Çernobil'de siper kazıp balık tutan Rus askerler radyasyon hastalığına yakalandı

Çernobil'de siper kazıp balık tutan Rus askerler radyasyon hastalığına yakalandı
Çernobil çevresindeki ormanda siper kazan ve balık tutan Rus askerler radyasyon hastalığına yakalandı. Yetkililer olayı doğruladı.

37 yıl önce patlayarak çevreyi radyoaktif kirliliğe boğan nükleer santralin yakınında yaşayan Ukraynalılar, geldiklerinde Ruslara ormanda kamp kurmamaları uyarısında bulunmuştu.

TRT Haber’in Independent’tan aktardığı habere göre; ancak bir bölge sakininin The Times'a söylediği üzere "riskleri anlayan" ama "epey kalın kafalı" olan işgalciler ormana yerleşerek bildirildiğine göre siper kazdı, reaktörün kedi balığıyla dolu soğutma kanalında balık tuttu ve hayvanları vurarak onları yollarda ölü halde bıraktı.

24 Şubat 2022'de Belarus'tan Çernobil'e geçen Rus kuvvetleri 5 hafta boyunca orada kalmıştı.

Vladimir Putin'in adamlarının 4 numaralı reaktörün çevresindeki yaklaşık 10 kilometrelik alanda kamp kurduğu ve yüzeyin altındaki zehirli toprağa savunma mevzileri kazdığı bildirilmişti.

1 Nisan'da Ukrayna birlikleri Kiev'den karşı saldırıya geçerken, son işgalciler de arkalarında çöp yığınları bırakarak geri çekilmişti.

Diplomatlar, ormanda görev yapan Rus askerlerinin daha sonra radyasyon hastalığına yakalandığını doğruladı. Belirtiler radyasyona maruz kaldıktan sonraki bir saat içinde başlayıp birkaç ay sürebiliyor ve genellikle ölümle sonuçlanıyor.

Yasak bölgeden sorumlu devlet bakanlığında çalışmaya başlayan bir tur rehberi olan 30 yaşındaki Oksana Pişna gazeteye yaptığı açıklamada, "Mantık aramayın, aptallık bu" dedi.

ÇERNOBİL FELAKETİ, DÜNYANIN EN KÖTÜ SİVİL NÜKLEER KAZASI OLARAK BİLİNİYOR

Çernobil Nükleer Santrali'ndeki 4 numaralı reaktör 26 Nisan 1986'da patlamıştı. Bu olay genellikle dünyanın en kötü sivil nükleer kazası olarak anılır. Olay sonucu çok sayıda kişi öldü ve SSCB 6 yıldan kısa bir süre sonra çöktü.

Pripyat şehri ve onu çevreleyen 30 kilometrelik yasak bölge yurttaşlardan arındırılırken, temizliğin 2065'te sona ermesi planlanmıştı.

Kazadan sonraki yıllarda, kirlenmiş üst toprağı kazıp toprağın altına gömmek üzere Kızıl Orman'a ekipler gönderildi. Ormanın adı, ağaçların felaket sonucu aldığı renkten geliyor.