Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Sabahattin ÖNKİBAR

Sabahattin ÖNKİBAR

CHP taarruzu ve AKP’ye karşı içki-seks-heykel’le muhalefet!

CHP’nin son bir kaç gündür yaptığı muhalefeti alkışlıyorum.  Hele hele AKP’nin Yargı’yı fetih operasyonuna karşı CHP’li üyelerin Adalet Komisyonundan istifa etmelerine muhteşem diyorum.
Keza bazılarının aksine halkın demokratik tepki için sokağa çağrılmasına da şapka çıkartıyorum, çünkü toplumun AKP’ye karşı yılmaması için böyle bir meydan okumaya ve cesaret aşısına ihtiyaç vardı.
Bitmedi, Kemal Kılıçdaroğlu da samimi görüntüsü ve nokta atışlarla Erdoğan’ı can evinden vuruyor.
Gürsel Tekin’in aynı caddede hem tiyatro hem Kur’an Kursu olmalı yaklaşımına da tam puan veriyorum.
Evet CHP birkaç gündür müthiş atak ve AKP’yi acaip rahatsız ediyor.
Bunlar güzel fotoğraflar, ancak tam bu süreçte CHP kadrolarını bazı noktalarda uyarmak istiyorum.
CHP hiç vakit kaybetmeden Cumhuriyet’in değerlerini özümsemiş olan merkez sağ oyları almak için imaj
taarruzları yapmalıdır.
Kürt meselesinde referandumda yapıldığı gibi bir gafa düşülmemeli, zira Kürt oylar bu dönem toptan kapatılmıştır ve dincisi AKP’de, ırkçısı da
BDP’dedir.
Keza kavram tartışmalarına asla girilmemeli, laiklik, türban ve imam hatip gibi konuları tümden pas geçmelidir, çünkü bu konular AKP için panzehirdir.
Aynı şekilde özgürlükler temelinde olsa bile içki, seks ve heykel gibi başlıklarda susulmalı ve AKP’yi bu konularla toplumun sorunlarını örttüğü
söylenmelidir.
CHP entelektüeli ve siyasetçisi onlarca yıldır bir şeyi maalesef kavrayamıyor.
Türkiye’de realiteler değil, imajlar ve efsaneler iş yapar!
Bu ülkede her daim içkili gezen birine bile sorsanız içkiye asla onay vermez!
Hiç kuşkunuz olmasın Tayyip Erdoğan da Bülent Arınç da o sözleri bilerek ettiler ve kendilerini güya ahlak bekçisi gibi sunmaya çalıştılar.
Evet Erdoğan ve Arınç’ın yaptığı sürç-ü lisan değil şuurlu bir çıkıştır ve toplumdaki algıları tahrik içindir.
Kürsü, vaiz ve imam kültüründen gelen AKP’liler basit gibi görünen bu gibi konularla aslında imaj operasyonları
yapıyor.
Türk halkının yüzde 90 için Kars’taki malum heykelin hiçbir karşılığı yoktur.
Ama efendim sorun heykel değil zihniyet demeyin, burası İskandinav ülkesi değil, Müslüman mahallesinde salyangoz satılmaz lafını ata sözü yapan
Türkiye’dir.
Efendim ne olursa olsun ben bu özgürlüklerden taviz vermem derseniz
70 yılda tek bir defa olsun tek başına iktidara erişecek oyu alamazsınız!
Hoşumuza gitse de gitmese de Türk toplumu budur ve böyle bir topluma mesela Bedri Baykam gibilerle asla ve kat’a ulaşılamaz, tersine Bedri’li görüntü CHP’ye marjinallık katar.
CHP Cumhuriyetin ilk yıllarında cebri kültür değişmelerinin aktörüydü oysa bugünkü pozisyonu farklıdır ve dolayısı ile yöntemini değiştirmesi gerekiyor.
Olması gereken CHP’nin zaten doğal seçmeni pozisyonunda olan eğitimli kitleyi okşaması değil, eğitimsiz kesin inançlı kitleyi etkilemesidir.Bunun için yapılması gereken onun değerleri ile sorunlu görünmemek ve ısrarla o kesimin gündelik hayatını yani işsizlikten yoksulluğa kadar pek çok problemini gündeme taşımaktır. Açık söyleyeyim biz Kılıçdaroğlu’ndan bu noktalarda fevkalade ümitliyiz.

TAHMİN ÜZERİNE GÖZALTI!

Denizli’deki rezalet!

Bir ayı geçmedi yine bir suikast haberi... Neymiş efendim Başbakan 2007’de öldürülecekmiş! Göreceksiniz seçime doğru acındırmak ve imaj yapmak için daha ne suikast haberlerini uyduracaklar. Yazılanlara göre Başbakan’a bugüne kadar onlarca suikast yapıldı da ne hikmetse bir kişi bile hapiste değil. Allah Allah Tayyip Bey’e karşı pankart açmanın cezası 14 yıl iken onu suikast yapmak cezasız yani serbest mi yoksa? Değilse soruyorum niçin bir kişi bile tutuklu değil?.. Yoksa koca Başbakan kendi canı üzerinden bile istismar mı yapıyor?.. Bir başka rezalet Denizli’de yaşandı. Başbakan birkaç gün Denizli’ye gitti ya, İşçi Partisi Denizli İl Başkan Mustafa Güleç ve 10 arkadaşı her ihtimale karşı yani Tayyip Erdoğan’ı protesto edebilirler tahmini ile göz altına alındı... Evet yanlış okumadınız tamamen tahmin üzerine bir göz altı... Başbakan şehirden ayrıldı ve Mustafa Bey ile 10 arkadaşı serbest... Soruyorum bu rejimin adına ne demeliyiz? Hayır bu faşizmin ötesi; çünkü Hitler bile bu kadarını yaptırmamıştı! 

FİİL Mİ ÖNEMLİ, FAİL Mİ?..


Cami hırsızlığına niye göz yumuyorsun?


Kemal Kılıçdaroğlu sadece sormuyor, somut belgeler sunuyor ve diyor ki Süleymaniye Camiinde ve benzeri 18 camide büyük yolsuzluklar olmuş, zerre iş yapmayan AKP yandaşı bazı müteahhitlere iş yapmış gibi trilyonlar ödenmiş... İstisnasız her şeye müdahil olan Başbakan bu korkunç iddiaya karşı suskun!.. Yahu söz konusu olan Allah’ın Evi dediğimiz bir yüce mekânı kullanarak hırsızlık yapılması ama Erdoğan tınmıyor, çünkü o hırsızlığa adı karışan kendi partilileri... Görüyorsunuz Tayyip Erdoğan için fiil önemli değil, fail önemli. Hatırlayın Tayyip Erdoğan benzer tutumu Deniz Feneri olayında da sergilemişti... Aradan aylar değil yıllar geçti ama Deniz Feneri’nde yapılan zekât hırsızlığında bir milim ilerleme yok, çünkü bu rezillikte adı geçenler Tayyip Erdoğan’n çantasını taşıdıklarına tanıklık ettiğim Zahit Akman’la Zekeriya Karaman’dır...


GERÇEK VE SANAL...  


Hep söyler ve yazarım: Tayyip Erdoğan beğenmezsek de gerçektir, Abdullah Gül ise sanaldır. Tayyip Erdoğan kendini ve gündemini gizlemez, Gül ise tam tersidir. Bakın Tayyip Erdoğan’ın uçağına Sedat Ergin ya da Fikret Bila asla binemez ama Akit’çi Hasan Karakaya biner. Oysa Abdullah Gül öncelikle Sedat Ergin ve Fikret Bila gibileri çağırır... Peki bunu niye mi yapar? Kendini gizlemek yani örtmek için... Abdullah Bey’in zarfı Sedat Ergin gibilerdir, lâkin mazruf tartışmasız Akit gazetesi ve zihniyetidir... Tayyip Bey’de ise hem zarf hem mazruf Akit zihniyetidir. Biri açık ve şeffaf, diğeri ise sürekli örtü kullanır.İnsafla cevap verin Abdullah Gül’ün yaptığı rektör atamalarında dinci gurupların istemediği bir tane olsun örnek var mı? Keza diğer icraatları da öyle. Gül icraatta Akit’çi, görüntüde idare-i maslahatçı...

Yazarın Diğer Yazıları