Son yıllarda Türkiye'nin en büyük sıkıntısı ekonomik sorunlar olsa da; işte devletin kaynaklarını da tüketen bu kanlı tahribatı büyüten en önemli çıkmaz kangrenleşmiş terör olayları...

Devletin son 40 yılda terörle mücadeleye harcadığı en az 300 milyar dolara rağmen ayrılıkçı şiddet ne yazık ki 1984 yılından bu yana ülkenin gündeminden çıkartılamadı...

Evet; PKK'nın bir kolu legal alanda faaliyet gösterirken, örgüt bir yandan da, Türkiye içerisinde çok büyük darbeler alarak 40 yıl önceki askeri konumuna geri gidiyor...

Ancak diğer taraftan da, özellikle Irak ve Suriye'de "şiddeti dayatarak kazanım elde etmek" startejisinden vazgeçmiyor PKK...

25 yılı aşkın süredir terör örgütlerini izleyen bir gazeteci olarak, şiddetin perde gerisinde her zaman "rant" mücadelesi olduğuna da dikkat çektiğim için, medyaya son günlerde yansıyanlar şaşırtıcı değil...

Kürt gençleri dağlarda ölürken; HDP'lilerin Avrupa'daki çocuklarına ait jakuzili- arabalı- kotralı-şatafatlı lüks yaşam fotoğraflarının medyaya yansıması değil asıl mesele...

Dün bazı gazetelere manşet olmuştu; Suriye'deki PKK/PYD yöneticilerinden Ferhat Abdi Şahin'in ABD'lilerle girdiği ticari ilişki sonucu en az 50 milyon dolarlık mal varlığı oluşturduğuna, yakın akrabalarını bölgedeki yönetim kademelerine yerleştirdiğine ve paraları da Ukrayna'ya kaçırdığına dikkat çekilmişti...

Konumuz terörün mali kaynakları ve şiddetten rant edenler de değil...

Asıl konu, yurt içinde büyük darbeler alsa da, İran'da mollalar tarafından enterne edilse de, Irak'ta Barzani- Talabani çekişmesinin ortasında çırpınırken, bir yandan da Bağdat hükümetiyle sorunlar yaşayan PKK'nın sadece Suriye'de değil, Irak'ta da ayağa kalkma çabaları...

Son 5 yılda PKK'nın üst düzey yöneticilerinden en az 40'ı Kuzey Irak'ta ve Güneydoğu'da öldürülmesine rağmen, PKK'nın Suriye-Irak hattındaki çırpınışları Orta Doğu ülkelerinin dikkatini çekiyor...

Terör yapısının alt kademelerinde ve milis tabanında büyük dağınıklığa yol açan örgütsel tahribat, PKK'nın Doğu ve Güneydoğu'da militan sayısının 300'ün altına düşmesinin en önemli gerekçe olsa da, Ankara, dikkat çekici hareketliliğin yol açacağı yeni tehlikeye kilitlenmiş durumda!!!

Sincar kuşatılacak mı?..

Yurt içinde sarsılan örgütün bu kadar büyük darbe yemesinin en önemli nedeni hem 40'tan fazla PKK yöneticisinin öldürülmesi hem de yaklaşık 30 yıldır örgütün ana karargahı olan Irak'taki Kandil Dağı yapılanmasının ciddi oranda etkisiz hale getirilmesi...

PKK, son 5 yılda Suriye iç savaşı sırasında sınırlarımızın yakın bölgesinde (Suriye Kürtlerinin yaşadığı alanlarda) kendine özel bölgeler yaratmaya çalışırken, Türkiye içerisindeki tahribatını ise Irak'ta yeni bir Kandil Dağı oluşturarak kapatmaya çalışıyordu...

Doğu sınırında Kürt özerk bölgesinin kurulması ile birlikte Ankara ile arasını bozmak istemeyen Peşmerge yönetimi son yıllarda PKK'yı kısıtlamaya çalışsa da; terör örgütü, Suriye'nin iç savaşla karışması ile birlikte yeni mevziyi güçlendirmekten geri durmuyor ki, Ankara teyakkuzda!..

İşte o mevzi, Suriye içlerindeki PKK üslerine militanların ulaştırılmasında da kullanılan Irak'ın Şengal (Sincar) bölgesinden başkası değil...

PKK, merkez üs olarak kullandığı Sincar'ı 3 Ağustos 2014'de bölgeden çekilen IŞİD'den devralmıştı...

Daha doğrusu, Mesut Barzani komutasındaki Peşmerge güçleri, 2015 yılının sonunda Sincar'ı' IŞİD'in 15 aylık esaretinden kurtarınca PKK buraya iyice yerleşmişti...

Sincar PKK için artık daha stratejik bir alan...

Çünkü Sincar Meclis Başkanı Veysi Nayif'in, "bölgede tünel kazıyorlar" dediği PKK unsurları, Sincar'dan farklı yerlere de sızabildikleri için bu bölgeden vazgeçmiyorlar...

Peki, biz durup dururken mi "PKK'nın yeni Kandil Dağı" olarak nitelenen Sincar'a dikkat çektik?.. Hayır!.. Çünkü Ankara'nın sonunda diplomasiyi de yoğunlaştırması, Sincar'ın 2021'den itibaren gündemden düşmeyeceğini gösteriyor...

Yıldırım-17'nin işareti!..

Evet; hem yöredeki hareketlilik hem de Türk güvenlik birimlerinin bu alandaki PKK unsurlarına yaptığı operasyonlar, Sincar'ı "yeni bir tehdit" olarak artık daha fazla gündemde tutuyor...

AKP iktidarının saptamalarına göre, Bağdat ve Erbil arasında imzalanan Sincar anlaşması kapsamında bölgeden temizlenmesi planlanan PKK, faaliyetlerini azaltmadı...

İşte bu yüzden Bağdat'taki merkezi yönetim ve Irak Kürt Bölgesel Yönetimi (IKBY) arasında 9 Ekim 2020'de imzalanan Sincar'ın yeniden istikrara kavuşturulması anlaşmasında, "PKK'nın Sincar ve çevresindeki bölgelerde varlığı sonlandırılacak. PKK ve ona bağlı tüm yapıların bölgede hiçbir rolü olmayacak" maddesi de yer almıştı ama beklenen olmadı...

Örgüt bu anlaşmayı uymazken, diğer yandan bölgedeki etkisini artırması Türkiye'yi iyice gerdi...

Ezidilerin ruhani lideri Mir İsmet Tahsin Beg, 3 Eylül 2020'de Anadolu Ajansı'na yaptığı açıklamada, PKK'nın bölgeyi terk etmesi gerektiğini söylemesine rağmen örgüt umursamıyor...

Hatta, Sincar Kaymakamı Mehma Halil'in, 29 Ağustos 2020'de yaptığı yazılı açıklamada, PKK'nın, alıkoyduğu Ezidileri gizli hapishanelerde tuttuğunu söylemesi, IKBY Başkanı Neçirvan Barzani'nin ise 3 Ağustos 2020'de, "Şengal, yasa dışı silahlı grupların üssüne dönüşmüş" diye uyarı yapması da örgüte geri adım attırmıyor...

İşte bu yüzden TSK'nın bu yılın ortalarında, Pençe-Kartal Harekâtı'ndan sonra Sincar'ın 3 farklı noktasında kurduğu askeri güvenlik üsleri iyice teyakkuzda...

PKK'nın Sincar'daki üst düzey sorumlularından "Serhat Patnos" kod adlı Fuat Zengin de askeri üslerin kuruluşu sırasında etkisiz hale getirilmişti...

Bu olay, 15 Ağustos 2018'de, PKK'nın elebaşlarından İsmail Özden öldürülmesinin ardından örgütün Sincar yapılanmasına en büyük darbe olmuştu...

Peki, sonra ne mi oldu?.. Ne tuhaf ki PKK, Irak ordusunun Ekim 2017'de Sincar'da konuşlanmasının ardından etkinliğini daha da artırdı!..

Musul kent merkezine 120 kilometre uzaklıktaki Sincar'da tehlikenin büyümesi üzerine Irak Başbakanı Mustafa el-Kazımi geçen hafta Ankara'ya davet edildi... Kuşkunuz olmasın, Irak hükümetine yapılan uyarı "ya PKK'yı Sincar'da temizleyin, ya da biz temizleriz" mesajı oldu...

Ve Suriye içerisindeki 4 askeri harekatın ardından, önceki gün, 3 binden fazla askerle Van kırsalında başlatılan "Yıldırım- 17 Besta Operasyonu" Sincar'ın da kuşatılacağının sinyali oldu...

İçişleri Bakanı Soylu, 2020 bitmeden PKK'nın Güneydoğu'dan temizleneceğini söylese de, devletin önünde artık yeni bir sorun olduğu anlaşılıyor... 2021 yılı da terörle mücadele açısından çok hareketli geçecek...