Çanakkale'mizin bekçisi Bozcaada'dan selam

Sayın okurlarım, bugünkü yazıma şakamla başlıyorum; okul çağımızda hocalarımız bize “komünizm de kötüdür, kapitalizm de kötüdür” derlerdi. Türk Dünyamızın kaynaklarını yıllardır sömüren komünizmin kötülüklerini yakinen bildiğimden, hocalarıma daima hak veriyordum. Ama on-on beş yıldır, çocuklarımın imkanı ile, yaz aylarını Çanakkale Boğazı’mızın bekçisi Bozcaada’mızda geçirme şansına eriştiğimden ben artık, kapitalizmin kötülüğünü değil, iyiliğini görüyorum. Bu böyle biline...
Bozcaada, Ege Denizimizde bir turistik güzelliktir. Güler yüzlü insanı,
korunan şehir yapısı, tarihi kalesi ve üzüm bağları ile güzel denizi, bizleri yıllardır kendine çeker. Çanakkale iline bağlı Bozcaada ilçesine, Geyikli limanından kalkan araba vapuru ile yarım saatte ulaşabiliyorsunuz...
Güzel çay bahçeleri ile, ev yemekleri ikram eden lokantaları vardır. Geceleri aydınlanan kalenin etrafındaki gezi yerlerinin ve balık lokantalarının güzelliği kayda değer. Elektrik enerjisi, yerli halkın “Rüzgar Gülü”  dediği pervane sistemi ile rüzgardan elde ediliyor. İhtiyaca cevap veren otelleri ile, örnek aile
pansiyonları, yerli ve yabancı bütün turistlerin ihtiyacına cevap verebilecek niteliktedir. Özetlersek, Adamız yaz aylarında her yaştaki insanımız için, tam bir huzur evidir.
Yerli nüfusu üç bine yakın olan
Bozcaada’mızda yirmiye yakın Rum kökenli vatandaşımız yaşamaktadır. Simyon-Eleni Salto çiftinin oğlu Kosta, AKP Gençlik Kolları Bozcaada Başkanlığını yapmaktadır.
Sayın okurlarım, Bozcaada’mız Türklerle, 1328 yılında Umur Beğ’in yaptığı akınlar sonunda tanıştı ve 1455 yılında Fatih Sultan Mehmet tarafından Osmanlı İmparatorluğu’nun bir parçası oldu. 1912 yılında Balkan Savaşı sonunda ada Yunanistan tarafından işgal edildi ve Çanakkale savaşları sırasında Fransızlar tarafından üs olarak kullanıldı. 1923 yılında Lozan Antlaşması ile Bozcaada’nın düşman işgaline son
verilerek, Türkiye Cumhuriyeti’mizin bir parçası oldu.
Bozcaada’mızın deniz kenarında, her istilada yıkılan çok büyük ve güzel bir taş kalesi vardır. 1455’te Fatih Sultan Mehmet tarafından tamir edilerek bugünkü durumuna getirilmiştir. Adada 1655 ve 1702 yılında yapılan iki cami ve 1867’de yapılmış bir kilise vardır. Kilise de üç yıl önce yeniden tamir edilmiş ve yıkılan çan kulesi yeniden yapılmıştır.
Sayın okurlarım, Ege Denizimizdeki iki Türk adası Bozcaada ve Gökçeada, Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi (AKPM) nin iki üç yıldır yakın alakasını çekmektedir. 27 Haziran 2008’de
Türkiye’mize, adalarda yaşayan Rum azınlığa karşı “olumlu tutum, sergileme” çağrısında bulundular. 25 Haziran 2010’da, on iki ülkenin Genelkurmay Başkanları Bozcaada’yı ziyaret ettiler. Bu yıl temmuz ayının ilk haftasında Amerika Büyükelçisi de yeni adı
Ege Otel olan eski Rum ilkokulunda
misafir edildi.
Bozcaada’mız, üç yıldır genç kaymakamımız İbrahim Çenet’in ve dört yıldır da çalışkan Belediye Başkanımız
Mustafa Mutay’ın gayretleri ile halkımızın hizmetindedir.
Bozcaada’mızın güzelliklerinden faydalanan bizler de, sizleri davet ederiz.
Tanrı Türk’ü Korusun.

Yazarın Diğer Yazıları