Bu da bizim faaliyet raporumuz -Son-

Bu da bizim faaliyet raporumuz -Son-

Hani İbni-i Sina'ya atfedilen bir söz var ya: "Hiç kimse, görmek istemeyen kadar kör değildir"… Bu türden körlere neyi nasıl anlatabiliriz ki? Hayata dair bütün hesabımızı "Acaba başka insanlar nasıl algılar?" endişesiyle yapamayız… Biz hak olanın yanında duralım, doğrularla yürüyelim, inandığımızı yapalım, gerisini Allah'a bırakalım… Nasıl sesleniyor Pir Sultan: "Kula gölge ise Allah'a âyân"… Yani kul bilmese de anlamasa da Allah görüyor… 19 Mayıs 2022

***

Yönetimde, aklı, bilimi ve kaliteyi değil de ön yargıları ve dogmaları tercih etmek, istişareden, tartışmadan ve sorgulamadan uzaklaşmak, hakkı dillendirenlerden rahatsız olup yağcı yalaka takımına kulak vermek, çok açık bir beka sorunudur... Kurumları yönetenleri seçerken, kariyeri, ehliyeti ve liyakati esas almak yerine, partizanlığı, ahbap-çavuş ilişkisini, hemşeriliği, akrabalığı esas almak kesinlikle bir beka sorunudur... 2 Nisan 2022

***

Çocuktuk, 'topu olan'ın kurallarına uymak mecburiyetinde kaldık... Artık çocuk değiliz ve altını olanın kurallarına uymak, bunu sessizce kabul etmek, devlet hayatında ve siyasette bu zilleti üniforma gibi giymek mecburiyetinde değiliz... Başı dikliğin, irademizin ve özgürlüğümüzün kıymetini, o altınlar, o toplar, o düdükler tartamaz... Çünkü bu hayatın sonunda 'ölüm' var... 'Ölüm' kâinattaki bütün canlılar arasında adaletle paylaştırılan tek hakikat...

Bir gün o altınlar da, toplar da, düdükler de geride kalacak, doğurdukları adaletsizlikler ve hayal kırıklıklarıyla birlikte... 11 Temmuz 2022

***

Dost, dostun yüzünü gördüğünde, ona çıkarılmamış hazineleri, paylaşılmayı bekleyen nimetleri, dünyaya ait kiri ve pası, nefreti, entrikayı değil, inanılan ortak değerleri, ikinci ele düşmemiş idealleri, üzerine kir düşmemiş ülküleri hatırlatandır… Gerçek dost, sadece varlığı değil, esasında yokluğu paylaşabilendir… Dost, 'iyiliği emretme ve kötülükten sakındırma' konusunda tereddüt göstermeyendir… 15 Ekim 2022

***

Ne diyordu Boschwitz 'Yolcu’ adlı eserinde: "Karşısına çıkan bütün fırsatlara rağmen namuslu kalabilen insanlar da olmalı… İçinde yuvarlanabileceği pis bir su birikintisi bulunca domuza dönüşmeyen insanlar…"

İşte bu insanlardan, domuzlaşmayanlardan lâzım bize; özel alanda, kamuda, adliyede, belediyede, her yerde… Yoksa 'görülmediklerini, kaydedilmediklerini' zanneden gözü dönmüşlerin cinayetlerini, ülkeye, şehirlere ve halka ihanetlerini izlemeye devam edeceğiz… 16 Şubat 2023

***

Zalimlerin kılıçlarını yalayarak ömür tüketenlere, mühür kimdeyse ona göre pozisyon alanlara, hakları ve hayalleri çalınanlarla saf tutmaktansa, dünyalık yığanlara uşaklık edenlere, gücü koklayan korkaklara saygı duyulmaz…

Sayılı gün çabuk geçer, gün gelir devran döner… Hiç kaçış yok, mizan kurulur ve herkesin perçemi önüne düşer… Gasp edilen hakların ve ‘çalınan hayaller’in hesabı sorulur… Bugün taşınan hiçbir rozet, ayaklarını yere vura vura gelen gerçek hesabı durdurmaya yetmez… 13 Temmuz 2023

***

İzzetli bir hayat 'geç kalınmış', 'hiç gidilmemiş' veya 'hiç verilmemiş' randevuların toplamı olamazdı… Orada olmak... Olunması gereken yerde olmak… Beklenen olmak… Geleceği bilinen olmak…

Kesal'in söylediği gibi: "Çünkü ahlâk, en olmaz zamanlarda 'ben buradayım' demektir…" Ne mutlu hep olması gereken yerde olanlara ve öyle kalmak isteyenlere… 22 Eylül 2022

Yazarın Diğer Yazıları