Bisikletle göreve giden ünlü Ankara Temsilcileri



Hürriyet Gazetesi’nin Ankara Temsilcisi Emin Karakuş bisikleti sürüyor, Cumhuriyet Gazetesi Ankara Temsilcisi Mekki Sait Esen, arka selesinde oturmuş, TBMM’deki bir toplantı için yola çıkmak üzereler. Fotoğrafın dikkat çeken bir başka yönü ise başlarında şık fötr şapkalar ve başkentin bomboş caddeleri...



1950-1960 yıllarında günlük gazeteler Ankara’da bir gazeteciyle temsil edilir ve bunlar göreve bisikletle gidip gelirlerdi. Bugün ise Ankara Temsilcileri altlarında son model lüks otomobilleri, maiyetlerinde kadrolu bir gazeteci ordusu ve bol sıfırlı yüksek maaşlarla görev yapıyorlar.
Şimdi bugünleri bırakıp yine eskilere dönelim ve o günleri yansıtan fotoğrafa bir göz atalım... İşte o günleri yansıtan en güzel örnek... İkisi de vefat edene kadar ceplerinde “Basın Şeref Kartı” taşımış yılların gazetecilerinden Cumhuriyet Gazetesi’nin Ankara Temsilcisi Mekki Sait Esen ve önünde elinde bisiklet didonu tutan ve idare eden Hürriyet Gazetesi’nin Ankara Temsilcisi Emin Karakuş...
Her iki gazetenin de o yıllarda bu günkü gibi ne konforlu binaları, ne de İstanbul’daki gazete merkezlerine gönderecekleri mektup ve bazı haberleri PTT’ye götürecek çocuk çırakları vardı.
Cumhuriyet Gazetesi’nin Ankara Temsilcisi Mekki Sait Esen, eşiyle birlikte Sağlık Bakanlığı civarında kitapçı Adil Akbay’ın sahibi olduğu Akbay Apartmanı’nın zemin katında kiracıydı. Cumhuriyet Gazetesi Sahip ve Başyazarı, CHP Muğla Milletvekili Yunus Nadi Bey Mekki Sait Esen’in maaşı ile lojman kirasını havale masrafı olmasın diye PTT ile  göndermez İstanbul’dan Ankara’ya TBMM’ye gelirken kendisi getirip elden verirdi.
Mekki Sait Esen’in bisikleti yoktu. Basın kartı olduğu için işe otobüsle gidip gelip yol parası vermiyordu. Ara sıra da TBMM’den dönerlerken veya giderlerken Hürriyet Gazetesi’nin Ankara Temsilcisi Emin Karakuş, arkadaşı Mekki Sait Esen’i de bisikletinin arkasındaki seleye oturtuyordu. Bu arada yağmurlu, karlı ve çok rüzgârlı havalarda bisiklet kullanma imkanı kalmıyordu. Bir keresinde şiddetli rüzgâr fötr şapkalarını uçurup her ikisi de şapkasız kalınca, kötü havalarda bisiklet kullanmama kararı almışlardı.
Mekki Sait’in evi adeta siyasetçilerin de uğrak yeri olmuştu. Başbakan Adnan Menderes iki kez, Cumhurbaşkanı Celal Bayar 4 kez ziyaret ettiklerinde, İsmet İnönü de Cumhurbaşkanı iken bir kez uğramıştı.
Nadir Nadi’nin Galatasaray Lisesi’nden talebesi olup gazeteciliğe başlayan Metin Toker siyaseti öğrenmesi ve yardımcı olması için Mekki Sait Esen’in yanına gönderilmişti. Metin Toker bu esnada Cumhurbaşkanı İsmet İnönü’nün kızı Özden İnönü ile daha sonra evlilikle sonuçlanacak bir arkadaşlık kurması üzerine Mevhibe İnönü bile 4-5 kez Mekki Sait Esen’in evine gelip eşi Hediye Esen’e misafir
olmuştu.
Mekki Sait Esen, Ankara Gazeteciler Cemiyeti Başkanı seçilince, sonra da DP’den, Adnan Menderes’in kontenjanından Balıkesir Milletvekili seçilince, gazeteciler ile siyasetçilerin bu evdeki buluşma sıklığı daha da artmıştı. 
Hürriyet Gazetesi’nin Ankara Temsilcisi Emin Karakuş ise biraz daha şanssızdı. Zira, kendi evinde hem temsilcilik yapıyor, hem de eşi ve çocuklarıyla oturuyor, böylece Sedat Simavi Bey de lojman kirası vermekten kurtuluyordu. Emin Karakuş da bir gün olsun bunu gururuna yediremeyip söylememiş ve lojman kirası talep etmeden kendi evinden Hürriyet Gazetesi’nin Ankara Temsilciliği görevini
yürütmüştü.
Bugün ise gerek Hürriyet ve gerekse Cumhuriyet Gazetelerin temsilcileri başta olmak üzere diğer gazetelerin de kadrosunda olanların pek çoğu lüks otomobil sahibi. Temsilcilerin aylık maaşları  nerede ise her üç ayda bir yeni otomobil alacak kadar yüksek...
Sakın yanlış anlaşılmasın, tüm meslektaşlarımız daha çok kazansınlar. Haklarıdır, kazandıkları hepsine helal olsun... Ama bu durumda  “vah eski gazeteciler vah..” demekten de kendimi alamıyorum.

Yazarın Diğer Yazıları