da yaygın biçimde görülmeye başlandı.

Bunlardan en büyüğü Çekya’nın başkenti Prag’daki Karl Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi’nde geçen yıl Aralık ayında yaşandı. Elindeki otomatik silahla fakülteyi basan 24 yaşındaki bir saldırgan 14 kişiyi öldürdü, 24 kişiyi yaraladı. Sonra da kendi hayatına son verdi.

...

Ne yazık ki son zamanlarda bizim okullarımızda da şiddet olayları sık görülmeye başlandı.

İşte son olarak İstanbul-Eyüpsultan’da bir okulu basan 17 yaşındaki eski öğrenci okul müdürüne kurşun yağdırdı. Hastaneye kaldırılan müdür kurtarılamadı.

Yine geçtiğimiz günlerde Ankara’da bir öğrenci okulda pusu kurarak öğretmeni bacağından bıçakladı.

Okullardaki akran zorbalıkları da hiç az değil.

Hemen her gün medyaya bu konuda haberler yansıyor.

Sadece erkek öğrencilerin değil kız öğrencilerin de tekme tokat birbirlerine girdiklerine tanıklık ediyoruz.

...

Peki ne yapılabilir, öğretmenler ve öğrenciler şiddet kıskacından nasıl kurtarılabilir?

Millî Eğitim Bakanlığı’nın verilerine göre Türkiye’de okul öncesi, ilk ve orta dereceli okullarda toplam 20 milyon öğrenci bulunurken 1 milyon 250 bin de öğretmen var.

YÖK’ün istatistikleri ise yüksek öğretim kurumlarında 6 milyon 950 bin öğrenci, 184 bin öğretim görevlisi olduğunu gösteriyor.

Yani nüfusun yaklaşık üçte biri öğrenci, öğretmen ve öğretim görevlisi olarak günlerinin önemli bir bölümünü okullarda geçiriyor.

Söz konusu insanların can güvenliklerinin korunması için öncelikle anaokullarından üniversitelere kadar her derecedeki okulda yeteri kadar güvenlik elemanı bulundurulmalı, bu okullara dedektörlü kapılardan ve x-ray cihazlarından denetlenerek girilebilmelidir.

Şiddetin önlenmesinde Millî Eğitim Bakanlığı’nın yanı sıra Sağlık Bakanlığı’na da önemli görevler düşüyor. Vakit geçirmeden toplumun genel bir akıl sağlığı taramasından geçirilmesi gerekir. Ülkemizde 600 bin dolayında şizofren bulunduğu, bunlardan pek azının hastanelere yatarak ya da dışarıda ilaçlarını düzenli kullanarak tedavi olduğu unutulmamalıdır.

Daha önce çeşitli vesilelerle yazdığım gibi ruhsatsız silah taşıyanların mutlaka yıllarca hapis yatırılması bir diğer acil önlem olarak gündeme alınmalıdır.

Televizyonlardaki film ve dizilerde şiddetin bir çözüm aracı olarak gösterilmesi son derece yanlıştır. Buna engel olunmalı, silah ve şiddet görüntülerinin yayınlanması sigara gibi yasaklanmalıdır.

Sosyal medyaya çekidüzen verilmesi, bilgisayarlarda şiddet içerikli oyunlara girişlerin engellenmesi de diğer önlemler olarak düşünülmelidir.

Yazarın Diğer Yazıları