Belediyeler kaynıyor

Belediyeler kaynıyor

AKP''lisi CHP''lisi vs. iktidar-muhalefet çekişmesi aslında belediyeler üzerinden dönüyor.

Her ne hikmetse İstanbul Büyükşehir Belediyesi dahil olmak üzere küçük büyük muhalefet belediyeleri, adım adım takip ediliyor. En ufak hatada soruşturma açılıp belediye başkanı düşürülüyor.

Ama milyonlarca liranın yok olduğu AKP''li belediyelerde tık yok.

Sanki devlette CHP''li belediyeleri takip etsin diye özel bir masa kurulmuş.

Anlatayım…

Şubat ayında Bilecik Belediye Başkanı Semih Şahin, rüşvet iddiası ile yürütülen soruşturma nedeniyle görevinden uzaklaştırılmıştı.

Sonrasında yerine vekil olarak Muharrem Tüfekçioğlu gelmiş ancak o da aldığı bir cezadan dolayı görevi düşürülmüştü. Valilik görevin düşmesine neden olarak, ormandan faydalanma ve orman içinde yerleşilmesi suçu nedeniyle 2016 tarihli bir yargılama sonucunda verilen 1 yıl 11 ay hapis cezasının Yargıtay tarafından kesinleşmiş olmasını açıkladı.

Bilecik Belediye Meclisi''nde, İçişleri Bakanlığı''nca görevden uzaklaştırılan Belediye Başkanı Semih Şahin''in yerine seçilen Muharrem Tüfekçioğlu''nun başkanvekilliğinin düşürülmesi üzerine yeniden seçim yapıldı. Bilecik Belediyesi''nin yeni başkan vekili, CHP''nin adayı Melek Mızrak Subaşı oldu.

Peki, Semih Şahin''in görevden alınmasına sebep olan olay neydi?

Belediye iştiraki olan Kayı A.Ş.''nin Yönetim Kurulu Başkanı görevinde bulunan Selçuk Erdağı bir müteahhitten 200 bin dolar rüşvet alırken suçüstü yapıldı ve çıkarıldığı mahkemece de tutuklandı. Rüşvet iddialarına ilişkin yürütülen soruşturma nedeniyle de Belediye Başkanı Semih Şahin geçici olarak görevden uzaklaştırıldı.

Bilinen durum bu…

Kısaca özetlediğim olaylar dizisini şimdi gelin irdeleyelim…

Ayrıntılar için belediye yetkililerini, görevden alınan başkanı ve Bilecik''teki birçok kişiyi aradım.

Rüşvet verme gerekçesi bir alışveriş merkezi ile ilgili. Bu proje 2019 seçimlerinden önce AKP''li yönetim tarafından ihale ediliyor.

Bilecik''te Seven Çarşısı olarak bilinen ve yeni adıyla 15 Temmuz Demokrasi ve Millî Birlik Meydanı''na yapılması planlanan bir AVM inşaatı.

İhaleyi 2017 yılında 23 milyon bedel ile Alve İnşaat adlı firma alıyor. Proje ortağı olarak da Karadağ Yapı projede yer alıyor.

Başlangıçta mülkiyet gelirinin yüzde 50 Belediye, yüzde 50 inşaat firması olacak şekilde anlaşma yapılıyor.

Belediye kaynaklarının iddiasına göre ihale sonrası düzenlenen sözleşme değiştirilmiş.

Belediyenin yüzde 50 olan hakkı otopark payından düşürülerek yüzde 38''e indirildiğini iddia ediyor ve buna itiraz ediyor Belediye.

İhaleyi alan Alve adlı firmanın sahibi Veli Çelik ise ihale ve ihale sonrası imzalanan sözleşme arasında hiçbir değişiklik yoktur açıklaması yapıyor.

İddiaları kabul etmiyor.

Alve firması üstlendiği işi, iş ortaklığı yaptığı Karadağ adlı firmaya satmak istiyor ve encümene başvuruyor.

Encümenden fiyat belirlenmesi isteniliyor.

Encümen bir fiyat çıkarıyor.

Çıkan fiyata yüksek olduğu gerekçesi ile Karadağ adlı firma itiraz ediyor.

Belediye de fiyat az diye itiraz ediyor.

İşte tam bu itirazlar devam ederken Kayı A.Ş. yönetim kurulu başkanı, sorunu çözmek için araya giriyor ve karşılığında da para istiyor.

Firmaların şikâyeti ile 10 Ocak''ta 200 bin dolar rüşvet alırken suçüstü yapılıyor. İddiaya göre 200 bin dolar yanında 130 bin dolar da senet düzenleniyor.

Yine öğrendiğime göre Selçuk Erdağ ifadesinde aracılık yaptığını, bu satış için iki firma arasında danışmanlık yaptığını, Belediyenin konu ile ilgisi olmadığını beyan ediyor.

Görevden alınan belediye başkanına ulaştım. Kendisine kumpas kurulduğunu, hatta bu kumpasın parti içinden kendisine düzenlendiğini ve benim uzaklaştırmam sağlandı diye beyan etti.

Alışveriş merkezi ile ilgili kendisine göre sözleşmenin geçerli olmadığını savunuyor.

Sözleşme maddelerinde de ihaleyi alan firma lehine bazı hataların olduğunu beyan etti. Firma satış için başvuru yaptı.

SPK onaylı 3 firmadan fiyat aldı ve fiyat takdir komisyonu fiyatı belirledi ve encümene bildiriyor. Belirlenen fiyat 47 milyon TL idi alıcı firmanın teklifi ise 42 milyon TL idi. Şu anda almak isteyen ve satmak isteyen firma temel atma töreninde beraber fotoğrafları var.

Sonrasında aralarında ne olduğunu bilmiyorum.

Selçuk Erdağ da bu noktada iki firma arasına uzlaştırma için girmiş: "Belediyemiz teftiş edildi. Üç aydır teftişte. Kanaatimce bir şey yok. Olması da mümkün değil bana göre."

Haksız kazanç sağladığını, Bodrum''da villa alıp almadığını sordum:

"Bu iddialar nedeniyle suç duyurusunda bulundum. Mal varlığım ile ilgili MASAK raporları ile ilgili basın açıklaması yaptım. Bodrum''da bir yazlık aldım bununla ilgili de mal varlığı beyanında bulundum zaten. Kaynağı da bellidir."

"CHP tarafından soruşturma başladı mı" diye sordum:

"İhraç edilmek istemiyle disipline verildim. Çağırıldım gittim. Durumu anlattım. İhraç gibi bir durum olmadı şimdilik. Bana bazı parti temsilcileri tarafından kumpas kurulduğunu Kılıçdaroğlu''na ilettim."

Bu iddiaları bahse konu parti yetkilisine kumpas iddialarını sordum:

Aldığım cevap: "Böyle bir durum söz konusu dahi olamaz. Bahse konu firmaları da tanımıyorum. Komisyonda aldığım görevim nedeniyle bir kişiyi görevden aldırma gibi bir durum da mümkün değil. Varsa bir suç, sorumlu kişiler hesabını verecek. Suçu yok ise aklanacak. Yargılama sonucunu bekliyoruz biz de…"

Diğer parti yetkililerinden aldığım cevap ise Kayı A.Ş. yönetim kurulu başkanı hakkında şikayetlerin olduğu ve belediye başkanına durumu ilettiklerini ancak belediye başkanının şikâyetleri ciddiye almadığı konusunda bildirimleri oldu.

Yargılama sonucunu ve Bilecik Belediyesi''ndeki gelişmeleri takip edeceğim.

Rüşvet, aracılık vs. gibi durumların kabul edilmesi söz konusu dahi olamaz. Bu hangi parti olur ise olsun, aynı durum uygulanmalıdır.

Muhalefet belediyeleri konusunda muhteşem hassas olan Bakanlık, söz konusu AKP Belediyesi olunca ne hikmetse kafasını çeviriyor.

Olmaz öyle şey demeyin. Takip edin örnekleri ile açıklayacağım…

 

Yazarın Diğer Yazıları