Sayıştay raporlarını okuyorum.

Okudukça bugün süte, peynire, yağa, yumurtaya hatta tuvalet kâğıdına bile gelen yüzde 200''lük zamlara lanet ediyorum.

Halk parasızlık içerisinde can çekişirken, enflasyon altında ezilirken, perişan durumdaki vatandaşın milyonlarını iş bilmezler, en kibar tabiriyle art niyetliler üç beş kişiye akıtmışlar.

Ne diyeceğime geleyim...

Bugün Afyon ve Antalya belediyelerine ait Sayıştay raporlarındaki ayrıntıları anlatacağım. Birçok belediye raporunda gördüğümüz "usulsüzlükler" bu belediyelerde de var.

Afyon ile başlayalım...

Mesela; kiraya verilen idare taşınmazlarının muhasebe kayıtlarında izlenmediği tespit edilmiş. Söz konusu tespit sonrasında Belediye kiraya verilen taşınmazların güncel halini muhasebe kayıtlarına almış.

2020 yılı yevmiye defterinde toplam 24 adet yevmiye numarası boş bırakılmış. Gecekondu fonunda bulunan para, amacı dışında kullanılmış.

Benim, raporu incelerken üzerinde ısrarla durduğum konu ise "Alt Yapı Hizmeti Yerine Getirilmeden Konut Arsası Üretilmesi" maddesi...

Belediye tarafından konut arsası üretmek amacıyla yapılan imar düzenlemeleri, alt yapı işlemleri tamamlanmadan gerçekleştirilmiş.

Yani belediye belediyecilik yapmamış.

Değerli okurlar;

Halbuki belediyelerin arsa üretimini yapabilmesi ancak alt yapı hizmetlerinin yerine getirilmesinden sonra mümkündür. Bu belediyecilikte altın kuraldır.

Hâl böyle olunca Belediye tarafından altyapı hizmetleri sunulamadığından arazi sahipleri de imar olmasına rağmen fiilen konut yapılaşmasını sağlayamamış.

İş bilmez belediye de Sayıştay''a konu ile ilgili cevap vermiş ve şunları söylemiş:

"İmar planlarında ayrılan sosyal altyapı alanlarının gerçekleşebilmesi ve teknik altyapı hizmetlerinin ilgili kurum ve kuruluşlarca yapılabilmesi için imar yollarının boşaltılması veya kamulaştırılmasının gerektiği, kamulaştırma bedellerinin büyük meblağlar tutması nedeniyle imar yolları ile sosyal altyapı alanlarının bedelsiz boşaltıldığı, boşaltılan alanlarda ilgili kurum ve kuruluşlarca amacına uygun yapılanmalar gerçekleştirildiği ifade edilmiştir."

Ancak kanun çok açık. Kanunda, belediyelerin arsa üretimini yapabilmesi ancak alt yapı hizmetlerinin yerine getirilmesinden sonra mümkün olmaktadır deniyor.

Bitmedi...

Diğeri Antalya Büyükşehir Belediyesi...

Bu raporda yer alan birçok tespiti daha önce de yazmıştım. Sayıştay aynı konuyu tekrar raporunda yayınlamış. Yeni durum ise "Antalya Su ve Atıksu İdaresine Atık Tesisi Olarak Tahsis Edilmiş Olan Alana Futbol Sahası Yapılması" işi ile ilgili.

Mesele şu: Orman Genel Müdürlüğü''nden izin alınarak bir arazi Antalya Su ve Atıksu İdaresi''ne (ASAT) verilmiş. İmzalanan belgeye/senede göre "İzin sahibi, izin sahasını izin veriliş maksadı dışında kullanamaz, izin dosyasında mevcut ve izne konu projedeki tesisler dışında tesis yapamaz, her ne sebeple olursa olsun yapılacak plan tadilatı ve ek tesisler için izin almak, vaziyet/imar planına uymak zorundadır" denilmiş.

Peki, ne yapılmış?

Atıl bırakılmış.

Futbol sahaları üzerinde yapılan incelemede futbol sahasının yapıldıktan sonra hiçbir kulüp tarafından kullanılmadığı, sahanın birçok yerinde yabani otların bulunduğu kısacası bakımsız ve atıl kaldığı, bu durumun halen devam ettiği görülmüş.

Gelin görün ki atıl bırakılan alanın aydınlatılması imalatının yapıldığı bütün işler için toplam 1 milyon 855 bin TL tutarında harcamada bulunulmuş.

Her ne kadar Menderes Türel zamanında yapılan işlemler konu edilmiş olsa da yeni dönem belediye başkanı Muhittin Böcek de konuya hassasiyet gösterileceğini belirtmiş.

Bu atıl alan mutlaka bir proje kapsamında değerlendirilmesi gerekiyor.

Bakın size göre bu yazılanlar Türkiye''nin bir köşesinde yapılan kötü bir belediyecilik örneği olarak gözükebilir. Umursamaz da davranabilirsiniz.

Fakat bu düşünceye girdiğinizde kendinize şu soruları sorun:

1 milyon 855 bin TL param var mı?

Bana 1 milyon 855 bin TL verildiğinde hayatım değişir mi?

Türkiye''de değil 1 milyon 855 bin TL''ye, 100 bin TL''ye hayatı kurtulacak milyonlarca insan var.

Bu kadar ayrıntılı konuları yazmamın amacı, en ufak usulsüzlükleri bile millet bu durumdayken sorumluların suratına çarpmak...

Önceki gün gördüm, bir pazarcı, müşterisine çeyrek lahana sattığını belirten videosunu sosyal medya platformu TikTok''ta paylaştı. Esnaf, "Hâlâ ekonomi iyi diyenler varsa at gözlüğünü çıkarıp etrafına baksın" ifadelerini kullandı.

Boşa harcanan tek kuruş da olsa, çeyrek lahana almak zorunda bırakılan vatandaşın hakkını aramaya devam edeceğim.