Bu bütçe ile çıkış yolumuz yoktur

Bu bütçe ile çıkış yolumuz yoktur

2024 Bütçe teklifinde;

  • Brüt gelir toplamı; 9 trilyon 405 milyar lira;
  • Brüt gider toplamı; 11 trilyon 912 milyar lira;
  • Bütçe açığı; 2 trilyon 652 milyar lira;
  • Bütçe açığının GSYH oranı yüzde -6,4 ve
  • Bütçe açığının bütçe içindeki payı yüzde 22,3‘tür.

1.Bütçe açığı yüksektir.

AKP Hükümetleri 2008 yılına kadar İMF programlarını uyguladı. 2004 yılında bütçe açığının GSYH’ oranı yüzde 5 idi. 2009 krizinde 5,2 oldu. Ama diğer yıllar yüzde 3 altında kaldı. Şimdi; 2024 bütçesinde öngörülen yüzde -6,4 oranı yüksektir.

Bu kadar açık hükümetin mali disiplin politikasının çalışmadığını gösteriyor.

Hükümet bu açığı devlet iç borçlanma senedi(DİBS) çıkararak içerden borçlanacak. Ancak eksi reel faiz olduğu için devlet hem borç alacak, hem de eksi reel faiz kadar enflasyon vergisi alacak demektir. Ne var ki , bankalar bu senetleri almaya zorlanıyor. DİBS faizleri, gösterge faizi dahil bankaların fon sağlama maliyetinin altında olduğu sürece, bankaların riskleri artıyor.

Bütçe açığının artmasının bir nedeni, kamu özel işbirliği nedeni ile müteahhitlere her yıl gelir farkı verilmesidir. Bu fark bütçeleri ipotek altına aldı.

Bir diğer nedeni, bütçeden sosyal yardım adı altında, seçim popülizmi için para dağıtılmasıdır. Aile ve sosyal hizmetler bakanlığının bütçesi 334 milyar liradır. Engellilere, ihtiyaç sahiplerine yapılan yardıma kimse hayır demez. Ama bazıları çalıştığı halde kamu bankalarından her ay kartla para alıyor. Bu gibi siyasi popülist harcamalar bütçe dengesini ve gelir dağılımını bozucu etki yaptı.

Öte yandan elbette, saraylarda ve kamuda itibar olarak tanımlanan, lüks harcamalar, makam şatafatı kısılmadıktan sonra bütçe açıkları da artacaktır.

Hükümet ve Maliye ve Hazine bakanı, hedeflerinin mali disiplin olduğunu söylüyor. Uygulamada ise açık artıyor ve hükümet politikalarına olan güven düşüyor.

2. Merkezi yönetim bütçesinin GSYH içindeki payı

2002 yılında, merkezi yönetim bütçesinin GSYH‘daki payı yüzde 33 idi. Bu pay giderek azaldı. 2022 yılında yüzde 19,6’ ya geriledi. 2023’te yüzde 25,8 olarak gerçekleşti. 2024 bütçe teklifinde ise yüzde 28,9’a çıkıyor.

OECD ülkelerinde genel devlet harcamalarının GSYH payı ortalama yüzde 40’tır. Bizde devletin dışlanması, piyasa devlet optimum dengesini bozdu. Piyasada tekelci yapılar ve karteller oluştu. Bu sorun bugün yaşamakta olduğumuz istikrar sorununun temel nedenlerinden birisidir.

2024 bütçesinin önceki bütçelere göre artmasının bir nedeni depremdir, diğer bir nedeni siyasi popülizm amacı ile personel alınması ve diğer popülist harcamaların artmasıdır.

tablo1.png

3.Bütçede cari harcamalar ile yatırım harcamaları arasında denge yoktur.

Genel bütçede, cari harcamaları oluşturan personel giderleri ile mal ve hizmet alımlarının payı yüzde 27,1’dir. Sermaye giderlerinin payı ise yüzde 6,6’dır.

Sermaye giderleri, gayrimenkul alımı ve kamulaştırma, makina ve teçhizat alımı, taşıt, gayri maddi haklar gibi harcamaları içeriyor. Devlet bütçeden çok sınırlı altyapı yatırımı ve fiziki yatırım yapıyor. Bu yatırımlar bilindiği gibi birkaç kat maliyetine, kamu-özel işbirliği yoluyla ve devlet borçlandırılarak yaptırılıyor.

Cari harcamalar ve yatırım harcamaları arasında elbette oranlar aynı olmaz ve fakat bu kadar fark olması, söz gelimi öğretmen var, okul veya eğitim aracı yok örneğinde olduğu gibi atıl faktör yaratıyor.

4.Çiftçiye verilen destek azaldı.

2006 tarım kanunu, Çiftçi’ye verilecek desteklerin GSYH yüzde birinden az olmayacağını söyler. Gel gör ki; Siyasi iktidar kendi çıkardığı yasaya uymadı. Önceleri bu pay yüzde 0,44 dolayında idi. 2024 yılı bütçe teklifinde 91,6 milyara yani GSYH’nın yüzde 0,22 sine geriledi.

5. Adaletsiz Vergi Yapısı, istikrarı daha çok bozacaktır.

1980 sonrasından beri tüm dünyada uygulanan Monetarist politikalar, vergilerin kısılması ve aynı zamanda tabana yayılmasını öngörmektedir. Tabana yayılmanın makul gerekçesi yoktur. Bizim hükümetler hep bu ezbere göre gitti. 2024 bütçesinde de, vergiler tabana yayılacak diyor. Hükümetin motorlu taşıtlar vergisini iki defa alması, KDV oranlarını artırması aynı paralelde uygulamalardır.

Bunun içindir ki 2024 bütçesinde de, zengin ve yoksulun aynı oranda verdiği, dolaylı vergiler toplam vergilerin üçte ikisini oluşturuyor.

Bu durumda, adaletsiz vergi gelir dağılımının daha da bozulmasına neden oluyor. Dahası İkili talep yapısı ve ikili piyasa yapısı oluştu. Söz gelimi iki kişinin 7 bin lira ödediği balık lokantaları dolu, fakir fukaranın gittiği çorbacılar boştur.

Sonuç; 2024 bütçesi, iktisadi konjonktüre göre ve istikrar sağalamaya dönük ve bir iş bütçesi değildir. 2024 seçim hedefli ve istikrarı bozucu bir borç bütçesidir.

Yazarın Diğer Yazıları