“Spikerlik diye bir meslek yoktur. Tıpkı fabrikatörlüğün olmadığı gibi”
diyerek işsiz gazeteciler o yıllarda haber kanalı olarak HaberTürk televizyonu kurmuştu.
Buna inandıkları için haberle ilgili her programa sadece haberci kökenlileri ekrana çıkartıyorlardı.
Özellikle de muhabirlik geçmişi olan herkes ekranda bu yüzden başarılı oluyordu.
Sunuculuk yapabilirsin, git kadın programlarında, şarkı programlarında yap.
Elbette, fiziki güzelliğin, ses tonu ile bileşimine diksiyon ve fonetiğini ekleyerek zirveye de çıkabilirsin.
Ama bırak haberciliği haberciler yapsın.
Maalesef Türkiye’de iyi eğitimli güzel kadın ve güzel oğlan olmak haber okumak için yeterli sanıldığı için ekranda ya böyle olaylar ya da monoton haber akışı vardır.
Editörün hazırladığı haber akışı sayesinde ekrana çıkıp, promptere yazılan her şeyi harfi harfine okuyan, Auto-Q cihazında ne yazıyorsa ona tabii olan kişilerin habercilikten soyutlanması gerekmektedir.
Eğer ekranda habercilikten yetişmiş bir gerçek haberci olsaydı, emin olun böyle bir rezillik yaşanmazdı.
Çünkü haberci kime, neyi soracağını bilirdi.
Diyelim ki reji yanlış kişiyi ekrana getirdi o zaman, stüdyoda bulunan haberci, ekranda ya da videowallda bağlandığı o kişiye, o ilgisiz soruyu sormayacağını çok iyi bilir, konu ne ise onu sorardı.
İşte, güzel oğlanlar ve güzel kadın sunucularla, haberciler arasındaki derin ve büyük fark budur.
De ki bir boşluk oldu yanlış kişi ekrana geldi, şayet ekranda habercilik cephesinden yetişmiş bir kişi stüdyoda haberleri sunuyorsa, en azından ekranda düşülen bu out durumu kolayca oyuna dahil edilirdi.
Böylece bu rezillik yaşanmaz ve savuşturulurdu…
Bu yüzden, haberlerde, güzellik veya yakışıklılık aranmamalıdır.
Bir zamanlar bunu başaran bir haber kanalı vardı.
Şu anda başka ellerde de olsa…
Ama o kanalın doğup büyümesi böyle olmuştur.
Gerçi kendini anchorman veya anchorwomen sanan bazıları da kültürü ve birikimi olmadığı halde elinde bir dolma kalemle, haberler arasında yorumlu başlıklar okuma çalışması nasıl bir zavallılık oluyor bir bilseniz…
Oysa haberleri, habercilikten yetişmiş, haberi bilen kişilerin sunması lazım.
Aslında sunma değil, bildirmesi lazım.
Dünya çapındaki haber kanallarında alandaki muhabirler bir gün haberleri sunmak için o koltuğu hayal etmesinin nedeni budur…
Evet, iyi eğitimli güzel oğlanların güzel kadınların dış görünüşleri, ses tonları ve tabii ki torpilleri hatırına ekranda tutulmamalıdır.
Haberi haberciler sunmalıdır…
Oysa daha yeni yaşandı, spor alanında habercilikten gelmeyen birinin sırf güzel kadın diye ekranda program yapması.
Sonra; sonra ne olacak, içinden gelen duyguları bastıramayıp orasını burası sallaması vardı...
Olay olmadı mı Türkiye’de?
O kızımız şimdilerde internet ortamında ayağıyla meşgul…
Diyeceğimiz o dur ki,
fabrikatörlük diye bir meslek yoktur, tıpkı haber okumak için spikerliğinin olmadığı gibi.
Haberciler vardır.
Ha, sevgili Müjdat Gezen’nin can verdiği Darbükatör Baryam vardır…
Darbükatörlük yapabilirsiniz ama…
Ama brakın haberciliği haberciler yapsın…
Çekin elinizi mesleğimizden…
Eray Erollu
Medyanın Sicil Amiri